TV8'de yayınlanan MasterChef Türkiye yarışmasından diskalifiye olan Murat Özdemir, papağanını işkence yaparak öldürmüştü.
Şarkıcı Emel Müftüoğlu'nun olayla ilgili "Çocukluğumdan beri inanılmaz hayvan sevgisiyle büyümüş, meraklı bir çocuktum... Bütün hayvanlara karşı ama... Karıncasına da, yılanına da, örümceğine de.... Böyle çok sevgi dolu... Böyle bir genetikle doğmuşum. Papağanlar benim uzmanlık alanımdır. Papağanın boğazını sıkmaya gerek yok, papağan zaten öyle bağırır. O öyle bağırınca o da korkmuş onun karşılığında... Boğazını falan çok fazla sıkmıyor. Gördüm, inceledim o hareketi. Fakat sağlıklı bir arkadaşımız değil tabii, Allah şifasını versin." sözleri tepki çekmişti. Müftüoğlu, Hürriyet yazarı Cengiz Semerecioğlu'na röportaj verdi.
Cengiz SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET
Emel Müftüoğlu: İkisine de çok üzülüyorum!
◊ “Gündem Yaratayım mı” diye yeni bir şarkı çıkardın ve yaptığın açıklamayla bir anda gündemin en tepesine yerleştin...
- Zaten gündem yaratmanın en kolay olduğu ülkede yaşıyoruz.
◊ Herkes MasterChef Murat’a çok kızgınken sen “papağanın boğazını sıkmıyor” lafını niye söyledin?
- (Ağlıyor) Onu söylediğimde papağanın bacağının kırık olduğunu bilmiyordum. Olayı çok detaylı bilmeden konuştum. Bir gün öncesinde televizyonda haberi gördüm ama yarım yamalak izledim. Ben o yorumu yaptıktan sonra muhabir, papağanın bacağının kırık olduğunu söyledi. İş işten geçmişti.
◊ “Papağanlar zaten böyle ses çıkarır” dedin, daha önce papağan besledin mi?
- Ben her türlü hayvanı besledim, buna papağanlar da dahil.
Papağanların normal sesi budur, hiçbir şey yapmasan da böyle
bağırabilir. Videoyu çok detaylı izlemedim, baktım herkes
kıyamet koparıyor. Bir de bu zavallı adamın kendi hayvanına o
kadar çok zarar verebileceğini düşünemedim.
ONU DA ŞEFKATLE SARMAMIZ LAZIM
◊ Papağan yaşadığı travmayı ve acıları atlatamadı, öldü...
- Evet, çok çok üzüldüm... Normal bir insan bunu yapmaz, Instagram’ına koyamaz. Bu zavallı bir adam. Bir de ben olayları her zaman farklı değerlendiriyorum. Birine saldırıldığı zaman, bende koruma güdüsü oluşur.
◊ Bu olayda da onu mu yaptın?
- Ben biraz aykırıyım. Olaylara değişik cephelerden bakıyorum, farklı düşünüyorum. Şunu da söylemeliyim, ben şiddetinin her türlüsüne karşıyım. Çocuk, hayvan, kadın, erkek ayırmıyorum. Ama “Hayvana eziyet ediyor, Allah belasını versin” cümlesini duyunca da mahvoluyorum. Sen bir yandan bir şeyi koruyorsun, bir taraftan da “diğeri kamyon altında kalsın” diyorsun. Böyle bir çelişki olamaz. Böyle bir sevme şekli yok.
◊ Nasıl olsun peki?
- O adama daha insanca yaklaşmaları gerekiyor. Adam, hasta. Günah değil mi? Onu daha şefkatle sarıp sarmala, tedavisini yaptır. Daha iyiye yönlendir. Bütün ülke üstüne giderek, cani muamelesi yaparak onu kazanamazsın. Linç etmek canımı sıkıyor.
Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN