A Haber’de Zeynep Bayramoğlu’nun moderatörlüğünde yayınlanan “Her Yöne 80 Dakika” programında Başbakan Erdoğan’ın Amerika ziyaretindeki ayrıntılar üzerine ilginç yorumlar yapıldı. Mutlu Tönbekici’nin Obama’ya hediye edilen hat ile ilgili yorumuna Hilal Kaplan şaşkınlıkla “Mutlu bu sen misin sanki karşımda Ruhat Mengi konuşuyor” tepkisini verirken Vivet Kanetti, Başbakan Erdoğan’ın Obama’ya “Hüseyin kendine gel” mesajını verdiğini söyledi. Kanetti, iki liderin basın toplantısında yağmur nedeniyle ortaya çıkan görüntüyü ise “Singin’ in The Rain” filminden çıkmış gibiydiler sözleriyle yorumladı.
İşte programdaki o diyaloglar:
Mutlu Tönbekici: Hediye olarak götürüldüğünü düşündüğüm Obama ismi yazan hat dikkatimi çekti. Hakikaten Türkiye'den gitmesi gereken , gidebilecek hediye bu mudur diye insan düşünmeden edemiyor, ne olabilirdi değil, her şey olurdu, ama bununla ne demek isteniyor, bizim kullanmadığımız bir alfabe ile yazılmış bir özellikle Suriye konusu konuşulurken bana manalı geldi. Boşu boşuna seçilmiş bir hediye olduğunu düşünmüyorum. Ortadoğu kimliğimizi hep inkar etmiştik ya, şimdi biz coşkulu şekilde Ortadoğuluyuz ve onun lideriyiz iddiamız var ya acaba bu hat bunu mu temsil ediyor. Biz 70 yıldır bu alfabeyi kullanıyoruz ama biz başka bir alfabe kullanırken bu toprakların lideri gibi
Hilal Kaplan: Mutlu sen mi konuşuyorsun sanki karşımda Ruhat Mengi var.
Mutlu Tönbekici: Ben sesli düşünüyorum, illa negatif yorumlamak gerekmiyor ki!
Hilal Kaplan: Hat sanatı Arap alfabesiyle olur. Ben Hüseyin isminin orada yer alması benim ismimi dikkatimi çekti. Genelde Barak Obama'nın gizli Müslüman olduğu söylendiğinden beri Hüseyin adını hep bastırmıştır.
Vivet Kanetti: Hüseyin kendine gel diyor yani!
Zeynep Bayramoğlu: Başka dikkatinizi çeken bir ayrıntı oldu mu?
Vivet Kanetti: Şemsiyeler. Bu haftanın aksesuarı şemsiye oldu zaten. Çünkü Hasan Cemal’in hasetle izlediğimiz yazılarında şemsiyeler vardı. Heronlara karşı şemsiyelerle kendimizi koruyoruz diye. O günlerde bir de ABD tarafında bir şemsiye önemli rol oynadı. İkisi yağmur altında Singin’ in The Rain filminden çıkmış gibilerdi.