Gezi gösterileri ve onları bastırmak için polisin yaptığı sert müdahaleler, yabancı medyayı meşgul etmeyi sürdürüyor. Economist dergisi son sayısında "hırçın polis taktikleriyle Taksim Meydanı'nı ve başka protesto yerleri geri alındı ama bunun Türkiye'nin itibarı için bedeli ağır oldu" yorumunu yapıyor.
İngiliz haftalık dergi, 31 Mayıs'ta başlayan protestoların giderek azaldığını, ülkenin çoğunun sakin olduğunu belirtirken "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sıkı kontrolde olduğu görünüyor" diyor.
Ankara ve İstanbul'da düzenlenen kalabalık mitinglere dikkat çekerek Erdoğan'ın tabanının her zamankinden "daha fazla sadık ve ona her zamankinden fazla tapıyor" gibi değerlendirmelerde bulunan Economist, buna karşın "Ancak ne pahasına?" sorusunu sorduktan sonra şu savları dile getiriyor:
"Türkiye'yi bir bölgesel güce dönüştüren ve siyasi İslam ile demokrasinin mükemmel bir şekilde bir arada yaşayabilir bir karışım olduğunu kanıtlayan Erdoğan, vizyoner olarak övülüyordu. Şimdi ise, uluslararası itibarı kötü bir biçimde zedelendi. Kendisini eleştirenler, şimdi onu sevmiyorlar ve ayrıca ondan korkuyorlar. Onun istediği de bu sanki."
Economist, olaylar sırasında yaşanan polis şiddeti, binlerce
kişinin yaralanması ve "sözde provokatörler"e karşı başlatılan
"cadı avı"na dikkat çektiği analizinde, sosyal medyayı "bastırma"
planlarının da yapıldığını kaydediyor.
Türkiye ile AB ilişkilerinin kötüleştiğini de belirten Economist,
Türkiye'nin Avrupa Parlamentosu kararına gösterdiği sert tepki ve
Almanya'nın müzakere sürecinde yeni bir başlığın açılmasına karşı
çıktığı duyumlarına da dikkat çekiyor.
Ancak "Hükümetin acımasızlığına rağmen birçok kişi, protestoların
Türk demokrasinin kökleşmekte olduğunu gösterdiğine inanıyor" diyen
Economist, "Protestocuların çoğu, şiddeti reddetti ve bunun yerine
mizaha ve hayal gücüne başvurdu" diyor ve bunun örneği olarak da
"Duran Adam"ı gösteriyor.
"KÜRT GİRİŞİMİ HER GEÇEN GÜN DAHA SALLANTIDA
GÖRÜNÜYOR"
Economist yazarı, kendisine hakaret eden twitteleri aldığını da
anlattığı analizinde "Önceki krizler, Türklerin büyük bir affetme
ve unutma kapasitelerinin olduğunu ortaya koydu ancak, Erdoğan'ın
Kürt girişimi ne olacak?" sorusunu sorduktan sonra "Bu, her geçen
gün daha sallantıda görünüyor" dedi.
Analizde bu çerçevede PKK liderlerinden Murat Karayılan'ın hükümeti "savaşa hazırlamakla" suçladığı, insansız hava araçlarının Kandil kampları üzerindeki gözetim faaliyetlerine yeniden başladığını" söylediği ve reformların Meclis'in Temmuz sonunda tatile çıkmadan önce geçmesini istediği anlatılıyor. (ANKA)