Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
Gündüz başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren programlar, salgın döneminde mesafeli durmak zorunda kaldığımız milletimizle yeniden hasret giderme, kucaklaşma vesilesi oldu.
Seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük. Bu tempoyu asla düşürmeden yeni araçlar ve yöntemlerle sürdürerek çalışmalarımızı 2023 Haziran'ına kadar devam edeceğiz. 16'ıncı seçim zaferimize hep birlikte ulşaşacağız.
Elbette her seçim önemlidir, kritiktir.
Bu seçimlere küresel krizlerin olduğu bir dönemde giriyorurz. İlk işareti 2008'de başlayan salgınla yeni bir boyuta ulaşan bu sarsıntı, Rusya-Ukrayna savaşıyla başka bir boyut kazandı. Küresel kriz tehditler kadar önümüze fırsatlar da çıkardı.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye tarımdan spora milletimizin en üst standartlarda hizmet almasını sağladık. Terör örgütünün başını hem sınırlarımızda hem de sınır ötesinde ezerek vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği ile istikbal kaygısını ortadan kaldırdık.
Milletimizin refah seviyesini geçmişle mukayese edilemeyecek şekilde yükselttik. Türkiye'yi sadece vatandaşlarının değil, tüm mazlumların umudu bir ülke haline getirdik.
Tüm bu mücadelelerin asıl meyvesini toplayacağımız, güçlü ve büyük Türkiye'nin inşasını tamamlayacğaımız bir dönemin eşiğindeyiz.
Bu seçim AK Parti için, Erdoğan için değil Türkiye için önemlidir."
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Kılıçdaroğlu çıkmış, Erdoğan BM'de sığınmacılar konusunu hiç gündeme getirdi mi? diye soruyor. Anlaşılan o ki bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. Tabii bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz. Yine dün çıkmış "Tayyip Erdoğan bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı" diyor. Müzakereler yürüttüğümüzden haberi yok. Gerçi bu adamın neyden haberi var ki...
Kılıçdaroğlu'nun devlet yönetmek adına bildiği tek şey hastanelerde hastaların rehin kaldığı SSK Genel Müdürlüğüdür."
"VESAYET ODAKLARIYLA BİZ KAVGA ETTİK, SEN EDEMEZSİN"
Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz haftalarda ifade ettiği 'Kavga etmeye geliyorum' sözünü ben farklı bir yere koyuyorum. Siyasette kavgalar vardır. Biz vesayet odaklarıyla kavga ettik, sen edemezsin. Bunlar kiminle kavga etmeye geliyor, milletle kavga etmeye geliyorlar.
Başta ABD olmak üzere, Avrupa'nın çeşitli ülkeleri silah ve mühimmatı Türkiye'deki teröristlere gönderdiler. Biz bunlarla mücadele ediyoruz Bay Kemal?
NATO'da beraber olduğunuz Türkiye'ye tehdit oluşturan bu terör örgütüne bir kez bile dirsek gösterdiniz mi? Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz. Bunlara güven olmaz.
"SEÇİMİ GÖRMEDEN TİTREMEYE BAŞLADILAR"
Allah'ın izniyle 6 benzemez ittifakını sandığa gömeceğiz. Seçimi görmeden titremeye başladılar.
"BAY KEMAL, SENİN DÜN SÖYLEDİĞİN BUGÜN YOKTUR"
Ülkemizde muhacir olarak bulunan insanları ne Bay Kemal'in, ne yandaşlarının dedikleriyle bu görevde olduğumuz sürece bu ülkeden asla geri itmeyiz, ötelemeyiz. Bay Kemal senin dün söylediğin bugün yoktur. Ama biz farklı bir medeniyetten geliyoruz. Bu medeniyette muhacirlik, ensarlık var. 'Ölümden ölüm beğen' diyenlerin kovduğu, bize sığınan kardeşlerimize kapılarımızı nasıl açtıysak bundan sonra da aynı şekilde korumaya devam edeceğiz. Bu kardeşlerimizden kendi tasarruflarıyla, insiyatifleriyle geri dönmek isteyenler olduğunda zaten onlar geri döneceklerdir. Ama biz onları asla silahla, silah sayayarak düşmana teslim etmeyiz Bay Kemal, bunu böyle bilesin. Biz bu görevde olduğumuz sürece bu kardeşlerimizi bu ülkeden geri gönderemeyeceksiniz. Bunu öğrenen, bunu bilen, bunu duyan Suriyeli, Afgan hepsi bir gönül huzuru içine giriyor. Onların ülkelerinden kaçışları hepsi sadece bir sığınmadır. Bizler bu muhacir kardeşlerimize ensar görevini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
RİZE ARTVİN HAVALİMANI
Rize - Artvin Havalimanı'nın açılışını cumartesi günü yapıyoruz. Biz eser üretiyoruz Bay Kemal. Ya bir dikili mumun var mı onu göster. Yapılanları hakaretle eleştirmektir. Bir taraftan otoyollarımızı, otobanlarımızı, tünellerimizi devam ettiriyoruz.
Ekonomi programımızın ilk ayağı ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan asla vazgeçmemektir. İkinci aşaması insanların iş sahibi olmasına öncelik vermektir. Üçüncüsü ise fiyatları kontrol altına almak ve gelirleri yükseltmektir.
Biz alın teriyle kazanan, bedelini ödemeden hiçbir zenginliğe ulaşamayan ülkeyiz."