Economist dergisi, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığını değerlendirdiği yazısında "Yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine sadık bir başbakan seçti" diyor.
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Geçiş, kusursuz oldu. Erdoğan 10 Ağustos'ta oyların yüzde 52'sini
alarak halkoyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. 27 Ağustos'ta AKP
liderliğinden ayrıldı, yerine Davutoğlu seçildi. Erdoğan
partililere veda konuşmasında yeni Türkiye vizyonunu ortaya koydu.
Çoğu bilinen unsurlar: AKP'nin inkâr edilemeyecek başarıları ve
Erdoğan'ın Türkiye'ye daha fazla refah, dindarlık ve küresel nüfuz
getirecek 'yeni bir dönem' planları."
'Yeni dönem'"Cumhurbaşkanlığı hâlihazırda daha çok törensel bir
makam olsa da Erdoğan'ın hedefi, gelecek yaz yapılacak seçimlerden
sonra tam icra yetkisine sahip olmak. Bu ancak AKP'nin parlamentoda
anayasayı yeniden yazmak için yeterli sandalye kazanabilmesiyle
mümkün olacak. (üçte iki - ya da sonrasında referandumla beşte üç
çoğunluk.)
"Erdoğan şimdiye kadar kutuplaştırıcı olsa da başarılı oldu.
(Seçmenlerin yarısı Sünni mezhepçiliği nedeniyle ondan haz
etmiyor.) AKP'nin tek başına iktidar geldiği 2002'den bu yana dokuz
seçim zaferi kazandı. Konuşmayı seven Davutoğlu'nu seçmesi
tartışmalı görülebilir. Akademisyenlikten diplomatlığa geçen
Davutoğlu, "komşularla sıfır sorun" politikasının çökmesi nedeniyle
eleştiriliyor. Ve Haziran'da Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'nda
IŞİD tarafından rehin alınan 49 kişi hâlâ serbest bırakılmadı."
"Batılı ülkelerin, Türkiye'nin 'cihatçı otoyolu' üzerinden
Suriye'ye radikal militan akınından duyduğu rahatsızlık artıyor.
Türkiye bunu reddediyor. Ancak (gazeteci) Firdevs Robinson
Türkiye'nin bu konuda daha fazla incelemeye tabii olacağını tahmin
ediyor. Behlül Özkan, politikalarını incelediği Davutoğlu'nun
kendisini "yanılmaz, tarihi şekillendiren biri gibi gördüğünü"
ancak Orta Doğu'dan Balkanlara Türk nüfuzu altındaki bir Sünni
egemenlik alanı yaratma hayallerinin boşa çıktığını söylüyor."
'Rahat birliktelik'"Davutoğlu'nun İslami geçmişi ve Erdoğan'a
sadakati, rahat bir birlikteliğe işaret ediyor. Erdoğan'ın en
güvendiği kurmayı, MİT Başkanı Hakan Fidan'la iyi geçiniyor.
Erdoğan'ın Gülen hareketiyle mücadelesini sürdüreceğini söylüyor.
Seküler ana muhalefet partisi, darmadağın. Türkiye'nin stratejik
önemi nedeniyle Batılı hükümetler Erdoğan'la çalışmaya devam
edecekler."
"En büyük baş ağrısı ekonomi olabilir. AKP'nin göz alıcı
yükselişini destekleyen güçlü ekonomik büyüme keskin bir şekilde
yavaşladı. Ekonomi yönetiminin saygın sorumlusu Ali Babacan
Davutoğlu'nun kabinesinde kalmayı kabul etti ama Haziran'a kadar. O
olmazsa, Erdoğan Merkez Bankası'na daha fazla baskı yapabilir. Ve
ikinci Boğaz (Kanal İstanbul) gibi dev projelerde ısrar ederse
Türkiye daha fazla mali zorluğa düşebilir."
"Erdoğan'ın bir zayıf noktası da Kürtler. PKK'nın hapisteki lideri
Abdullah Öcalan'la yürütülen görüşmeler çok yavaş ilerliyor.
Öcalan'ın komutanlarının huzursuzlanıyor. Fakat Erdoğan darbe
girişimleri dahil büyük zorluklarla atlattı. Ve hâlâ bir rakibi
çıkmadı." (BBC)