AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Erkan Kandemir, tv100, Show Radyo ve Radyo Viva ortak canlı yayınında Cansu Canan Özgen ile Özgür İfade'nin konuğu oldu.
Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erkan Kandemir'in açıklamalarından başlıklar şöyle:
DEPREMİN MATEMİYLE SEÇİM GÜNDEMİ İÇERİSİNE GİRDİK
- Bu seçime diğer seçimlerden farklı bir havada giriyoruz. Büyük depremin matemi ve hüznüyle seçim gündeminin içerisine girdik. Depremin matemine uygun bir seçim çalışması yürüttük. İlk defa biz bu seçimde siyaset zeminin dışından da çokça demecin olduğu bir süreç yaşadık. İllegal örgütlerin ve yurt dışındaki bir takım odakların pozisyon aldığı, demeçler verdiği bir süreç oldu.
14 MAYIS'TA SANDIKTA YANSIMASINI GÖRECEĞİZ
- Depremin matemini yaşadığımız dönemde Millet İttifakı aday tartışması içindeydi. Orada bir takım kendi içlerinde siyasal depremler oldu. Akşener masadan kalktı döndü, bir takım pazarlıklar işittik, bakanlıklar konuşuldu. Oradan başlayan bir sarsıntıyı muhalefet cephesinde gördük. Sonra önce muğlak gördüğümüz sonra kamuoyu önünde tarafların deklare ettiği PKK ve HDP'nin açık desteğini gördük. PKK yöneticilerinin hemen hemen tamamının çok net pozisyon alışını gördük. Bir tarafta milli, yerli, şeffaf bir Cumhur İttifakı diğer tarafta kaç kişi olduklarını göremediğimiz, bakanlık pazarlıklarının yapıldığı, birbirlerine makamların ikram edildiği, çok da şeffaf olmayan bir Millet İttifakı gördük. Milletimiz bu seçim sürecinde pozisyonları gördü ve 14 Mayıs'ta sandıkta yansımasını göreceğiz.
- Biz, milletin iradesine çok hürmet eden bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla biz meseleye bakarken, milletin oyu cebimizdeyiz gibi konuşmamaya dikkat ederiz. Hizmete talip bir siyasi hareketiz. Cumhurbaşkanı'mızın Millet İttifakı'ndan farkı budur.
SANDIKTAN ÇIKANA SAYGI DUYACAĞIZ
- Saadet Partisi önünde Kılıçdaroğlu'nun adaylığı açıklandı. Oradan CHP Genel Merkezi'nin önüne geçtiler. Kılıçdaroğlu orada '13. Cumhurbaşkanı'nı takdim ediyoruz' denilerek takdim edildi. Çok üstenci, milletin iradesine hiçbir hürmeti olmayan, sandıktan çıkacak olana kulak asmayan, sakat bir yaklaşımın göstergesini görüyoruz. Biz günün sonunda sandıktan çıkana saygı duyacağız. Milletimiz iradesi nasıl tecelli edecek göreceğiz. Milletimizin oyu hiç kimsenin cebinde değil.
- AK Parti hep hazırlıklı bir partidir. Milletimizin teveccüh göstereceğini, Cumhurbaşkanı’mızın önceki seçimlere göre en yüksek oy oranıyla bu seçimi nihayetlendireceğini sahadaki gözlemlerimden hareketle söylüyorum.
ARZUMUZ ANAYASAL DEĞİŞİKLİĞİ SAĞLAYACAK ÇOĞUNLUĞU ELDE EDEBİLMEK
- Kadrosunun yüzde 65'i yenilenmiş, yeni yüzlerle toplumun önüne çıkmış, titiz bir liste çalışması yaptık. Cumhur İttifakı olarak mecliste çoğunluğu edeceğimizi öngörüyorum. Bizim arzumuz anayasal değişikliği sağlayacak çoğunluğu elde edebilmek.
SEÇİME DIŞARIDAN MÜDAHALE VAR
- Bu seçime dışarıdan bir müdahale var. O yüzden seçmenimiz çok kararlı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun PKK ile ilişkisini netleştirememiş olması, PYD/YPG ile ilgili söyleminde muğlaklığı, oralarla nasıl bir ittifak kurduğunun anlaşılamamış olması seçmende bir motivasyon oluşturmuş.
ATATÜRK'ÜN CHP'Sİ BU CHP DEĞİL
- Mecliste yaptığımız tezkere oylamasında CHP ve HDP red oyu verdiler. Bunun anlamı sınırın ötesinde terör devleti kurulmasına karşı bizim yaptığımız mücadelede, askerlerimizin geri çekilmesiyle ilgili bir pozisyon aldılar. Genel başkan yardımcılarının söylemlerinden anlıyoruz ki, ilk icraatlarından birisi bu olacak. Yani bizim terör devleti kurulmasın diye yaptığımız operasyona son verecekler. Bunları seçmenimiz gayet iyi okuyor. Batının üflediği bölgeyle ilgili dizayna dair, batının kendi önüne koyduğu projeksiyonlara teslim olmuş bir Kılıçdaroğlu’na inanın CHP’ye gönül vermiş seçmenlerimiz de oy vermeyecek. Atatürk’ün CHP’si değil bu CHP.
BURADA BİR TERSLİK VAR
- Bir ganimet kavgası, ne yaptığını bilmeyen, kendi içerisinde pazarlık yapan, illegal örgütlerin, AB Büyükelçilerinin ya da Türkiye karşıtı olan isimler var. Hep beraber Türkiye karşıtları bir yerde duruyorsa, ‘Kılıçdaroğlu, mutlaka iktidar olmalı’ diyorsa burada bir soru işareti koymalıyız. Burada bir terslik var. HDP'nin bütün adayları Kılıçdaroğlu'na oy isterken 'Türkiye için demokrasi, Kürdistan için özgürlük' diyebiliyor. Geçenlerde yine geçen başka bir aday 'Afrin'i işgalden kurtabileceğiz' diyebiliyor.
- Van mitinginde Kılıçdaroğlu HDP bayrakları altında konuştu. İmamoğlu'nun eşinin yaptığı işaretle nasıl bir ittifak olduğunu gördük. Kılıçdaroğlu hangi sözleri verdi, nasıl bir ittifak kuruldu bilmiyoruz. Kılıçdaroğlu, PKK'ya ne söz verdi? Burada net bir ilişki var.
TÜRKİYE'Yİ HERKES GIPTAYLA TAKİP EDİYOR
- (Batı basınındaki seçim yorumları) 3 yıl önce ABD Başkanı 'Türkiye'de Erdoğan mutlaka gitmeli, muhalefet desteklenmeli. Bu seçimler üzerinden yapılmalı, artık müdahaleden ziyade' demişti. Türkiye tüm dünyanın dikkatle izlediği bir ülke haline geldi. Tüm bölgeyi değil, dünya jeopolitiğini etkileyecek hareketler atıyoruz. Türkiye'yi herkes gıpta ile takip ediyor. Türkiye'nin büyümesi herkesi etkiliyor. Türkiye büyüdükçe dışarıdan Türkiye'yi manipüle etmek isteyen yayınlarını göreceğiz. Demokraside siz kanaatlerinizi söylersiniz ama 'olmazsa olmaz' şudur derseniz bu manipülasyon olur, seçime müdahale olur.