ABD ara seçimlerinin ardından Cumhuriyetçi partinin kongreyi geri alması Ukrayna savaşı için bir dönüm noktası oldu. Nancy Pelosi sonrası Temsilciler Meclisi Başkanlığını üstlenen Kevin Mccarthy, seçim öncesi kampanyasında “Ukrayna’ya desteğin biteceği” vaadinde bulunmuş, Zelenski yönetiminde korku yaratmıştı.
Seçimde Cumhuriyetçilerin kazanması bu seneyi etkilemezdi. Biden 2023 için silah paketlerini meclisten çoktan geçirmişti. Yani Demokratlar meclisi kaybetseler bile Ukrayna desteği en azından bir süre daha devam edecek.
Şimdi ise hem tank yardımı hem de beklenen büyük Rus taarruzu savaşın şiddetinin artacağını ve önümüzdeki yıllara sarkabileceğini düşündürüyor. İngilizlerin vadettiği Challenger-2’ler Almanların Leopard-2’leri ve Amerikalıların M1 Abrams’ları derken Ukrayna lojistik bir faciayla karşı karşıya. Bu Ukrayna ordusuna yabancı NATO ekipmanlarının bakımı, teslimatı, eğitimi derken Ukrayna’nın aylarca bekleyeceğini söyleyebilirim.
Mesela en hızlı teslimat yapacağı söylenen ülke Polonya. 2-3 hafta içinde teslim edebileceklerini söylüyorlar ellerindeki Leopard-2’leri. Almanlar Nisan başına tarih verirken Pentagon Abrams’lar için en iyi ihtimalle “aylar” var diyor. Bazı ABD’li kaynaklar teslimat 2024’e bile kayabilir diyor.
Burada Abrams’ların önemi kendi efektif kullanımlarından ziyade Almanların koştuğu “ABD tank verirse biz de Leopard-2 veririz” şartını tamamlamak. Pentagon’un Biden’a teslimat için karşı çıktığı da söyleniyor.
Biden savaşın başında “Ukrayna’ya tank vermek 3. Dünya savaşı demektir” derken şimdi rahatça tankları temin etmeye başladı. Tabii bu da kendisine muhalif Cumhuriyetçileri sinirlendiriyor.
Eğer beklenen Rus taarruzu Ukrayna’yı masaya oturtacak kadar güçlü olmazsa savaşın önümüzdeki yıllarda devam edeceğini söylemek gerekir.
Donald Trump ne yapabilir?
Trump’ın 2024’te seçilmesi durumunda Ukrayna’ya verilen desteğin azalacağı ortada ancak savaşın bitip bitmeyeceğini belirleyecek başka etkenler var. Bunların başında İngiltere ve Polonya geliyor. İngiltere’de ABD’deki gibi savaş karşıtı bir muhalefet yok. Polonya’yla birlikte Ukrayna’nın savaş eforunu desteklemeye devam edeceklerdir. Eğer bir sene sonra Rusya’nın savaşma kabiliyetinde ciddi bir azalma olursa Trump’a rağmen çatışmayı sürdürmeye devam edebilirler.
Ancak durumun şimdikine benzer bir halde kalması Trump’ın Zelenski’yi masaya oturmaya zorlamasına yol açabilir. Ne kadar destek alsa da Ukrayna “makinaya bağlı” bir orduya sahip. Batıdan gelen desteğin sadece bir kaç ay sekteye uğraması cephede kırılmalar oluşmasına yol açabilir.
Şu anda Biden hükümetinin halk gözünde desteği iyice düştü. Beklenenden iyi bir ara seçim geçirse de 2024’te başkanlık koltuğunda kalması en azından şimdilik zor görünüyor.
Bu sırada Trump’ın kendi partisinde koltuğu da sağlam değil. Florida valisi Ron DeSantis anketlerde yükselen bir ivmeyle Trump’ı tehdit ediyor. Ukrayna savaşına karşı olmak Cumhuriyetçi partinin genel politikası olsa da ABD müesses nizamıyla Trump kadar kavgalı olmayan birinden bahsediyoruz. DeSantis, savaş başladıktan sonra Biden’ı “zayıf” olmakla suçlasa da savaş boyu vali kimliğine sığınarak kesin yorumlardan kaçındı. DeSantis, uzun vadede ABD’nin Ukrayna politikasında bir değişime gitmeyebilir.
Yani özetle, Trump’ın başa geldiği bir senaryo Rusya’nın genel anlamda işine gelir. Ancak bu senaryonun gerçekleşme ihtimali şimdilik Rusya’nın kazanmasından daha düşük gibi duruyor. 2024 Kasım’a daha çok var.