Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan bugünkü yazısında, geçen Perşembe günü kaleme aldığı yazısı nedeniyle hakkında sıruşturma açılan ve dün yazılarına ara vererek izne çıkan Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ü yazdı.
2007 yılında muhalif yazıları nedeniyle Hürriyet gazetesindeki yazılarına son verilen Çölaşan, Hürriyet'te yazdığı dönemde yaşadıklarını anlattı.
Ertuğrul Özkök'ün, Aydın Doğan'ın sağ kolu olduğunu ve o zamanlar kendisine 'Yazma kardeşim… Yumuşak yaz, başımızı belaya sokacaksın… Hükümeti eleştireceksen haftada bir eleştir' diyerek sansür uyguladığını söyleyen Çölaşan'ın yazısı şöyle:
Sevgili okuyucularım, Hürriyet gazetesinde
tam 22 yıl boyunca (1985-2007) arasında görev yaptım.
Şimdi rahmetli olan ilk patronum Erol Simavi demokrat
adamdı çünkü gazetecilikten başka bir işi yoktu.
Gazeteyi 1994 yılında Aydın Doğan satın aldı.
İlk yıllarda o da öyleydi. Diğer sektörlerde olduğu gibi basın
sektöründe de giderek büyüdü, çok sayıda televizyon kanalı ile
gazetenin sahibi oldu.
Elinde yedi gazete ile dört televizyon kanalı
vardı. Erol Bey’den sonra medya imparatoru olmayı
başarmıştı.
Gazetenin başında olan sağ kolu ise Erol Bey’den devraldığı
Ertuğrul Özkök idi.
...
AKP iktidarının ilk yıllarında rahattık. Özgürce yazmak
mümkün oluyordu. Ancak AKPgiderek palazlanmaya başlayınca bu
ikili üzerine iktidardan baskı gelmeye başladı.
Hoşa gitmeyen her haber ve her köşe yazısı için azar işitiyor,
fırça yiyorlardı.
Önceleri bu durumu umursamadılar. Ama sonra iş ciddiye bindi.
Gazetenin en muhalif yazarlarından biriydim ve üzerimde büyük baskı
kuruldu.
...
Ben bu yazıyı niçin yazıyorum?.. Ertuğul Özkök önceki günkü
yazısında isim vermeden birilerini eleştirdi.
Ankara’daki “Yüksek tepeler” derhal tepki koydu. Savcılığa suç
duyurusunda bulunuldu ve aynı gün savcılık o meşhur cumhurbaşkanına
hakaret maddesine dayanarak hakkında soruşturma başlattı.
Ertesi gün, yani dün, Ertuğrul bir yazı daha yazdı ve
cumhurbaşkanına hakaret etmediğini vurguladı.
Ancak yazının son satırları ilginçti:
“Bu yaz yazılarıma ara vermedim. Her gün yazdım. Ama şimdi uzun
süredir tasarladığım ve bayramı da içine alan bir yolculuğa
çıkıyorum. Bundan istifade, inanç üzerine yazdığım bir kitabı da
tamamlayacağım.”
İnsan böyle kritik bir ortamda izne mi çıkar be kardeşim!
...
Tamam, iş anlaşıldı!.. Ankara’dan gelen emir nedeniyle Ertuğrul
yazılarına ara vermek zorunda kaldı. Bilemiyorum, belki de
yazılarına temelli son verildi. İnşallah affa uğrar da yeniden
yazdırırlar!
Aksi takdirde Fatih Altaylı’nın durumuna düşer.
Ben bu “İzne çıkma” olayını da iyi bilirim…
Yazının devamını okumak için tıklayınız