Doktorlar, yaklaşık 10 dakikalık kalp durmasından sonra, kalbin atmamasının beyni oksijenden mahrum bıraktığında, beyin aktivitesinin çok az olduğunu veya hiç olmadığını söylerler.
Fakat NYU'nun yeni araştırması bunun tam tersini söylüyor.
Araştırmacılar, beynin çoğu doktorun daha önce inandığından şaşırtıcı derecede daha dayanıklı olduğunu göstermeyi başardılar.
Çalışmada hayatta kalan 53 hastanın neredeyse %40'ı anıları veya bilinçli düşünceleri olduğunu bildirdi. Araştırmaya katılan hastalar gizlilik nedeniyle kimliklerinin açıklanmamasını istedi.
Hastalarda ayrıca, beyin aktivitesini elektrotlarla kaydeden bir teknoloji olan elektroensefalogram tarafından kaydedildiği üzere, yüksek zihinsel işlevlerle ilişkili gama, delta, teta, alfa ve beta beyin dalgalarında ani artışlar görüldü.
Araştırmaya katılan doktor Sam Parnia, hayatta kalanların hatırladığı ortak temalar hakkında "Ölüme yakın deneyim yaşayan insanlarda bir anlatı eğrisi var" dedi: "Bilinçleri yükselir, daha canlı ve daha keskin olur."
Araştırmaya katılanlardan bazıları deneyimlerini şöyle anlattı:
Bir hasta iyileşektin sonra "Babamı gördüğümü hatırlıyorum" dedi.
Bir başkası "Hayatıma dair kısa bir bakış yakaladım ve gururun, aşkın, neşenin ve üzüntünün içime aktığını hissettim" dedi.
Bir diğeri ise “Işıktan bir varlığın yanımda durduğunu hatırlıyorum. Hayatta kalan üçüncü bir kişi, "Büyük bir güç kulesi gibi üzerime yükseliyordu ama yalnızca sıcaklık ve sevgi yayıyordu" ifadesini kullandı.