Dünya halen koronavirüs salgınıyla mücadelesine yoğun bir şekilde devam ederken ve milyonlarca ölüm ve hastayla başa çıkmaya çalışırken son dönemde onlarca ülkede maymun çiçeği salgınının patlak vermesi endişe ve korku yarattı.
Genelde Afrika’nın orta ve batı bölgelerindeki tropik lokasyonlarda ortaya çıkan maymun çiçeği hastalığında vaka sayısı 100’ü geçti. Avrupa, Amerikave Avustralya’da görülen ve ciltte deformasyon, baş ve kas ağrısı gibi semptomlar gösteren hastalık ile ilgili Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışmalarını sürdüren Dünya Sağlık Örgütü’nden açıklama geldi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yayılan hastalıklar biriminden sorumlu yöneticisi Maria Van Kerkhove düzenlenen bir basın toplantısında hastalığın gidişatı ile ilgili yorumlarda bulundu.
Van Kerkhove, “Bu durum kontrol altına alınabilir. Biz insandan insana bulaşmasını engellemek istiyoruz. Bunu Avrupa ve Kuzey Amerika’da yapabiliriz” dedi.
'BULAŞMA GERÇEKTEN DE…'
Afrika dışında son 50 yılda yaşanan en büyük salgın olan hastalığın nasıl bulaştığını da DSÖ yetkilileri açıkladı. Van Kerkhove, “Bulaşma gerçekten deriden deriye temas ile bulaşıyor. Şu ana kadar hastalık bulaşanlar bu durumu hafif atlatıyor” dedi.
DSÖ’nün çiçek hastalığından sorumlu üst düzey isimlerinden Rosamund Lewis de hastalığın gidişatı ile ilgili konuştu. Lewis, maymun çiçeğinin mutasyon geçirmediğini söyledi. Lewis, “Bu gruptaki virüsler mutasyon geçirme eğiliminde değiller ve genelde oldukça sabitlerdir” dedi.
ABD’DE İLK VAKA 2003’TE ÇIKTI
Genelde batı ve orta Afrika'nın tropik bölgelerinde rastlanan maymun çiçeği hastalığı ilk olarak 1958'de ortaya çıktı. İlk vaka ise 1970'de Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde tespit edildi.
ABD'deki ilk vaka 2003 yılında tespit edilirken vahşi hayvanlarda tespit edildikten sonra insanlarla temasta ya da iyi pişmemiş etin tüketilmesi sonrasında bulaşabiliyor. Ciltteki yaralardan, solunum yolu aracılığıyla ya da göz, burun ve ağızdan bu hastalık yayılıyor.
Hava partiküllerinden bulaşan hastalığın semptomları arasında ise yüksek ateş, baş ağrısı, kas ve sırt ağrısı ve lenf nodüllerinde şişme görülebiliyor. En belirgin semptomu ise yüzde ve ayak tabanlarıyla avuç içinde kabarıklıklar olarak biliniyor.
Her ne kadar genelde hafif semptomlarla geçse de bazı durumlarda ölümcül olabiliyor.