Cengiz Semercioğlu, Ömür Gedik, Melike Karakartal ve Onur Baştürk'ten oluşan Hürriyet Magazin Konseyi, bu haftanın en çok konuşulan olaylarını yorumladılar.
Gözünü kapatsaymış!
Elçin Sangu’nun sevgilisinin öpüşme krizi hakkında ne düşünüyorsunuz? Madem sevgilisinin filmde öpüşme sahnesi var, buna katlanmalı mıydı? Yoksa tam aksine sinema salonundan çıkması doğru bir tutum mu?
Onur Baştürk: Eğer o galaya gittiysen o sahneyi
izlemek zorundasın. Salondan çıkmak kadar ayıp ve görgü kuralına
uymayan bir şey olamaz.
Hadi olmadı en fazla gözünü kapat, görmezden gel! Bir de
“İsviçre’de büyümedik” lafı zaten berbat. Burası İsviçre değil
belki ama bu kadar muhafazakâr ve kapalı da değil. Kısacası
değildik! Böyle konuşa konuşa kendimizi iyice öyle sanmaya
başlayacağız!
Cengiz Semercioğlu: “İsviçre’de yetişmedik” kadar kötü bir argüman olamaz. Ne yazık ki en iyilerinden diye baktığımız bir kadın oyuncunun sevgilisi bile bu kadar ataerkil ve maço işte... Yeşilçam’da 100 yıldır öpüşülüyor, o oyuncuların sevgilileri İsviçre’de mi yetişmişti? Elçin’i küçük düşüren bir harekettir bu, sevgilinin yaptığı işe saygı duymuyorsan ilişki yaşamayacaksın o zaman...
Ömür Gedik: İnsan sevgilisinin rol gereği de
olsa başka biriyle öpüşmesini izlemekten rahatsız olabilir. Ne var
ki bunda?
Açıkça da söylemiş ve içinden geldiği gibi davranmış. Helal olsun.
“Onun işidir, rahatsız olmam tabii” diye takiye yapanlardan çok
daha gerçekçi ve dürüst buldum.
Melike Karakartal: Bana da bir kriz gibi
görünmüyor. İnsanın kız arkadaşını veya erkek arkadaşını dev
ekranda bir başkasıyla öpüşürken izlemesi incitici olabilir, o da
tercihini o sahnelerde salondan çıkarak yapmış, tuhaf bulmadım.
Elbette profesyonel bir iş oyunculuk, ancak herkes kendini Yunus
Özdiken’in yerine koysun, sevgilinizin rol gereği de olsa
partneriyle yakınlaşmasını, öpüşmesini rahatlıkla izleyebilir
miydiniz? Bence bu hayli zor.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN