Özellikle büyükşehirlerde ev kiralarının astronomik seviyelere ulaşması vatandaş tarafından tepki çekti. Asgari ücret ya da asgari ücretin üzerinde kira isteyen ev sahipleri, vatandaşı ekonomik anlamda oldukça zorluyor. Yüz yüze eğitimin başlaması, aşı ile normalleşmenin artması ve üniversitelerin açılması gibi sebeplerle daha da yükselen kira fiyatları tartışmalara konu oluyor. Ev sahipleri ise birçok kiracısını sözleşme bitmeden ‘çocuğum gelecek’ diyerek evden çıkartmaya çalışıyor.
EV SAHİPLERİ İÇİN KÖTÜ HABER
Türkiye genelinde kiraların normal artış bandının çok üstüne çıkarak astronomik rakamlara ulaşması tepkilere neden olmaya devam ediyor.
Ev sahiplerince talep edilen ve kimi semtlerde yüzde 100’lere yaklaşan kiralar, kiracıların büyük mağduriyet yaşamalarına yol açıyor.
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğr. Üy. Doç. Dr. Umut Yeniocak, kira bedelinin yüksek oranda arttırılması için ev sahipleri tarafından baskıya maruz kalan kiracıların, yasal hakları ve böyle bir durumda başvurabilecekleri hukuksal süreçleri anlattı.
KİRALARA DEVLET MÜDAHALESİ YOK
Türk hukuk sisteminin, kira sözleşmesi yapılırken bir ev ya da iş yerinin ne kadara kiralandığına kural olarak müdahale etmediğini belirten Doç. Dr. Yeniocak, "Ancak Kanun, kira sözleşmesi bir kez yapıldıktan sonra kira bedelini aşırı artırmak ve eski kiracıyı evden ya da iş yerinden çıkarıp yerine yeni bir kiracıya daha yüksek bedelle kiralamak isteyen ev sahiplerine karşı önemli sınırlar koyar. Bu sınırlardan en çok bilineni de kira artışıyla ilgili TÜFE sınırlamasıdır" ifadelerini kullandı.
"KİRA ARTIŞINDA TAVAN, 12 AYIN TÜFE ORTALAMASIDIR"
İlgili Kanun’un, kira süresi sona erdikten sonra yeni dönem kirası belirlenirken uygulanacak artışta on iki aylık TÜFE ortalamasını üst sınır olarak belirlediğini hatırlatan Doç. Dr. Yeniocak, “Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu oranın üst sınır yani tavan miktar olduğudur. Yapılacak artış bu oranın altında olabilir ama üstünde olamaz. Ev sahibi, kiracıyı buna zorlayamaz. Örneğin, sözleşmede yüzde 20 artış yapılacağı yazıyor ancak TÜFE yüzde 15 olmuşsa, sözleşmedeki oran değil TÜFE oranı uygulanır. Kiracı, en fazla TÜFE oranında artış yaparak, kiracı olduğu evi ya da işyerini kullanmaya devam edebilir” dedi.
EV SAHİBİ TAZMİNAT ÖDEYEBİLİR
Mevcut kiracıyı çıkarıp yerine yüksek bedelle yeni kiracı almak isteyen ev sahiplerinin, evde kendisinin ya da çocuğunun oturacağını, eve ya da işyerine ihtiyacı olduğunu söyleyerek kiracıyı çıkarmak istemelerinin sıkça başvurulan bir yöntem olduğunu dile getiren Doç. Dr. Umut Yeniocak, "Kanun, bu durumu kötüye kullananlar için önemli bir kural koymuştur. Örneğin, çocuğunun ihtiyacı olduğunu söyleyip kiracıyı çıkaran kötü niyetli ev sahibi, bu yeri başkasına kiralarsa, kanuna göre, eski kiracı dava açarak 12 aylık kira bedelinden az olmamak üzere ev sahibinden tazminat hakkı kazanabilir" dedi.
EV SAHİBİ KİRA BEDELİNİN ARTIRILMASI İÇİN DAVA AÇABİLİR
Kira bedellerinin aşırı artmasıyla istedikleri kira gelirini elde edemeyen ev sahiplerinin de yararına olan bazı kurallar bulunduğunu ifa eden Doç. Dr. Umut Yeniocak, "Örneğin, kira başlangıcından itibaren beş yıl geçmiş ve kira bedeli, emsalleri karşısında çok düşük kalmışsa ev ya da işyeri sahibi, kira bedelinin arttırılması için dava açabilir. Ayrıca, 2012’de getirilen bir kurala göre, kira süresi bittikten sonra aynı evde veya işyerinde kiracı olarak kalan kiracıyı ev sahibi, on yıl sonra haklı bir sebep bildirmeden çıkarabilir. Örneğin, bir yıl süreli bir konut kirasında ev sahibi, bir yılın dolmasının ardından on yıl bekleyecek ve sonrasında kiracıyı çıkarabilecek. Bu kural sebebiyle eski kiracılar, kirayı ev ya da iş yeri sahibinin istediği gibi TÜFE oranının çok üstünde arttırmak ya da evden veya işyerinden çıkmak ikilemi arasında sıkışıp kalıyorlar." Açıklamasında bulundu.