Dolarda bombanın pimi çekildi. Merkez Bankası faiz indirdi, ünlü ekonomist Murat Muratoğlu'dan korkutan yazı geldi: Üç vakte kadar patlar

Merkez Bankası son iki aydır Avrupa ve ABD'nin aksine faiz indirimine gidiyor. Çoğu ekonomistler ise bu kararın yanlış olduğu yönünde açıklama yapıyor. Son olarak sözcü gazetesinden Murat Muratoğlu, dolar ile ilgili korkutan bir değerlendirme yaptı ve 'üç vakte kadar patlar' diyerek bombanın piminin çekildiğini iddia etti.

Google Haberlere Abone ol
Dolarda bombanın pimi çekildi. Merkez Bankası faiz indirdi, ünlü ekonomist Murat Muratoğlu'dan korkutan yazı geldi: Üç vakte kadar patlar

Merkez Bankası geçen ay faiz indirmiş ve faizleri yüzde 14'ten yüzde 13'e düşürmüştü.

Ve son olarak dünkü PPK toplantısında faizler bir kez daha düşürüldü ve yüzde 12'ye çekildi. Peki bundan sonra ne olacak?

Murat Muratoğlu bu yazıyı yazdı...

Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu'nun "Üç vakte kadar patlar!" başlıklı yazısı

Merkez Bankası Başkanı'na “Diğer Merkez Bankaları faiz artırıyor” dediklerinde verdiği tarihi yanıt şu şekildeydi: “Zaman kimin haklı olduğunu gösterecek!”

Tam bir yıl önce yine eylül ayı toplantısında Merkez Bankası politika faizlerini indirmeye başladı. Yüzde 19 olan faiz yüzde 12'ye kadar geri çekildi.

Aynı süreç içerisinde İstatistik Kurumu'nun açıkladığı enflasyon 4 katına, gerçek enflasyon 10 katına çıktı. cari açık ikiye katladı. Dolar kuru 2.5 kat yükseldi. Sizce zaman bize ne dedi?

Yanlış kararların bedelini ülkele yönetenler ödemiyor ki! Biz ödüyoruz. Fakirleşiyoruz. Hayat kalitemizi düşürüyor, sefilleşiyoruz.

Daha iki gün önce New York'ta 'ben ekonomistim' diyen ülkeyi yönetin, keşke o topraklarda ekonominin nasıl yönetildiği ile ilgili de bir gözlem yapsaydı.

Amerikan Merkez Bankası Başkanı çıktı; “Ücret artışları enflasyon tarafından kemiriliyor. Bir işe yaramıyor. Ailenizin geliri en temel ihtiyaçlarınıza gidiyor. Çünkü fiyatlar artıyor ve sizi koruyacak bir şey yok. Ne olursa olsun işimizi yapacağız ve yapmamız gereken de fiyat istikrarını sağlamak” diye başladı…

“Enflasyondan kurtulmak için arz-talep dengesi sağlanmalı ve bunu ekonomiyi yavaşlatarak yapacağız. Ne kadar geç olursa o kadar daha zararlı olur” sözleriyle amacını açıkladı.

Ya bizim Merkez Bankası? Hayatımızın içine ettin, geri ver artık kumandayı!

Görevi kanunla belli, fiyat istikrarı… Keşke Türkiye'de de Amerika'da olduğu gibi kurum halkını düşünseydi.

Oysa kendisini koltuğa oturtan sistem onun önceliği… Geri dönülmez bir yola giren Merkez Bankası sanayi ve istihdam artışının devamı için faiz indiriliyormuş seçim öncesi… Ekonomiyi hızlandırmak amaçlı… Yani geçici bir refah sağlama bizimkisi…

 

Son bir haftada borsanın büyük ve sağlam şirketleri borçlanmaya gitti. Şişecam, Türk Telekom ve bir kaç tane daha... Borçlanmaların çoğu yüzde 30 seviyesinden gerçekleşti. 

Peki Merkez Bankası yüzde 12'ye indirdiği faizle kimi fonlayacak öyleyse? Ben bankaya gidince yüzde 12'yi geçtim, yüzde 20 ile kredi alabiliryor muyum?

Problem artık tek başına ne faiz ne döviz ne enflasyon ne hazine yönetimi, ne Maliye, ne ekonomi yönetimi...

Sorun hepsi ve hiçbiri… Bu sorunlardan kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız. Eninde sonunda karşınıza çıkınca da sıvışamazsınız.

Merkez Bankası Başkanı bir açıdan haklı! Bombanın pimi çoktan çekildi. Bundan sonrası sadece zaman meselesi…

Dolarda bombanın pimi çekildi. Merkez Bankası faiz indirdi, ünlü ekonomist Murat Muratoğlu'dan korkutan yazı geldi: Üç vakte kadar patlar - Resim : 2

MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRMİŞTİ VE ŞU AÇIKLAMAYI YAPMIŞTI

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’den yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir.

Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

 

2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

 

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin