Star gazetesindeki yazılarına 2014 sonunda son
veren, Diriliş Postası'ndaki genel yayın yönetmenliğine son
verildikten sonra Müstakil Gazete'yi kuran Hakan Albayrak, 7
Mart'ta çıkacak Karar gazetesinde yazma gerekçesini"AK Parti’ye
yakın olan ve fakat Sabah ve Star gruplarının kurduğu ‘trol’
imparatorluğunun dışında kalan basının güçlenmesi için, bir ‘ana
akım medya’ namzeti olarak Karar’ın çıkmasında büyük fayda
görüyorum" sözleriyle açıkladı.
Hakan Albayrak, "Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın kuracağı
parti için zemin hazırlıyorlar, Reis’e tezgâh kuruyorlar'
lakırdısına da itibar etmeyin. Yok öyle bir şey. İşin içindeyim,
olmadığını biliyorum. Gül ve Arınç’ın parti kuracağına ihtimal de
vermiyorum zaten" dedi.
Hakan Albayrak'ın Karar.com.tr'de yayımlanan yazısı
şöyle:
Hikâyeyi en başından başlayarak anlatayım:
Malum; bundan bir buçuk sene kadar evvel Mustafa Karaalioğlu ve
Yusuf Ziya Cömert’in Star gazetesinden yakışıksız bir şekilde
uzaklaştırılması üzerine ben de Star’dan ayrıldım.İbrahim Kiras ve
Elif Çakır da ayrıldı.
Dedikoduculuğu meslek edinen bazı kimseler konu hakkında sağda
solda saçma sapan bir sürü laf ettiler, Mustafa’nın “Gül’cü
olduğu”, “Paralelcileri kolladığı”, “Erdoğan’a tuzak kurduğu”için
gazeteden kovulduğunu ileri sürdüler. Hatta mali meselelerden bile
dem vurdular (Neyse ki Star’ın resmiyetteki patronu olan Ethem
Sancak ‘Yok öyle bir şey’ diye açıklama yaptı). Haksız ithamlar,
iftiralar gırla gitti. Bunlar gırla gittikçe, Star’dan ayrıldığıma
her gün biraz daha sevindim. (Hamiş: Mustafa’yla 1986-87 yıllarında
Zaman gazetesinde -“cemaat gazetesi” olmadan evvel- beraber
çalışmıştık. O zamandan beri arkadaşız ve birbirimizi
kollarız.)
Gel zaman git zaman Mustafa Karaalioğlu ve Star’dan kopan diğer
arkadaşları / arkadaşlarımız, Karar isminde yeni bir günlük gazete
çıkarmaya karar verdiler. Geçen 10 Kasım’da, Mustafa’yla
uğraşmaya doyamayan bir Star yazarının yeni bir iftira kampanyası
başlatmaya teşebbüs etmesi üzerine Diriliş Postası’nda yazdığım
“Mustafa Karaalioğlu’ndan bahsediyoruz yahu; bizim Mustafa’dan!”
başlıklı yazının sonunda bu projeye değinip “Ben de Karar’a şu
veya bu şekilde katkıda bulunmaya
niyetliyim” dedim. Diriliş Postası’nı idare ederken
Karar’a da ara sıra yazarım, yazamasam bile dış politika sayfaları
için röportaj bağlantıları yaparım, öyle veya böyle bir şekilde
destek olurum diye düşünüyordum.
Derken Diriliş Potası’ndan nazikçe kovuldum. Bunun üzerine Mustafa
telefon açıp hemen buluşmamız gerektiğini söyledi. Buluştuğumuzda
hoş-beş faslına bile girmeden direkt olarak“Hiçbir şeyi dert etme.
Karar’ın ne zaman çıkacağını bilmiyoruz, ama hiç önemli değil. Seni
hemen kadroya dahil ediyoruz” dedi. Şükranla kabul ettim. Bir
alternatif de yoktu zaten. Başka gazetelerden “Gel” diyen
olmamıştı. Bugüne kadar da olmadı.
