69. Emmy Ödülleri’nde ‘Outstandik Motion Design’ kategorisinde ‘Emmy Jüri Özel Ödülü animatör Ekin Akalın’a gitti. Milliyet'ten Ümit Buget, büyük bir başarıya imza atan Akalın'la konuştu.
Ümit BUGET / MİLLİYET
‘Emmy’ kazandı, fotoğrafını bile paylaşmadı!
Bu yıl 69. kez verilen Emmy Ödülleri’nde biz de kazanan taraftaydık! ‘Outstandik Motion Design’ kategorisinde ‘Emmy Jüri Özel Ödülü fotoğraftaki pala bıyıklı nev-i şahsına münhasır animatör Ekin Akalın’a gitti. Akalın’la ödülle ilgili hislerini Amerika macerasını ve bundan sonrasını konuştuk! Ama tabi en başta aldığı ödülün fotoğrafını sosyal medyasında paylaşmayışını! Bu nasıl olabilirdi? Anlamamız mümkünsüzdü.
Amerikan televizyon yapımlarına bu yıl 69. kez verilen Emmy Ödülleri’nde biz de kazanan taraftaydık!
Netflix’te yayınlanan Ava DuVernay’nin yönetmenliğini üstlendiği ’13th’ belgeseli için ürettiği animasyonlarla ‘Outstandik Motion Design’ kategorisinde ‘Emmy Jüri Özel Ödülü Ekin Akalın’a gitti!
Başarılı animatör, 20 yıl önce bir öğrenci olarak Amerika’nın yolunu tutmuş ve biz onu Emmy ödülü kazanan ‘memleketlimiz’ olarak tanımadan önce oralarda epey dirsek çürütmüş! Akalın’la ödüle giden macerasını, yüzünde hemen dikkat çeken pala bıyıklarını ve bundan sonraki planlarını konuştuk!
Ama tabi en başta aldığı ödülün fotoğrafını sosyal medyasında paylaşmayışını! Bu nasıl olabilirdi? Anlamamız mümkünsüzdü. İşte karşınızda orijinal animatör Ekin Akalın!
ÖDÜL FOTOĞRAFINI ORAYA KOYMAYI UYGUN GÖRMEDİM!
Emmy’ de ödülü alıp da sosyal medyadan paylaşmamak bizde pek
kabul edilebilir bir şey değil. Oradan başlayalım. Instagram’a
neden fotoğraf koymadın?
1 seneyi aşkın bir zamandır Instagram’ı daha sanatsal kullanmaya
başladım. Sanat derken, yanlış anlamayın, lafın gelişi işte. Kendi
çektiğim fotoğraflarla oynadığım, bazen hazır görselleri birbirine
karıştırdığım, kendi kendimi eğlediğim bir platforma dönüştü benim
için. Ödül fotoğraflarını oraya uygun görmedim, zorlama gibi geldi.
Emmy ödül töreni günü çektiğim videoları My Story’de paylaştım onun
yerine. Facebook’a ise fırsat kalmadı açıkçası.
Fotoğraf yolladığım aile üyeleri ve yakın arkadaşlarım bunları
anında paylaştıkları için ben eğlencelerden dönüp kendime
geldiğimde iş işten geçmişti.
13th’te çalışma teklifi nasıl geldi?
Proje 2016 yazında başladı. 2010-2013’te animatör,tasarımcı ve
sanat yönetmeni olarak çalıştığım Elastic (elastic.tv) isimli
şirketin kurucu ortağı Angus Wall, ‘13th’ isimli filme yönetici
yapımcı olmuş. Benim bundan haberim yok tabi o
sıralar. Antalya’da tatildeyim, hava güzel, deniz güzel.
Amerika’ya dönmeme bir hafta kala Elastic’ten arkadaşım ve bu
projenin sanat yönetmeni Leanne Dare bana mesaj attı. Detay vermedi
ve sadece ‘çok meşgulüm ve yükümü hafiflet lütfen, tam senlik’
dedi. Projeyi arkadaşıma ve eskiden çalıştığım yere yardım amaçlı
kabul ettim. İşe başladığım ilk gün öğrendim ne olduğunu.
'ANİMASYON' DEYİP KESTİRİM ATIYORUM
"Outstanding Motion Design"i açarsan tam olarak ne yaptığını
anlama şansımız da daha çok olacak sanırım..
Tam çevirecek olursam Seçkin/Göze çarpan hareketli tasarım ödülü.
‘Motion Design’, ‘Motion Graphics’ veya ‘Motion Graphics
Design’ dediğimiz şey animasyonun tipografi, fotoğraf, video, film,
illüstrasyon, 3d gibi disiplinler bünyesinde toplayan ve bunların
karışımıyla yeni bir kimlik bulmuş hali. Grafik animasyon,
hareketli grafik tasarım, ne derseniz ARTık. Çoğu insanın her
gün hayatında gördüğü ama adını bilmediği bir anlatım, sunum turu.
Mesela her televizyon kanalının kendi tarzına göre haber açılışı
var. Filmlerin bazılarının açılışı çok sadeyken bazılarında çeşitli
tasarım unsurları var. Reklamlar deseniz, bu tarzda animasyonlarla
dolu. Bunların hepsi motion - yani hareketli tasarımlar. Türkiye’de
bu işin yapıldığı çevrelerde eminim yaygın olarak kullanılan bir
adı vardır ama inanın Los Angeles dışına çıktığımda bile
insanlara ne yaptığımı anlatamayıp animasyon deyip kestirip
atıyorum.
ÖDÜL ALDIĞIMI BİR AY BOYUNCA SAKLADIM
Ödül aldığını öğrendiğinde neler hissettin?
İnanılmaz sevindim. Şaştım kaldım. Normalde Emmy kazananları benim
de içlerinde bulunduğum Emmy üyeleri tarafından oylama yoluyla
seçiliyor ve gizli olan sonuçlar törende açıklanıyor. Bizim
kazandığımız ödül ise ‘jüri özel ödülü’ ve Emmy üst düzey
yöneticileri tarafından verilen bir ödül. Onun için de ödül
töreninden 1 ay önce haberimiz oldu. Her adaya giden davetiyelere
ek olarak bizimkilerden kazanan kartı da çıktı. Törenden önceki
cuma gecesi ‘Motion’ adaylarıyla birlikte bizim jüri özel ödülü
aldığımız bir kokteylde duyuruldu. Böyle bir sevinci, coşkuyu bir
ay boyunca paylaşamamak değişik bir histi. Tören hafta sonu rüya
gibi geçti. Hem ‘Academy of Television Arts and Sciences’ hem
de Netflix bizleri çok güzel ağırladı ve özel
hissettirdi. Hiç unutamayacağım bir anım oldu.
20 yıllık bir Amerika macerası var. Ki artık maceradan biraz
fazlası sanırım. İlk adımı nasıl atmıştın. Böyle bir yere
gideceğini düşünüyor muydun?
İlk adım okulla başladı. ‘Art Center College of Design’ isimli
okula diye yola çıktım. O zamanlar tam ne düşünüyordum
hatırlamıyorum ama ‘gelecek’ denen şey benim için daha yakın bir
zamanı ifade ediyordu, onu hatırlıyorum. Daha sonrasını görmek,
şekillendirmek gibi bir kaygım veya bilincim yoktu. Hani
futbolculara hafta sonu derbisini sorarlar onlar da “hafta içi kupa
maçı var, biz şu an ona bakıyoruz derler” ya, işte hep öyleydim.
Okulun bana çok hitap eden bir sistemi vardı. Tüm tasarım ve güzel
sanat fakültelerinin bir arada yoğrulduğu ve ister istemez
etkileştiği ve birbirine ilham verdiği bir bina düşünün ve
eğitmenlerin hiçbiri akademisyen değil. Hepsi mesleğinde tanınmış,
aktif profesyoneller. Çok fazla yaratıcılığın, rekabetin ve
üretimin olduğu, öğrenciler arasında lakabı ‘fabrika’ olan bu
okuldan mezun olmak insanın beklentilerini yükseltiyor tabi. Hayat
ise göklerde uçarken insanın bir anda kanatlarını kopartıp yere
çalabiliyor. Bu ikisi arasındaki çizgide yürümeye çalıştım.
BIYIKLAR UZUN HİKÂYE...
İlk bakışta dış görünüşten bıyıklar çok ilgi çekiyor. Ne zamandır
oradalar?
Bıyık 2006 sonu, 2007 başı o zamanlar çalıştığım Buck (buck.tv)
isimli şirkette arkadaşlarla aramızda yaptığımız bir komiklik
olarak başladı. Şirketteki tüm erkekler, -o zamanlar 12 kişiydik-
sözleşip bıyık bırakmaya başladık. 20 gün içinde herkes feci çirkin
olmuştu ve bundan çok mutluydu. Oğlan çocuğu eğlencesi işte, yaşın
kaç olduğu önemli değil. Zihin 8-9’da sabitlenmiş. Neyse, 5. ayın
sonunda üç kişi kaldık geriye. Aile, kız arkadaş - eş baskısı,
toplumsal dışlanma, kronik çirkinlik gibi unsurlar bıyık
kardeşlerimizi birer birer aramızdan aldı! Geriye kalan 2 arkadaşım
ve bense kelimenin tam anlamıyla "doğal seçilimle" nefis birer
dudak üstü süsüne sahip olduk. Beni pırıl pırıl bir çocukken
tanımış ve sevmiş birkaç arkadaşım bir 5 yıl kadar direndiler ve
hep kesmemi istediler. Şimdi onlar da beni bıyıksız düşünemez
durumdalar.
Bundan sonrası için plan-proje nedir? Amerika’da devam mı
Türkiye’den gelecek projelere açık mısın, yoksa aklında bambaşka
bir şey mi var?
Şu an çok yoğun bir dönemdeyim. Gelecek senenin Nisan ayına kadar
bitirmem gereken 3 proje var elimde. Her yerden gelecek projelere
açığım. Şartlar uygunsa ve karşıma beni heyecanlandıran bir proje
çıkarsa neden olmasın. Ben 2013’de Elastic’ten ayrıldıktan sonra
yoğunlukla kendi şirketimde yaptım işlerimi. İş yüküne ve ihtiyaca
göre proje bazlı tasarımcılar, animatörler, illustratörler alıyorum
işe. Bu nedenle Türkiye’yle ilgili esas planım bu insanları oralara
getirmek. Çok yetenekli gençler var Türkiye’de. Bu büyük potansiyel
beni Türkiye denince heyecanlandıran şey. Yaratıcılık eğer
bir çıkış yolu bulamazsa insanı içten çürütür. Beslenmezse de
küser. Beslemek ve yeşertmek isterim.
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN