Eksi enflasyon için sırada elektrik şirketleri mi var?
✔ Enflasyonu hiç olmazsa seçime kadar zaptedebilmek için her yol deneniyor. Şimdiki adım elektrikte ucuzlama olacağı algısı doğurmak...
✔ Isparta'yı kara kışta günlerce elektriksiz bırakan şirkete ancak 3.2 milyon lira ceza veren EPDK, şimdi elektriği pahalı sattıkları gerekçesiyle kırk şirkete 11 milyar lira ceza vermeye niyetleniyor.
✔ Tutarın böylesine yüksek olması, zaten bu cezanın alınamayacağını, alınmak istenmediğini ya da aslında ortada cezaya yol açacak bir durum olmadığını gösteriyor.
EPDK 11 milyar lirayı ceza değil, firmaların geri ödemesi gereken tutar olarak niteliyor. Sonuç aynı olmakla birlikte madem EPDK bu konuda hassasiyet gösteriyor, ben de bu tanımı kabul ederim, sorun değil. Sizden de yazımda 11 milyar için kullandığım "ceza" kavramını "firmaların geri ödemesi gereken tutar" olarak okumanızı rica edeceğim.
Önce şu gerçeğin altını çizelim. Eksi enflasyon iyidir, hele Türkiye için birkaç ayla sınırlı bile olsa, bulunmaz bir durumdur. Fiyatların sürekli gerileme eğilimine girmesi halinde zaten artık enflasyon kavramı da rafa kalkar ama biz o durumda değiliz, olamayız da. Bizde çaba önce şu ocak ayında sıfıra yakın, hatta mümkünse eksi bir oran çıkarabilmek. Sonra da bunun keyfini yaşamak, psikolojik bir üstünlük elde etmek...
“Bakın, enflasyon gerileyecek dedik, geriledi; şimdi de fiyatları bile geriletiyoruz...”
Gerçi böyle söyleyince kafalar karışır biraz. Şimdiye kadar yıllık enflasyon oranındaki gerilemeyi adeta fiyatların gerilemesi olarak anlattıktan sonra fiyatların düşüşünü izah etmek pek kolay olmasa gerek. O zaman, önceki görüş yalanlanmış olur. Onu da söyleyenler düşünsün!
Amaç belli; amaç enflasyon yönüyle yıla iyi bir giriş yapabilmek... Hele hele bu durum sonraki aylarda da sürdürülebilirse şahane olur!
Yılbaşından geçerli olmak üzere doğalgazda indirim yapıldı. Bu indirim İstanbul’da faturası İBB’ye yıkılarak meskenleri, tüm Türkiye için ibadethane ve cemevlerini kapsıyor. Ayrıca elektrik üretiminde kullanılan doğalgazda, sanayide tüketilen doğalgazda da indirime gidildi. Sanayide kullanılan elektrikte de fiyatlar aşağı çekildi.
Marketler de “gönüllü” olarak fiyat sabitleme kararı aldı. Bir market 1000 ürünün, bir başkası 20 bin ürünün fiyatını sabitlediğini duyurdu. Bunlar hangi ürünler pek bilinmiyor ama söylendi işte!
Fiyatlar inmese de algısı yeter!
Fiyatların gerilemesini sağlayacak, bu mümkün olmasa bile geriliyor algısı ya da gerileyecek beklentisi yaratacak, hadi o da olmadı şimdiye kadar yapılan zamları birilerine yıkacak bir şeyler yapmak gerekiyordu, şimdi o adım atılmaya çalışılıyor. Önce ocak ayı için başlandı, şimdi bunun devamı gelsin isteniyor. Doğalgaz indirimi, marketlerin fiyat sabitlemesi, lokantalardan aynı sabitlemenin beklenmesi, Maliye Bakanı Nebati’nin ayakkabı ve giyim sektöründen de destek talebinde bulunması... Hepsi aynı amaca dönük.
Öyle anlaşılıyor ki sırada enerji sektörü var.
Aslında pek yok da, böyle bir algı oluşturma çabası içine girildiğini söylemek daha doğru.
BU BÜYÜKLÜKTE BİR CEZA “ALMAYACAĞIM” DEMEK!
Hafta sonu piyasalar Türkiye’nin alışık olmadığı büyüklükte bir ceza haberiyle uyandı. EPDK kırk enerji şirketine yaklaşık 11 milyar lira ceza kesmeye hazırlanıyordu. Ceza ödeyeceği ileri sürülen bazı şirketlerin adı basında da yer aldı. Öyle ki bazı şirketler 1-3 milyar lira arası ceza bekliyordu.
Hani hiç değişmeyen bir gerçek var ya; hırsızlığı davulla zurnayla yaparsanız ceza almazsınız!
EPDK’nın cezası da farklı yönden bu duruma benziyor. Doğru olsa bile ceza bu kadar yüksekse ya o parayı tahsil edemezsiniz ya da zaten en baştan almaya niyetiniz yok demektir veya daha kötüsü ortada ceza konusu olacak bir durum yoktur da siz algı peşindesinizdir!
Adeta “Bulduk bulduk” diye ortaya çıkıp enerji zamlarını şirketlere yıkmaya çalışma algısı doğurmuş olursunuz.
Siz önce geçen yıl kara kışta Isparta’yı günlerce elektriksiz bırakan ve adeta donduran şirkete ne ceza vermiştiniz, onu bir söylesenize! Yalnızca 3.2 milyon lira ceza verdiniz. Şirket de abonelere 15.6 milyon lira tazminat ödedi ve Isparta rezalet 18.8 milyon liraya tatlıya(!) bağlandı.
Koskoca bir şehir bir hafta boyunca dondurmanın maliyeti 18.8 milyon lira, sözüm ona elektriği pahalı satmanın bedeli ise 11 milyar lira!
Peki bu ceza doğru mu?
Ceza uygulanacağı belirtilen şirketlerin bazıları borsada işlem görüyor. Ceza haberinden sonra bu şirketlerden açıklama geldi ve yöneltilen iddiaların doğru olmadığı savunuldu. Şirketlerin açıklaması üzerine dün de EPDK bir açıklama yaptı.
EPDK tabii ki açıklama yapmalı; ama açıklama yapmalı!
Dün yapılan bir açıklama değildi, bir yasak savmaydı!
Konu çok teknik, onu belirtmem gerek. Şirketlere dönük iddianın ne olduğunu yazacağım ama konuyla ilgili detayları merak eden okurlara enerji uzmanı meslektaşım Mehmet Kara’nın bugünkü gazetemizde yer alan haberini okumalarını öneririm.
Ama ben de EPDK’ya birkaç soru sormak istiyorum. Biraz önce dedim ya, EPDK açıklama yapmalı; ama “açıklama” yapmalı! Bakın EPDK neler söylüyor:
Kurul perşembe günkü (12 Ocak) toplantısında fiyatlama mekanizmasıyla ilgili anlaşmalar kapsamında sehven ya da kasıtlı olarak EPİAŞ’a (Enerji Piyasaları İşletmeler A.Ş.) gerçek dışı bildirimler yapılması sebebiyle 40 şirket hakkında idari soruşturma açılmasına ve 10.2 milyar liranın geri ödenmesine (tabii ki alınmasına denilmek isteniyor) karar vermiş. Bu tutar faiziyle birlikte 11 milyar lirayı aşıyormuş. Ve bu tutar, azam uzlaşma fiyatı (AUF) mekanizmasının doğası gereği maliyet düşüşü olarak doğrudan tüketicilerin faturasına yansıtılacakmış.
Şimdi sormazlar mı EPDK'ya...
- Koskoca santraller kurup ya da satın alıp işleten bu "beceriksiz” şirket yöneticileri bu "sehven” işlemleri ne zaman yaptı?
- Siz EPDK olarak bu sehven ya da kasıtlı işlemleri ne zaman belirlediniz?
- Bu yanlış işlemler uzun süredir yapılıyorsa soruşturma için neden 12 Ocak’a kadar beklediniz?
- Soruşturma açmadan önce şirketleri yaptıkları yanlışlar konusunda uyardınız mı?
- Sehven yapılan işlemlerle kasıtlı yapılan işlemlere aynı cezayı mı uygulayacaksınız?
- Ve can alıcı soru! 30 Eylül 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 1 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe giren ve bu cezalara temel oluşturduğu belirtilen bir detayın, bu konuyu düzenleyen mevzuatın yürürlüğe girdiği 30 Mart 2022’den geçerli olmasını istediğiniz doğru mu?
- Cezalar bu mevzuatı geriye doğru işletme isteğinizden mi kaynaklanıyor?
KAMUOYUNU YANILTAN BİRLERİ VAR DA, KİM ONLAR?
EPDK’nın açıklamasında çok dikkat çekici bir ifade var. Hani dedim ya ceza haber basına yansıyınca borsada işlem gören bazı şirketler gerçeğin böyle olmadığı yönünde açıklama yaptı diye. EPDK da bunun üstüne bir açıklama yapma gereği duydu.
İşte EPDK'nın o açıklamasındaki bir ifade çok dikkat çekici:
“Bu süreçte kamuoyunu yanıltıcı açıklamalardan kaçınılmalıdır.”
Belli ki şirketlerin “İşin aslı öyle değil, böyle böyle” demesi rahatsızlık yaratmış.
Ama kamuoyunu gerçekten de yanıltmamak gerekir!
Örneğin bu konuda kamuoyunu tatmin edici şekilde bilgilendirmemek, yanıltıcı açıklama sayılır!
Örneğin tahsil edilme olasılığı adeta hiç olmayan 11 milyar lirayı seçim öncesinde havuç gibi ortaya atmak, yanıltıcı açıklama sayılır!
Örneğin yukarıda sıraladığım sorulara yanıt vermemek, yanıltıcı açıklama sayılır!
Herkes işini yapsın!
Türkiye’de adeta herkes enflasyonu düşürmeye soyundu!
Bir tek bunu yapması gerekenler başka işlerle meşgul!
Onlar, enflasyonu yapay ve geçici olarak nasıl düşük göstermek mümkün olur, hangi kesime neler dayatılabilir, onu kotarmanın peşinde.
Ama bardağın dolu tarafında şu da var; oranların düşük görünmesi demek ki artık pek işe yaramıyor. O yüzden de fiyatların bir süreliğine de olsa aşağı çekilebilmesi, çekilemese de böyle bir beklenti oluşması isteniyor. Elektrikte olduğu gibi...