"46 Yok Olan" dizisi ile ekranlara dönüş yapan Erdal Beşikçioğlu
Bavul Dergisi'ne verdiği röportajda sanat hayatından bahsederek "7
yıldır Bir Delinin Hatıra Defteri'ni oynuyorum, ama henüz
delirmediğimi düşünüyorum," dedi.
Ünlü oyuncu Erdal Beşikçioğlu, Star TV'de yayımlanan "46 Yok Olan" dizisi ile ekranlara hızlı bir dönüş yaptı. Beşikçioğlu yeni dizisi ile ilgili Bavul Dergisi’ne verdiği röportajda Türkiye’de sanatın yolculuğunu da değerlendirdi.
"Belki de sistem bana karşıdır"
“Bu yolculuk insanlara neyi sunduğunuzla ilgilidir. Bizim Diyarbakır’a oynadığımız dönemde, izleyici gençlerden birçoğu konservatuara gitmeyi hedeflemeye başlamıştı. Şahane bir izleyicimiz vardı. Biz gittikten sonra tuhaf bulvar komedileri oynamaya başladılar seyirci çekmek için. 7 yıldır Bir Delinin Hatıra Defteri'ni oynuyorum, ama henüz delirmediğimi düşünüyorum. Daha doğrusu rutinimde yaşamaya devam ediyorum. Delilik göreceli bir kavram, sistemin belirlediği bir ölçüden bahsediyoruz sonuçta. Ben bilmiyorum, belki de sistem bana karşıdır."
"Türkiye'de oynanan dizilerde karakterler aynı, sadece oynayanlar değişiyor"
Beşikçioğlu Bavul Dergi Mayıs sayısında yayımlanan röportajında, televizyon dizilerinin aynılığına değinerek "Türkiye'de işlerin çoğu zaten ölü doğduğu için hayata döndürmek pek mümkün olmuyor. Çünkü önceki örneklere göre işler yapılıyor. Tutan bir işe bakıp biz de böyle bir iş yapalım zihniyeti hakim. Ben hep belirttim bunu. Oynanan karakterlerin birçoğu aslında aynı, sadece oynayanlar değişiyor. Türk televizyon dizilerinde böyle bir kafa oluşmaya başladı," dedi.
Erdal Beşikçioğlu, uzun süreli dizilerin ağır çalışma şartlarına da gönderme yaparak "46 Yok Olan" dizisinin çalışma şartlarının rahatlığından bahsetti:
"Bayat hamsi gibi bakmıyoruz"
"Eskiden dizilerde kilo veriyorduk, bir saat yapınca kilo almaya başladım. Böyle olunca o kadar da yorucu olmuyor, keyifle yapıyorsun işini. Ayrıca bir saat olunca seyirci de tek bir işe bağımlı kalmamış oluyor. 60 dakikalık sistemde saat sekizden sonra seyredebileceğin üç program var demektir. Oyunculuk tarafında da biz daha dinlenmiş oluyoruz, gözaltlarımız çökmüyor, bayat hamsi gibi bakmıyoruz," dedi.