Yeniçağ gazetesinden Remzi Özdemir'in 4 Aralık tarihli "Fakirliğin kapısı açıldı" başlıklı yazısı
Devletin resmi enflasyonu yüzde 21 olarak açıklandı. Bu tüketici rakamı. Bir de üretici enflasyonu var.
Bu rakam yüzde 55. Yani kaba bir hesapla üretici zararına satış yapıyor.
Ya da bunu şöyle okuyabiliriz: Üretici bir ay önce 1 liraya ürettiği malı şimdi 1.5 liraya üretiyor.
Bu bir sonraki ay vatandaşa zam olarak yansıyacak.
Zaten bu ay aldığınız peynirin, zeytinin ve daha bir çok gıda maddesini bir sonraki ay aynı fiyattan bulamamamızın nedeni de bu.
TUİK enflasyonu nedir?
Bu fakirler için, emekliler ve maaşla geçimini sağlayanlar için fakirliğin kapılarının sonuna kadar açıldığı anlamına geliyor.
Enflasyonun nedeni AKP iktidarının doları kontrol edememesidir.
1 doların 14 liraya dayandığı ülkede enflasyon elbette kaçınılmaz olacaktır.
Türkiye'de ekmeklik buğdaydan tutun da binlerce temel gıda maddesini ithal ediyoruz. Bu da dolardaki her artış buğdayın, şekerin, yağın ve çayın fiyatının sürekli artmasıdır.
Bakın benzin litresi 10 liraya dayandı.
Bu bile Türkiye'nin fakirleşmesi anlamına geliyor. Bir şehre gelen ürünler neyle geliyor? Elbette kamyon ve tırlarla. Bu da marketlerdeki o ürünün fiyatına yansıyor.
Bundan sonra ne olacak?
Bundan sonra fakir daha fakir zengin daha zengin olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar döviz kurunu fakirler için serbest bıraktıklarını söylese de bu zenginlerin ekmeğini yağ sürüyor.
BDDK verilerine göre döviz mevduatlarının yüzde 72'si, 1 milyon TL üzeri mevduata sahip hesaplarda bulunuyor. Bunlar da 360 bin hesapta toplanıyor.
Yurt içi yerleşiklerin bankalarda 235 milyar dolar mevduatı var. 169 milyar doları, 1 milyon TL üzeri mevduata sahip hesaplarda. Dolar 13'ten 14'e çıkınca 1 milyon kişi bir günde 169 milyar TL kazandı.
O halde bu uygulanan kur politikası kime yarıyor?
Elbette bankalarda 1 milyon doları olanlara yarıyor.
Türk Lirası bayraktır!
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir dönem yaptığı konuşmada Türk Lirasının o ülke için bayrak olduğunu söylemişti.
O kadar doğru bir söz ki! Ama bakıyoruz Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kendi bastığı parasına yani bayrağına sahip çıkmıyor.
Merkez Bankası paranın değerini korumayı bırakmış, ihracatçının cari açığının hesabını yapıyor.
Dediğim gibi TÜİK verilerine göre, cehennemin kapıları fakir ve maaşını TL ile alanlar için sonuna kadar açıldı.
Burada fakir fukara yanacak!
Acı olan ne biliyor musunuz?
Halen birileri çıkıp bu kur politikasının fakirler için yapıldığını söylüyor.
Ne diyelim inanana bu rakamlar yetmiyorsa Allah akıl fikir versin.
Başka bir diyeceğim yok!