Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan ileUkrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun baş başa
görüşmesi ve Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey
Oturumu gerçekleşti.
Daha sonra AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı
ile Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, Anadolu Ajansı
ve Ukrayna Haber Ajansı (UKRINFORM) arasında işbirliği anlaşması
imzaladı. Öte yandan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ve
Ukrayna Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi arasında mutabakat
muhtırası, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Beşinci
toplantısı sonuçlarına ilişkin ortak açıklama da imzalandı.
Erdoğan, Poroşenko ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ikili
ve heyetlerarası Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Beşinci
toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro
Poroşenko, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirdikleri baş
başa görüşme ve Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey
Oturumu'nun ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
"Türkiye, Kırım'ın gayrimeşru ilhakını tanımamıştır ve
bundan sonra da tanımayacaktır"
Erdoğan, ikili ve heyetlerarası görüşmelerle siyasi, askeri,
ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda çok verimli olduğunu
vurguladı.
Görüşmeleri kapsamlı bir şekilde ele alma fırsatı bulduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Başta Karadeniz havzasının güvenliği olmak üzere ülkelerimizi ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konuları mütala ettik. Değerli dostumla gerçekten bütün bu konularda eşgüdüm ve özellikle de istişarede mutabık kaldık. Görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanına, Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliğine, Kırım dahil toprak bütünlüğüne ve siyasi noktada birliğine destek vermeyi sürdüreceğini altını çizerek ifade ettik. Burada açık ve net bir şekilde tekrar ifade etmek isterim. Türkiye, Kırım'ın gayrimeşru ilhakını tanımamıştır ve bundan sonra da tanımayacaktır. Rusya, Kırım'da uluslararası hukuku ayaklar altına aldı."
"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Rusya hakkında
karar vermesi mümkün mü?"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Ukraynalı bir gazetecinin, "Rusya Kırım'ı işgal ettikten sonra bu
yarımadayı bir askeri üsse çevirmeye çalıştığını ifade etmişsiniz
ve bu tabii ki bizim bölgemize tehdit yapıyor. Bu bağlamda
Türkiye'den nasıl bir destek bekleyebiliriz? Askeri savunma
alanında işbirliğimizin derinleştirilmesinin detaylarını söyler
misiniz" şeklindeki sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Öncelikle Kırım'ın işgalinden sonra Rusya'nın Kırım'da
oluşturmakta olduğu üs konusu işgalden hemen sonra başladı ve bu
süreç de acımasız bir şekilde devam etti, devam ediyor, hatta hatta
bölgedeki biliyorsunuz, tersaneler de şu anda işgal edilmiş durumda
ve bunlar tabi sıradan olaylar değil. Kendileriyle bunları
konuştuğumuz zamanlarda verilen cevaplar çok daha farklıydı. Tabi
siyasetleri dürüstlük üzere kurulu olmayınca bunları konuşmak çok
çok rahat oluyor.
Az önce Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi işte Suriye'ye
girişleri ve Suriye'de zaten daha önce Tartus'ta, biliyorsunuz, bir
deniz üssü vardı. Suriye'ye girdikten sonra Lazkiye'nin kuzeyinde
de hava üssünü kurdular. Şu anda Lazkiye'deki hava üssünde 50
civarında uçakları var. Hatta şu anda en ileri teknolojide olan 4
tane uçakları da yine bu üste bulunuyor. Rus yetkililere bunu
sorduğunuz zaman 'Esed kendilerini oraya davet etmiş' bunu
söylüyorlar. Siz her davet edildiğiniz yere girmek zorunda mısınız?
500 bine yakın insanı öldüren, bir devlet terörü estiren kişi var,
siz onun davetine uyuyorsunuz. Böyle bir yanlış olamaz ve tüm
uluslararası camianın Rusya'nın Suriye'deki yaklaşımını çok farklı
bir şekilde ele alıp gereğini yapmalıdır. Gücünü nereden alıyor?
Bir, silahtan, iki, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi
üyesiyim' diyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Rusya
hakkında karar vermesi mümkün mü? Olay bu kadar basit."
"Anayasa Mahkemesi kendini birincil mahkemenin yerine
koymuştur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, "Anayasa Mahkemesi, Erdem
Gül ve Can Dündar hakkındaki verdiği kararın gerekçesini bugün
yayınlandı, gerekçede şöyle bir ifade var; 'anılan haberler dışında
somut herhangi bir delilden bahsedilmemiştir.' Siz ilk karar
açıklandığında da tepki göstermiştiniz. Gerekçeli karara yorumunuz
ne olur" şeklindeki soru üzerine, şu yanıtı verdi:
"Ben bu gerekçeli kararı malum bugün misafirlerim sebebiyle okumuş
değilim. Ancak 33 sayfalık bir gerekçeli karar açıklamış
olduklarını duydum. Herhalde gerekçeyi izahta zorlandılar. Ben,
Anayasa'nın 104. Maddesi'nin bana yüklemiş olduğu sorumluluğun
gereğini yerine getirmekteyim. Anayasayı gözetmek, benim de
şüphesiz asli görevlerimden bir tanesidir. Bu çerçevede ben
görüşlerimi açıkladım ama tekrar ediyorum, Anayasa Mahkemesi
bireysel başvurularında yargı yolunun tüketilmesini beklemek
durumundadır. Yerindelik denetimi yapamaz, yapmamalıdır. Anayasa
Mahkemesi, bu olayda kendini birincil mahkemenin yerine koymuştur.
Yargıtay gibi de bu noktada bir inceleme yapması doğru
değildir."
AB'nin Suriyeli sığınmacılar için vereceği destek
Başka bir gazetecinin, "Türkiye ile AB arasındaki zirve gerçekleşti, ardından kamuoyuna bazı teklifler, başlıklar yansıdı. 3 milyarlık vaadin yanı sıra 2018'e kadar da 3 milyar avronun Türkiye’ye verilmesi, geri kabul anlaşması ve serbest dolaşımın hazirana çekilmesi gibi bazı maddeler yansıdı. Siz zirveyi ve ardından ortaya çıkan bu teklifleri nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna Erdoğan, şöyle dedi:
"Öncelikle bildiğiniz gibi bu verilecek destek, Türkiye Cumhuriyeti bütçesine değildir. Verilecek destek, sadece mültecilere yapılacak yatırımlara ve onlara yönelik harcamalara aittir. Şu ana kadar yapılan yatırım, 10 milyar doları bulmuştur. Buna yönelik de değil. Çünkü buna yönelik olsa Avrupa Birliği, yeni projeler istemez. Proje üzerinden yardımdan bahsediliyor. Yapmış olduğumuz yatırımlar verilecekse bu yardım, Avrupa Birliği elemanlarını görevlendirir, bizde şu ana kadar 22 kadar kamp var, gelirler kampları görürler, gezerler, ne nedir, ne gibi yatırımlar yapılmış, görürler kararlarını verirler. Ona göre de göndermeleri gereken yardımı gönderirler."
"Gücenmesinler ama çok açık net bir şey söylüyorum"
Suriyeli sığınmacılara yönelik eğitim ve sağlıkta yapılan yatırımların ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Altyapı yatırımlarıyla ilgili, üstyapı yatırımlarıyla ilgili harcama ortada. İşbilen adamlarını gönderirlerse zaten rakam ortaya çıkacaktır. Ama dert ol değil, dert bundan sonra ne yapılacak, ne harcanacak ona göre mali destek vereceklerini söylüyorlar. 4 ay geçti henüz bir şey yok. Bu yıl içinde 3 milyar avronun geleceğinden bahsediliyordu. Bakalım, 8 ay içinde gerçekten bu para gelecek mi? Onun için de ben Cumhurbaşkanı olarak, gücenmesinler ama çok açık net bir şey söylüyorum, bu desteği, bu yardımı görmeden destek geldi demem." (AA)