"KARAR GAZETESİ BİR ANAAKIM NAMZETİ"
Sonra Müstakil Gazete projesi doğdu. Aslında Diriliş Postası’ndan
ayrılmak zorunda kaldığım günden beri (hatta, yaklaşan fırtınayı
hissettiğim için onun da evvelinden beri) zihnimi kurcalayan bir
fikirdi bu. Mustafa’ya, İbrahim’e, Yusuf ağabeye dedim ki:
“Karar’da magazin haberleri olacak, banka reklamları olacak, belki
fal köşesi bile olacak ve ben Müslümanlar tarafından çıkarılan
gazetelerde bunların olmasından fena halde rahatsızım. Bununla
beraber; dedikoducuların, yalancıların, iftiracıların muzaffer
olmaması için; siyasi kavgalarda 28 Şubat’çılar ve paralelciler
kadar ilkesiz davrananların ilkesizliğinin payidar olmaması için;
şu veya bu konuda farklı düşünüyor diye kendi insanlarını hunharca
harcayanların hegemonyasının kırılması için; hülasa, AK
Parti’ye yakın olan ve fakat Sabah ve Star gruplarının kurduğu
‘trol’ imparatorluğunun dışında kalan basının güçlenmesi için, bir
‘ana akım medya’ namzeti olarak Karar’ın çıkmasında büyük fayda
görüyorum. Ben de Karar’da yazarım; ama benim hayalimdeki
gazete başka. Bizim camiamızdaki bütün gazetelerden farklı,
bambaşka. Üç ay yetecek kadar para bulup o gazeteyi çıkarırsam
ve o gazete üç ay içinde kendi ayakları üzerinde durarak yayına
devam edebilecek seviyeye gelirse, sizden müsaade isteyip
bütün mesaimi oraya verebilirim.” Hepsi bunu makul
karşıladılar. “Yapabilirsen ne âlâ. Yapamazsan biz buradayız.
Karar’daki yerin hazır” dediler.
Gene gel zaman git zaman Müstakil Gazete çıktı. Evdeki hesap
çarşıya uymadı. Birkaç arkadaşımdan borç olarak aldığım ve üç ay
yeteceğini zannettiğim para iki ay geçmeden eridi, fakat Müstakil
Gazete mevcut şartlarda kendi ayakları üzerinde durma istidadının
“i”sini bile göstermedi. Derken, Karar’ın çıkış tarihi belli oldu
ve Karar ekibi “Hakan, son durum nedir? Ne yapıyoruz?” diye
sordu. “Karar’da yazmaya başlıyorum inşaallah” dedim. Başka ne
diyebilirdim ki? Benim yazarlıktan başka mesleğim yok arkadaşlar.
Yazarlık hem merakım ve mücadele vasıtam hem de ekmek kapım.
"PİYASADAN SİLİNMENİZ GEREKİYORDU, GAZETE KURMAK NE
HADDİNİZE?"
Karar’ın genel yayın yönetmenliğine kadim dostum İbrahim Kiras
getirildi. Patron koltuğunda da bir arkadaşım, iş adamı Mehmet
Aydın oturuyor. Yapılan reklam anlaşmalarının sunduğu bir gelir
perspektifi var.
‘Trol’ medyasına yeni rakip istemeyenlerin yükseltmeye çalıştığı
şaibe bulutlarına(“Arkalarında karanlık odaklar var”) itibar
etmeyin. “Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın kuracağı parti için
zemin hazırlıyorlar, Reis’e tezgâh kuruyorlar” lakırdısına da
itibar etmeyin. Yok öyle bir şey. İşin içindeyim, olmadığını
biliyorum. Gül ve Arınç’ın parti kuracağına ihtimal de vermiyorum
zaten. Bunların hepsi fasa fiso.
Karar’a “Reisçilik” adına saldıranların asıl derdi, “üstü
çizilen” Karaalioğlu ve arkadaşlarının bu akıbete rıza
göstermeyip mesleklerini icraya devam etme ‘cüretini’
göstermeleridir. Lisan-ı hal ile diyorlar ki: “Kesilen racona
göre piyasadan silinmeniz ve açlıktan ölmeniz gerekiyordu. Yeni
gazete kurmak ne haddinize? Bu camianın gazeteleri Sabah, Star ve
türevleridir. Size yer yok bu camianın basınında! Def olun gidin,
kaybolun ortalıktan, yoksa sizi tahkir, tezyif ve iftiralarımızla
boğarız!”
Son günlerdeki tezvirat her zamankinden daha iğrenç. Öyle
ki, “Müstakil Gazete’nin durumu fevkalade parlak olsaydı bile,
sırf bu iğrenç saldırılara karşı dayanışma namına Karar’da yer
alırdım” diyorum.
“Ama orada Erdoğan düşmanları var!” Hayır, yok. Erdoğan’ı (da)
eleştiriye tabi tutmaktan imtina etmeyenler olabilir ama. Olsun
zaten. Çok kasmamak lazım.
Eski Star yazarı Karar gazetesine geçti, Sabah ve Star'a savaş açtı: 'Trol' imparatorluğu!'
Hakan Albayrak, 7 Mart'ta yayın hayatına atılacak olan Karar gazetesinde yazma gerekçesini bakın nasıl açıkladı...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin