Hürriyet Gazetesi’nde düzenlenen ödül törenine, Hürriyet
Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Onursal Jüri Başkanı Vuslat
Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin,
Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve Yazarı Doğan Hızlan, Doğan
Kitap Genel Müdürü Gülgün Çarkoğlu, Pazarlama Direktörü Ayşegül
Kirpiksiz Yılmaz, Yayın Direktörü Cem Erciyes, Kurumsal İletişim
Müdürü Tuba Seven ile Doğan kitap yöneticileri katıldı.
“DUYGU ASENA BİZE IŞIK OLMAYA DEVAM EDECEK”
Törenin açılış konuşmasına yapan Doğan Kitap Genel Müdürü Gülgün
Çarkoğlu, 19 Nisan’ın aynı zamanda Duygu Asena’nın 70’inci doğum
günü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kendisini sevgi ve saygıyla anıyoruz. Keşke aramızda olsaydı bu
güzel günü coşkuyla bir arada kutlasaydık, diye geçiyor içimizden.
Diğer yandan onu kaybettiğimizden yıllar sonra böylesi güzel bir
amaçla anmak çok değerli. Ödülün bu binada verilmesini de anlamlı
buluyoruz. Bu bağlamda Hürriyet ailesine teşekkür etmek istiyorum.
Duygu Asena zamanında Milliyet Gazetesi köşe yazarıyken bu binada
çalıştı. Yani bu duvarlar çok şeylere tanık, onun kadın haklarını
savunmak için ne can siperhane savaştığına, kadına yapılan
ayrımcılıklar için ne kadar yürekten başkaldırdığına tanık bu
duvarlar. Aynı şekilde tanıyanlar bilir bu duvarlar Duygu Asana’nın
yaşam sevincine ve pozitif enerjisine de tanık. Ne yazık ki, Duygu
Asena’yı kaybettiğimizden beri kadın sorunsalı farklı boyutlarda
devam etmekte. Kadın cinayetleri, cinsel istismarlar ve kadınların
birçok alanda eşit olamama halleri devam etmekte. Yani hala
alınacak çok yol var. Bu anlamda Duygu Asena bize ışık olmaya devam
edecek. Kendisini yayınevi olarak yürekten tebrik ediyoruz.”
Çarkoğlu’nun konuşmasının ardından Zehra İpşiroğlu’na 10 bin
liralık para ödülü Vuslat Doğan Sabancı ve Doğan Hızlan tarafından
takdim edildi. Zehra İprişoğlu’na teşekkür eden Vuslat Doğan
Sabancı, “Özellikle kadın hakları konusunda, kadınların gördüğü
şiddetler konusunda, kadınların sahici hikayelerini getirerek
toplumla bizlerle paylaştığı için tebrik ediyorum” dedi.
“DÜNYA ÖLÇEĞİNDE TÜRKİYE’Yİ TANIYAN BİR YAZARA ÖDÜL
VERDİK”
İprişoğlu’nu bir jüri üyesi olarak kutladığını ifade eden Doğan
Hızlan da “En güzeli jürilerin bir serüveni vardır. Bazıları
tartışılır birbirimizi ikna etmek zorunda kalırız. Ama hepimiz ikna
edilmiş durumdaydık. Bir oy birliği ile bu kitaba verildi. Zehra
İprişoğlu’nun bu kitabından başka kitapları da var. Onları da
okumanızı tavsiye ediyorum. Özellikle düşünce ve tiyatro konusunda
yani çok birikimli dünya ölçeğinde Türkiye’yi tanıyan bir yazara
ödül verdik. O bakımdan jüri üyesi olarak biz de sevinçliyiz”
dedi.
“ÖFKENİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU DA ANLADIM”
Zehra İprişoğlu da bu ödülün kendisini çok duygulandırıp
sevindirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Aslında ben yıllar önce Duygu Asena’nın ‘Kadının adı yok’ romanını
okuduğumda çok etkilenmiştim. Yani bir kesimin sorunlarını gündeme
getirdiği için ve açık yüreklilikle gündeme getirdiği için çok
etkilenmiştim. Ama bu kitapta beni çok tedirgin eden bir şey de
vardı o da içindeki çok büyük öfkeydi. Belki kendim çok korunaklı
bir aileden geldiğimden belki daha farklı yetişmiş olduğumdan belki
yapı gereği çok saldırgan olmadığımdan bu öfkeyi anlamakta çok
zorlanmıştım. Zaman içinde yıllar içinde ben de hayatta piştikçe ve
çok kadınla tanıştıkça onların öykülerini paylaştıkça, bu öfkenin
ne kadar önemli olduğunu da anladım. Öfke ve kızgınlık büyük bir
enerji bir takım şeyleri değiştirebilmek için ama yeterli değil.
Yani öfkenin ötesine de geçebilmek gerekiyor. Bazı şeyleri anlamak
gerekiyor ve özellikle biz kadınlar kendimizi de sorgulamamız
gerekiyor. Ne kadar eril düşünceyi, eril zihniyeti
içselleştirmişiz. Bu çok önemli birşey…” dedi.
“EN GÜÇLÜ YANI KENTSOYLU KADINLARIN SORUNLARINI GÜNDEME
GETİRMESİYDİ”
‘Haneye Tecavüz’ romanını yazarken kendisinin çok şey öğrendiğini
söyleyen Zehra İprişoğlu şöyle devam etti:
“Aslından bu roman belgelere dayanıyor. Biz yıllarca röportajlar
yaptık, röportajları biriktirdik. Üniversite bazında Almanya’da ve
Türkiye’de onlarca kadının öyküsünü dinledim. Bunlardan seçerek
bunları ham halde kullanarak bu romanı kurguladım. Ama bu kurgulama
sürecinde ben de çok şey öğrendim. Mesela benim kesimimden gelen
birçok kadının düşündüğü bir şey ‘Bir kadın nasıl şiddet görebilir’
nasıl daha ilk anda kocası bağırmaya başladığı anda ya da vurunca
tamam deyip bu işi bitirmez. Ama kendi romanımda Serra’nın öyküsü
üzerinde çalışırken bunun nasıl olabileceğini anladım. Serra bir
feminist ve çok başarılı bir kadın ama özel hayatında şiddet
görüyor. Nasıl olabileceğini anladım. Yani bu romanla ben de bir
yerlere vardım, diye düşünüyorum. Bunun üzerinde çalışırken altı
aylık çok yoğun çalışma süreciydi. Umarım okuyucusunu bulur. Çok
seviniyorum bu ödülü aldığıma çünkü bu şekilde bu kitapta duyulacak
Duygu Asena’nın anısına da çok güzel bir şey oluyor bu benim için.
Aslında bu tür kadın haklarını savunan bu tür yarışmalar, ödüller,
motive edici… çok daha fazla olması gerekiyor bizim gibi bir
ülkede. Bu kadar kadınların ezildiği toplumun her katmanında
kadınların bir yerlerde sorunlar yaşadığı ülkede. Duygu Asena’nın
en önemli belki de en güçlü yanı kentsoylu kadınların sorunlarını
gündeme getirmesiydi. Çünkü 30 yıl önce kitabı yazdığında biz
kırsal kesimden kadınların sorunlarını biliyorduk, tartışıyorduk
aramızda Fakir Baykurt, Bekir Yıldız işte bir sürü yazar bunları
gündeme getiriyordu ama kentsoylu kadınların sorunları hiç
konuşulmuyordu. Yani bir yenilik getirmişti. Şimdi öfkeyi aşmanın
ve yeni yollarda gitmenin zamanı diye düşünüyorum.”
İNANDIRICI KADIN KARAKTERLER
Doğan Kitap’ın Duygu Asena'nın anısını yaşatmak ve fikirleri için
düzenlediği Duygu Asena “Kadının Hâlâ Adı Yok” Roman Ödülü için
seçici Kurul, 8 Nisan Cuma günü yaptığı toplantıda ödülün Haneye
Tecavüz adlı romanıyla Zehra İpşiroğlu’na verilmesini oybirliğiyle
kabul etti. Seçici Kurul Zehra İpşiroğlu’nun toplumun farklı
kesimlerinden kadınların yaşantılarını birbirine dokunan hikayeler
içinde kurgulayan Haneye Tecavüz adlı romanını, erkek egemen
ilişkilerin içerdiği şiddeti görünür kılan ve bunu yaparken
inandırıcı kadın karakterler yaratan İpşiroğlu’nu ödüle değer
bulduğunu açıkladı.
Doğan Hızlan'ın jüri başkanı, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu
Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'nın onursal jüri başkanı olduğu ödülün
seçici kurulunda Filiz Aygündüz, Buket Aşçı, Turhan Günay, İhsan
Yılmaz, Cem Erciyes ve İnci Asena yer aldı. (DHA)
Duygu Asena Roman Ödülü sahibini buldu!
Doğan Kitap’ın düzenlediği Duygu Asena Roman Ödülü’nü ‘Haneye Tecavüz’ adlı eseriyle kazanan Zehra İpşiroğlu'na ödülü törenle verildi.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin