Dilara Endican’ın Kanaltürk’te hazırlayıp sunduğu Hay Hay Buyursun Gelsin'in bu haftaki konuğu, Hürriyet'in köşe yazarı Ertuğrul Özkök’tü. Yarı belgesel-yarı talk show seyrinde ilerleyen Hay Hay Buyursun Gelsin'de, "tavşan kardeş" kulaklarıyla ekrana gelen Ertuğrul Özkök’ün bilinmeyen yeteneklerinin yanı sıra çarpıcı açıklamaları, programa damgasını vurdu.
“İLK RANDEVUMDA, JANDARMA HESAP SORDU”
İzmir’deki gençlik yıllarını anlatan Ertuğrul Özkök, o yıllarda aşırı utangaç olmasından dolayı kızlara yaklaşamadığını ve hayatının ilk randevusunda da İzmir Küçükpark’ta jandarmanın gelip hesap sorduğunu ve böylece ilk travmasını yaşadığını esprili bir şekilde dile getirdi.
“DANSÖZ YÜZÜNDEN DAYAK YEDİM, DJ’LİK KARİYERİM O GECE BİTTİ”
Programda gençlik yıllarında Kuşadası’nda üç gün süren DJ’lik macerasını anlatan Ertuğrul Özkök, çalıştığı mekanın dansözüyle sohbet ederken fedai tarafından dövülünce, o gece Kuşadası’ndan kaçtığını ve DJ’liği bıraktığını anlattı.
“DAYAK YEME KURSU AÇACAĞIM”
“Dayak yeme kursu açmak ve siyasetçilere, işadamlarına ve diğer köşe yazarlarına da yazarları önemsememeyi öğretmek istiyorum. Herkes eleştiriyi çok ciddiye alıyor bu ülkede. Ciddiye almayın, okumayın; ben almıyorum okumak istemediğim şeyi. Adamın biri 8000 tane satan gazetede oturmuş yazı yazıyor, bana neler neler yazdılar; dişleri kötü diye bile yazdılar; kötü kalple yazılabilecek her şeyi yazdılar, ama benim bir kulağımdan girip ötekinden çıkıyor. Bu yüzden herkes için dayak yeme kursunu parasıyla açacağım.” diyerek siyasilere ve iş adamlarına ilginç bir tavsiyede bulundu.
“GAZETECİ OLMAMI, BABAMIN İLHAN SELÇUK VE ÇETİN ALTAN’A OLAN GİZLİ HAYRANLIĞINA BORÇLUYUM”
“Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu’na girişim babamın Çetin Altan ve İlhan Selçuk’a olan gizli hayranlığı nedeniyledir” diyen Ertuğrul Özkök; “Babam ‘deyus’ kelimesini güzel anlamda kullanırdı, bana da deyus derdi ve bir gün bana; “Çetin Altan ve İlhan Selçuk denen iki deyusu gizli gizli okuyorum ve çok hoşuma gidiyor. Bizim ailemizde hiç şöhretli insan yok; sen de gazeteci ol, belki sen de onlar gibi şöhretli biri olursun dedi” ve ben o okula öyle girdim dedi.
“KADINLARI, KÖŞE YAZARLIĞINDAN DAHA ÇOK CİDDİYE ALIYORUM”
Özkök’ün, Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği döneminden de bahsedilen programda “Ben yaptığım işi hiçbir zaman ciddiye almadım. Benim ciddiye aldığım şeyler, çok daha başka: Mesela ben kadını ciddiye alırım. Yaptığım işler, benim hayatımı idame ettirmek için yaptığım işler. Bazı insanlar, köşe yazarlığını dünyanın en önemli işi zannediyorlar ama benim için hiç öyle bir şey değil” diyen Ertuğrul Özkök, özellikle de 40 yaş kadınlarını anlatacağı bir kitap çıkarmayı düşündüğünü belirtti.
“TAVŞAN KARDEŞ ERTUĞRUL ÖZKÖK”
Bilinmeyen bir yeteneğini TV’de ilk kez Hay Hay Buyursun Gelsin’de sergileyen Ertuğrul Özkök, Dilara Endican tarafından kendisine verilen tavşan kulaklarını kafasına takarak, önündeki kağıda kendisini “tavşan kardeş” olarak karikatürize etti. Göbek adı Tahsin olan Ertuğrul Özkök’ün, “Tavşan kardeş” haricindeki “bonobo”, “Forrest Gump”, “pop sosyolog” gibi lakaplarına da değinilirken, Hürriyet'in "genel yayın yönetmeliği"ni bırakan Ertuğrul Özkök’e Dilara Endican tarafından “Gönül Yayın Yönetmeni” ödülü verildi.
“BU DEVİRDE HİÇKİMSE PADİŞAH DEĞİL; PADİŞAHLIK TWITTER’LA BİTTİ…”
Programda sosyal medya ve blogger gazetecilik konusuna da değinen Ertuğrul Özkök “Bu devirde kimse padişah değil. Bir dönem için padişah olabilirsiniz ama bu Twitter’da çıkacak bir tane haberle darmadağın olabilir. Bu dönem artık kibir dönemi değil” diyerek yeni medya kavramının öneminin altını çizdi.
