Hürriyet Gazetesi'nin başarılı muhabirlerinden Serkan Ocak, Hürriyet Pazar için Kırkpınar Yağlı Güreşleri için Edirne'ye gitti. Er meydanında güreş de tutan Ocak, bu deneyimini Hürriyet'e yazdı.
Serkan OCAK / HÜRRİYET
Er meydanında Türkiye şampiyonunun karşısına hangi cesaretle çıktım?
Evet, gazeteciyim... Evet, hayatımda hiç er meydanına çıkmadım... Evet, hiç kimseden el ense yemedim... Ama ata sporumuza da gönül verdim! Bir yerden başlamam lazımdı. Bu seneki Kırkpınar’da rüyamı gerçekleştirdim. Hürriyet Pazar’ı temsil etmek için gazetenin Bağcılar’daki binasından çıktım; Edirne’ye vardım; güç bela da olsa kispetimi giydim; yağımı dökündüm, peşrevimi çektim. Binlerce pehlivanın arasında güreşe tutuştum... Sonra ne mi oldu? Kırkpınar’dan yağlı yağlı bildiriyorum...
Bir gün Kırkpınar’a gidip yağlı güreşleri izlemeyi hep istemiştim. Ama er meydanında güreşmeyi hiç düşünmemiştim. Ta ki Kırkpınar’a gitmeye niyetlendiğim bu sene tesadüfi bir teklifle karşılaşana kadar...
Teklif, yağlı güreşleri en iyi bilen gazetecilerden, Hürriyet’in spor editörü Efkan Bucak’tan geldi:
“Ben ara sıra İstanbul’daki bir grup arkadaşla antrenman yapıyorum. İstersen gel, bir bak. Biraz bilgilenmiş olursun, belki de denersin.” Hemen kabul ettim.
Hafta içi bir sabah Küplüce’deki bu esrarengiz yere gittik. Türkiye’de binlerce sporcusu bulunan, özellikle Akdeniz’de kitleler halinde takip edilen yağlı güreşin İstanbul’da yapılabildiği tek yer olan oto yıkamacıya...
Bu bilgiyi birkaç yetkiliye ve sporculara da sordum. Kesin bilgi, tek yer burası...
Yenilginin ardından Kırkpınar davul ve zurnacılarının önünden geçiyordum. Dayanamadım, oynamaya başladım. Cazgırlardan biri uyardı: “Pehlivan oynamaz...” Ben de pehlivan olmadığımı anlatıp, iki göbekle yorgunluğumu attım.
Athena Gökhan’dan destek
Aslında oto yıkamacıdaki bu yerin hikâyesi bile başlı başına bir yazı konusu... Burası, bir grup sporcu tarafından harabeden çevrilmiş bir yer... Daha da ilginci, antrenman yapılan yerin bulunduğu arazi ve binanın Athena Gökhan’a ait olması. Gökhan Özoğuz, güreşe meraklı. Ancak yıllar evvel jiu jitsu antrenmanında dizinden sakatlanmış. Bu yüzden kendisi güreşmiyor ancak bu işe gönül veren genç sporcuların da destekçisi. Mekândan kira da almıyor.
Efkan’la Küplüce’de buluştuk. Baktım elinde poşet, içinde 2 kilo ayçiçeği yağı, iki paket peçete ve şişe şişe su... Kapalı yerin büyüklüğü yaklaşık 50-60 metrekare. Askılarda kispetler duruyor. Giymesi zahmetli iş; ancak bu kispetler daha önce giyildiği için fazla zorlanmadık. Kim bilir içine giren kaçıncı pehlivan adayıyım!
Yazının devamını BURADAN okuyabilirsiniz.