AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda basın açıklaması yapan Erdoğan yerel seçim, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşmesi, ekonomi konuları hakkında konuştu.
Yerel seçimde ezici galibiyet hedeflediklerini kaydeden Erdoğan CHP'li belediyelere de seslendi.
Yerel seçimde mücadelenin parolasının, 'Yeniden İstanbul' olacağını kaydetti.
"İSTANBUL GEÇMİŞİ MUMLA ARAR OLDU"
Yerel seçime yönelik konuşan Erdoğan, ''Seçim takvimimiz ilerliyor. Temayül yoklamalarımızı bir demokrasi ikliminde tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süresi doluyor. Temayül yoklamalarıyla istişarelerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimiz de çalışmalarına başladı. Şehirlerimizin bir 5 sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. Çok daha yüksek oy oranları ile tekrar kazanacağız. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır. Dünyanın gözbebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hale geldi. Kara tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. (CHP'li belediyeler) Alışmışlar 'tıpış tıpış bize oy vereceksiniz' demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Panoları yenileme dışında başka işleri yok, İstanbul geçmişi mumla arar oldu. " dedi.
"İSTANBULLU KARDEŞLERİMİZ OTOBÜS BEKLİYOR"
Açıklamalarına devam eden Erdoğan, "Ortaya bir eser koymadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu Aziz İstanbul ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir haline dönüştü. Bugün İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs bekliyor, metrobüs bekliyor, metro bekliyor; ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor" dedi.
CHP'li belediyeleri eleştiren Erdoğan, "CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hale gelmiş ki en küçük bir hizmet görse, halay çekiyor, davul zurna çaldırıyor. Ne hale düştük. Yani vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöp toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hale bak. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir 5 sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.
MÜCADELENİN PAROLASI: YENİDEN İSTANBUL
"Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında bir seçeneğimizin olmadığı seçimlere hazırlanıyoruz." diyen Erdoğan, "'Yeniden İstanbul' bu mücadelenin parolalarından biri olacaktır" ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ İLE GÖRÜŞMESİNİ DEĞERLENDİRDİ
MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşmesine ilişkin konuşan Erdoğan, "Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ağırladık kendisi ile oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Milli irade düşmanlarına karşı, 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz." dedi.
ERDOĞAN'DAN EKONOMİ MESAJI
Ülke ekonomisine ilişkin açıklama yapan Erdoğan, "Bunun için sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, bu hedeflerden kopmamasını sağlamak bu önceliklerimizin en başında yer almaktadır. Bölgemizin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde ülkemizin en büyük gücü güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesidir. Mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde bu hakikati milletimize anlattık, ikna ettik ve desteğini aldık. 28 Mayıs‘tan beri yaşananlar hem bizim ne kadar haklı olduğumuzu hem de milletimizin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat etti. Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur. Hükümette sağladığımız istikrarı muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşkil ederek şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa ‘bayrak yarışı’ yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi; bu partide şahsım dahil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız, ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz. Genel merkezimizden, Meclis grubumuzdan, teşkilatlarımızdan beklentim 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmalarıdır. Aksi taktirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalırız. Hep birlikte boynumuz inanın eğik kalır ve ‘nasıl oldu da biz bu duruma düştük’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız." ifadelerini kullandı.
"DEPREM BÖLGESİNDEN ELİMİZİ HİÇ ÇEKMEDİK"
Deprem bölgesi çalışmalarıyla ilgili konuşan Erdoğan, "Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. ‘Kardeş Belediyeler’ uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. İnşallah aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu, bir kez daha göstereceğiz. Muhalefet cenahı hizmet yarışında bizimle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldı. Sadece bu kadarla kalsalar hem söylememizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir Allah‘ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990'lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri bizim milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz Demokrat Parti ve Menderes’i işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hala kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yad ediyor. AK Parti'nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükumette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yer de burası olmalıdır." dedi.
"ASLA AYRIMCILIK YAPMADIK"
Erdoğan, "Bu ülkenin bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısı ile kuzey ile güney ile her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptığımız tüm eser ve hizmetleri sunduğumuz insanlarımızın hiçbirinin kimliğine bakmadık. Ne vatandaşlarımız ne bölgelerimiz ne şehirlerimiz arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadık. Her bir insanımızı bu devletin, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördük. Aksini söyleyen sadece bize değil bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir. Dikkat ederseniz 20-30 yıl öncesi ile mukayese ettiğimizde artık vatandaşlarımızın hükümetten de belediyelerden de beklenti seviyeleri çok değişti. Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine her aşamasına herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabi karşılamamız lazım" ifadelerini kullandı.
"YAŞAMADIĞIMIZ HADİSE KALMADI"
AK Parti vizyonlarının çok farklı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti'nin farkını bir kez daha göstereceğiz. Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkar ediyor değiliz. Türkiye’nin yaklaşık 10 yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Covid-19 salgını ile başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşı ile derinleşen bir krizin olumsuz etkileri ile boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi zorlama pahasına ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik." dedi.
Erdoğan, diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezilliklerin AK Parti’nin kapısından içeri giremeyeceğini söyleyerek "Bunun için hep birlikte partimize ve partimizin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükümette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz. İnşallah amacımız 31 Mart‘ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere ülkemizdeki bin 393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmaktır. Bu hedef doğrultusunda 'sen-ben' yok 'biz' varız. Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız? Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, dağınıklığa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir. Sorumluluk alanlarımız içinde hiçbir boşluk bırakmayacağız" dedi.