3,5 MİLYON TİRAJLI ALMAN BILD GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENI KEI DIEKMANN’DAN ÖZKÖK’E “KARDEŞİM” MESAJI…
Özkök'ün torunları Sinan Ali Saatçi ve Zeynep Saatçi’nin yanı sıra ünlü sanatçı Aşkın Nur Yengi ve usta oyuncu Selçuk Yöntem; Ertuğrul Özkök için sürpriz video mesajlarla programa katıldılar. Hay Hay Buyursun Gelsin'in yapım koordinatörü, yazar Ozan Önen'in ulaştığı 3,5 milyon tirajlı Alman Bild gazetesinin genel yayın yönetmeni Kai Diekmann'sa, California Palto Alto'dan, Silikon Vadisi’nden Ertuğrul Özkök için düşünce ve iyi dileklerini iletti. Kei Diekmann, “kardeşim” diye hitap ettiği Özkök’ün, dünyadaki en iyi dost olduğunu ve birlikte olduklarında “arabayla otobanda hız yaparken Wagner’in librettolarını dinlemeyi özlediğini” anlattı. Özkök'se, "meçhul arkadaş anıtı dikilecekse, Kei Diekmann'ın heykelini dikerim" diyerek dostuna selamlarını iletti.
“40.000 ADET SATILAN ARYA ALBÜMÜNÜN TÜM GELİRİ BAĞIŞLANDI”
Ertuğrul Özkök’ün dinlemeyi sevdiği aryaların bir araya toplandığı ve yazdığı metinlerin Selçuk Yöntem tarafından seslendirildiği “Arta Kalan Zamanda” adlı 2. albümünden bahseden Ertuğrul Özkök; 40.000 adet satışı olan albümünün tüm gelirinin Altı nokta Körler Derneği’ne bağışlandığını belirtti.
“BAŞBAKAN ERTUĞRUL ÖZKÖK’ÜN BAKANLAR KURULU”
Dilara Endican’ın “Yedi Büyük Günah” isimli kitabına değinirken sorduğu “2023 yılında başbakan olsanız, bakanlar kuruluna siyaset dışından hangi isimleri yerleştirirdiniz?” sorusu karşısında kahkaha atan Ertuğrul Özkök; “bir tür çığrından çıkarma yanıtı veriyorum: Başbakan Yardımcısı olarak Hasan Cemal’i atardım” dedi. “Adalet Bakanı olaraksa Silivri’nin azabını çekmiş insanlardan birini mesela Ali Tatar’ın eşini yapardım ki yargı ve adalet duruşunun ne olduğunu insanlara anlatsın” diyen Özkök, Aile ve Sosyal Politikalar bakanı olarak Ayşe Arman’ı, Dışişleri Bakanı olarak Sedat Ergin’i, Ekonomi Bakanı olarak paradan anlayan en iyi insan diye tarif ettiği Aydın Doğan’ı, Gençlik ve Spor Bakanı olaraksa ‘bakanlığı kapatır’ dediği Doğan Hızlan’ı, Sağlık Bakanı olarak Mehmet Haberal’ı, Milli Eğitim Bakanı olaraksa duruşundan dolayı Can Dündar’ı atayacağını ifade eden Ertuğrul Özkök; Başbakanlık koltuğu içinse “Tayyip Erdoğan kalsın ama başkanlık sevdasından vazgeçsin” diyerek ilginç bir göndermede bulundu.
“TÜRKİYE İÇİN GENEL AF VAKTİ”
Dilara Endican’ın iç barış ve genel af konularına da değindiği programda Ertuğrul Özkök, “Kırk bin kişinin ölümüne yol açmış bir örgütün lideri ile konuşurken ve onların dağdaki personelini aşağıya indirip hatta iş imkanı sağlamayı bile savunurken; onlarla savaşmış insanları müebbet hapislerde çürütmeye kalkarsanız, bu toplumun üyelerinde vicdan kaldığını kimseye kabul ettiremezsiniz . Bu yüzden er ya da geç, hem Ergenekon hem de KCK davaları için genel af çıkarılacaktır; başka türlü çözümü de yoktur bunun. Dağdakini indirirken KCK’lıları bırakmazsanız, bir yandan Genelkurmay Başkanı’nı müebbetle yargılarsanız, nasıl izah edeceksiniz? Genel aflar böyle şeyler için vardır. 1974’te genel af çıkmasaydı, bugün Cengiz Çandar’lar olmayacaktı. Birçok insan o dönem aftan yararlandı ve bugün çoğu Tayyip Erdoğan’ı destekleyen insanlar oldular. Hapishanedeki milletvekilleri, gazeteciler, askerler müebbet hapisle yargılanıyorlar, idam olsa idam mı edileceklerdi? Çok tuhaf. Genel af çıkmalı, yoksa rövanşist bir kuşak gelecek ve bu iş hep böyle sürecek” dedi.