Duruşma salonunda neler yaşanıyor? İşte, Cumhuriyet'çilerin savunmaları...

Cumhuriyet’in 11’i tutuklu 17 yazar, çizer, muhabir, avukat ve yöneticisi bugün ilk kez hâkim karşısında.

Google Haberlere Abone ol
Duruşma salonunda neler yaşanıyor? İşte, Cumhuriyet'çilerin savunmaları...

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının yargılanmasına başlandı. 12'si tutuklu 19 sanık, 8.5 ay sonra hakim karşısına çıktı.



İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Akın Atalay, Ahmet Şık, Bülent Utku, Kadri Gürsel, Mehmet Murat Sabuncu, Önder Çelik, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Güray Tekin Öz, Turhan Günay ve "jeansbiri'' hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu ile tutuksuz sanıklar Aydın Engin, Bülent Yener, Günseli Özaltay, Mehmet Orhan Erinç ve Hikmet Aslan Çetinkaya katıldı.



İşte, duruşma salonunda yaşananlar:



13:35-Gazetecilik adına ödenmiş bedeller Bu miras ve sorumluluk nedeniyle bu gazetede çalışanlar ödün vermez boyun eğmezler. Ancak bir ironi metni olacak bir iddianamenin mahkemeye götürülmesi hem hukuka hem de mahkemeye saygısızlıktır. Son nefesimizi verinceye kadar gazetecilik mesleğine, mesleğin etik ilkelerine leke sürdürmeyecek,dik duracak ve pes etmeyeceğiz. Müebbetle yargılanan Savcı Murat Inam'ın iradesi ipotek altındadır. Bu baskı ile iddianame hazırlamıştır"



 13:30-Soruşturmamızı yapan Savcı Murat İnam hakkında FETÖ üyeliğinden iki müebbet hapisle açılan dava sürüyor; ama hala görevdeler. Yayın politikasında laiklik ilkesi bulunan kadim bir gazeteye FETÖ suçlaması yapan Savcı, FETÖ'den sanık. Cumhuriyet'in boyun eğeceğini, ödün vereceğini düşünenler varsa yanılıyorlar.Bizi baskıyla korkutamazlar.Devlet içinde yuvalanmış çetelerle gazetenin ilişkisi yoktur.



13:25-Cumhuriyet Gazetesine yönelik soruşturma tam bir hukuk cinayetidir. İki amaç var: Cumhuriyet gazetesini susturmak ya da teslim almak, korkusuzca yazmaya devam edeceklere mesaj vermek. Bizi baskı, tehditle korkutamazlar. Örgütlerle ve devlet içinde yuvalanmış çetelerle gazetenin ilişkisi yoktur. Tek faaliyeti gazeteciliktir. Bu gazetenin adını Atatürk vermiştir. Yazarları bedel ödemiştir, katledilmiştir. Direncimizi kıramazlar. Bu operasyona maruz kalan, teslim alınmak, direnci kırılmak, pes ettirilmek istenen gazete öyle sıradan bir gazete değildir son nefesimize kadar gazetecilik mesleğine,etik ilkelere, onurlu geçmişe leke sürdürmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Bu gazete Cumhuriyet'tir ve bu gazete bir gazetecilik anıtıdır! Son nefesimizi verinceye dek dik duracağız. Bu gazetenin köklerinde, tarihinde ve hatta genlerinde bağımsızlık ve özgürlük tutkusu vardır. Soruşturma ve kovuşturma sürecine bakılınca, bu yargılamanın akla mantığa ne kadar aykırı olduğu görülecektir.



Bu haksızlığı yapanlar, asıl onlar çok korkuyorlar. Cumhuriyet korkmaz, teslim olmaz, pes etmez.



13:20-Akın Atalay savunmasında "31 yıllık avukatım ilk kez bir duruşmaya kravatsız geldim, çünkü geçen hafta kravatları topladılar. Savunmada kullanacağım kitapları sakıncalı diyerek getirmeme izin vermediler. 'Suç Örgütleri' isimli kitabı savunmamda kullanacaktım ama izin verilmedi. Bu dava Cumhuriyet'e ve gazeteciliğe saldırıdır." dedi.



13. 15 - Aranın ardından Akın Atalay savunmasına başladı 



13.00 - Kadri Gürsel'in savunması sona erdi. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.



12.50 - Savcı, Kadri Gürsel'e iddianamede olmayan unsurlardan soru sordu. Savcının dosyayı okumadığı ortaya çıktı. Savcı, "Yönetim kurulu üyesi olmadığınızı mı iddia ediyorsunuz?" diye sordu. Kadri Gürsel, "Ben iddia etmiyorum, resmi kayıtlarda yok.Iddianame yanlış" diye yanıtladı.



12.45 - Mahkeme başkanı, Kadri Gürsel'e yayın danışmanı ile basın danışmanı arasındaki farkı sordu. Mahkeme başkanının sorusu salonda gülüşmelere neden oldu.



12.05: Kadri Gürsel'in savunması başladı: Gürsel şunları söyledi: Bu iddiaların tamamı gerçek dışıdır. Bylock suçlaması akla mantığa aykırıdır. Böyle bir suç varsa tüm ülke zan altındadır. İddia makamı HTS kayıtlarıma bakmamıştır. Bu ihmal ya da kötü niyettir. 



İletişim kurduğum iddia edilen 102 bylock kullanıcısından 85'i bana SMS atmış, 17'si beni aramış. İletişim kuran ben degilim.



Ahmet Altan'ı babası Çetin Altan'ın vefatı nedeniyle aradım, telefonu da açmadı zaten. 112 kişi iddiası tamamen asılsızdır.



Yenigün Haber Ajansı imza yetkilisi ve Cumhuriyet Vakfı başkanı değilim. Fezleke iftiralarla doludur.



11.50: Av. Yıldız İmrek, duruşmada yargılanan kişi başına 3 avukat sınırlamasının savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğini söyledi.



11.42: Cumhuriyet gazetesi avukatı Abbas Yalçın arkadaşlarımızın yaşadığı 9 aylık süreci özetledi. Yalçın şöyle konuştu: 



Erişemediğimiz bir dosyadaki delilleri karartma şüphesiyle tutuklanıyorsunuz.

Şanslıysanız 5 ay sonra iddianame yazılıyor. Davanın açılması için aylarca bekleyeceksiniz. Bu hikayede ne hak, ne vicdan, ne de hukuk var.



11.40: Savunma için ilk söz gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'ya verildi. Ancak savunma metninin içinde bulunduğu evraklara jandarma el koyduğu için savunmasını yarın yapacak.



11.32: 'Cumhuriyet'çilerin kimlik tespiti bitti. İddianamenin özeti okunarak duruşma devam ediyor.



11.30: Duruşma salonunda bir askerin silahlı olarak bulunmasına avukatlar itiraz etti. 



11.22: Ahmet Şık'a 'Çocuğunuz var mı' diye soruldu. Şık "Gurur duyduğum bir kızım var" diye cevap verdi. Şık malvarlığına ilişkin sorulan soruyu ise "tek dikili ağacım kızım" diye yanıtladı.



11.05: Duruşma kimlik tespitiyle başladı.



11.00: Duruma salonunda Kadri Gürsel'in oğlu Erdem babasına sarılmak için tutukluluların olduğu yere geldi. Jandarma komutanı baba oğulun sarılmasına izin vermedi.



10.55: Tutuklu 'Cumhuriyet'çiler mahkeme salonda alkışlarla karşılandı.



10.30: Duruşma salonuna girişler başladı. Kalabalık nedeniyle avukatlar salona sığmadı.



Mahkeme başkanı KHK ile getirilen 3 avukat sınırlaması nedeniyle 57 avukatın savunman sıralarında yer alabileceğini belirtti.



10.00: Basın açıklamasının ardından, gazetcilerin ve Cumhuriyet okurlarının getirdiği balonlar özgürlük için uçuruldu.



9.15: Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin