Ekonomim.com'dan Alaattin Aktaş'ın "Tüm çaba ocak enflasyonunu eksi çıkarabilmek için mi?" başlıklı yazısı
✔ TÜFE'de doğalgazın ağırlığı bu yıl yüzde 2'yi bulabilir. Doğalgazda İstanbul'un ağırlığı da yüzde 35 dolayında. İstanbul için yapılan indirim hem seçim malzemesi, hem İBB'yi zora sokma çabası, hem de ocak ayı TÜFE oranını düşük, hatta negatif çıkarabilmenin bir adımı.
✔ Zincir marketlerin fiyatları sabitlemeye yönelmek durumunda kalması da ocak ayı hedefine dönük bir çabanın sonucu...
Yıllık enflasyon oranında aralıkta başlayan ve birkaç ay daha süreceği ortada olan gerilemenin baz etkisine dayalı olduğunu bilmeyen pek kalmadı. Her ne kadar yıllık orandaki gerileme sanki fiyatlar geriliyormuş gibi lanse edilmek isteniyorsa da ve tümüyle gerçek dışı olan bu görüşü “satın almaya hazır” büyük bir kitle varsa da aklı başında herkes biliyor ki yaşanan fiyat gerilemesi değil.
Öyleyse yapılması gereken belli; fiyatların da gerilemesini sağlamak. Aralıkta örneğin 100'e satılan bir ürünün fiyatını ocakta hiç olmazsa 99’a indirmek.
Bu bütün ürünlerde gerçekleştirilemez tabii ki ama aylık fiyat artış ya da azalışının temel göstergesi niteliğindeki TÜFE bazında bunu sağlamak mümkün olabilir. Yani ortalamada bir düşüş sağlanabilir.
Öyle kalemler seçer, onların fiyatına öyle müdahalelerde bulunursunuz ki, TÜFE'yi iyi kötü etkilersiniz. Müdahale dedimse bunu hesaplamaya müdahale gibi anlamamak gerek. Kaynağa inilerek bazı mal ve hizmetlerin fiyatı aşağı çekilebilir. Nitekim bu yapılıyor da...
İstanbul-doğalgaz-bir taşla iki kuş!
Öncelikle şu gerçeği hatırlayalım. Yeni yılla birlikte TÜFE kapsamındaki mal ve hizmetlerin ağırlıkları değişecek. Bu değişikliğe hanehalkı tüketim harcamaları anketinin sonuçları temel oluşturmakla birlikte her kalemin geçen yılki fiyat değişimi de ağırlık değişiminde rol oynuyor.
Çok genel bir ilke olarak söyleyelim; geçen yılki fiyat artışı, yüzde 64.27’lik genel artışın üstünde olan kalemlerin ağırlığı artıyor, daha düşük artış gösteren kalemlerin ağırlığı ise azalıyor. Tabii ki tüketimdeki payı çok düştüğü için TÜFE’den çıkarılanlar da oluyor, aynı şekilde tüketimi arttığı için TÜFE’ye eklenenler de.
Bu çerçevede TÜFE’deki ağırlığı en çok artacak kalemlerin başında doğalgaz var. Doğalgaza geçen yıl TÜİK'e göre yüzde 165.92 zam geldi. Dolayısıyla doğalgazın TÜFE’de geçen yıl yüzde 1,5496 olan ağırlığı çok artacak ve belki de yüzde 2’yi bulacak. Yeri gelmişken TÜİK’in 2023 madde sepeti ve ağırlıklarını ocak ayı oranıyla birlikte 3 Şubat’ta açıklayacağını hatırlatalım.
Şimdi dönelim İstanbul'da doğalgaz fiyatlarında yapılan indirime... TÜİK, tüketici fiyatları endeksini oluştururken her il ve il grubu için standart bir ağırlıktan hareket etmiyor.
Ağırlıklandırma ürün bazında yapılıyor.
Doğalgaz tüketiminde İstanbul’un ağırlığı yüzde 35 dolayında. Ama herhangi bir gıda maddesinde, herhangi bir giyside bu ağırlık nüfusun ağırlığına daha yakın oluşuyor ve dolayısıyla da daha düşük dikkate alınıyor. Oysa doğalgazda durum öyle değil ve İstanbul'un doğalgazdaki payı çok yüksek.
Doğalgazda yüzde 12 düzeyinde bir indirim yapıldı ama bu yalnızca İstanbul için. Madem indirim yapılabiliyor, bu niye tüm Türkiye’yi kapsamıyor, diye düşünmek gerek, değil mi...
Çünkü niyet biraz başka, bir taşla iki kuş vurma derken kastettiğim işte bu!
Doğalgazın TÜFE’deki ağırlığının bu yıl yüzde 2 düzeyine çıkabileceğini belirttim. İstanbul’daki ucuzluk bu indirimle tüm TÜFE’yi 0.1 puan kadar etkileyecek. Bu elbette çok önemli bir oran değil ama yine de hiç yoktan iyidir, algı yönüyle de bir etki doğuracaktır; ucuzluk algısı.
Kaldı ki doğalgazdaki indirim konutlar için İstanbul’la sınırlı ama başka alanlarda tüm Türkiye için indirim yapıldı. İbadethane ve cemevleri için yüzde 43, sanayide kullanılan için yüzde 13-25 arası indirime gidildi. Elektrik üretiminde kullanılan doğalgaz da yüzde 13’e yakın ucuzlatıldı.
Elektrik fiyatları da sanayi kullanımında yüzde 16 indirildi.
İstanbul'da mesken aboneleri için doğalgazda yapılan indirim İGDAŞ üstünden tümüyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yıkıldı.
Böylece vatandaş nezdinde hem indirim yapıldı, hem de İBB’nin mali kaynakları biraz daha kesildi.
Vatandaşa şirin görünüyorsun ama fatura bütçeye değil İBB’ye gidiyor. Bundan ala bir taşla iki kuş olur mu?
MARKETLER DE CENDEREYE ALINDI
Tüm çaba ocak enflasyonunu çok düşük, hatta mümkünse eksi çıkarabilmek için. Enflasyonun düşük gelmesi için aylardır her yol denenerek dövizin artması önlenmeye çalışılıyor. Bunda başarılı olunduğu da ortada. Ama bu yollar normal bir ortamda, normal bir ekonomide olağan sayılabilir mi?
Şimdi dövizi tutarak fiyatların artmasını önleme aşamasından fiyatları doğrudan tutma aşamasına geçildi. Bir yandan sanayicinin maliyetlerini aşağı çekip onların zam yapmasını önlemek amacıyla doğalgaz ve elektrikte indirime gidildi, bir yandan da zincir marketlere “Gelin bakalım” denildi.
Sorunları halının altına süpürmek ve zaman kazanmak... Tüm yapılan bu.
Zincir marketlere artık aba altından sopa gösterme dönemi çok geride kaldı. Ticaret Bakanı zincir marketlerin yöneticileriyle ne konuştu da bu marketlerin bir kısmı binlerce üründe fiyat dondurma kararı aldı. Herhalde hatır sorma faslına bile gerek duyulmadan sadede gelindi.
Ne taraftan baksanız görülen şu:
“Ocak ayı fiyat artışı düşük gelmenin ötesinde eksi çıksın! Çıksın ki ‘Yıllık enflasyon oranı baz etkisiyle gerilemiş görünüyor, fiyatlarda bir düşüş yok’ diyenlere karşı bir koz elde edilsin ve ‘Gördünüz mü, fiyatlar da geriliyor’ denilebilsin.”
TÜFE ocak ayında yüzde 2-3 artmış ya da sıfır veya eksi 1 çıkmış; sokaktaki vatandaş için bunun hiçbir önemi yok. Çünkü biliniyor ki TÜFE değişiminde belli kalemlerin fiyatındaki hareketler önemli rol oynayabiliyor ama bu durum, vatandaşın bütçesindeki değişimi temsil etmekten çok uzak kalıyor.
Seçim için malzeme lazım
Geniş kitleler açıklanan oranı pek umursamıyorsa ne diye böylesine çok çaba gösteriliyor? Seçime doğru üstünde daha çok konuşulacak malzeme lazım. TÜFE'nin çok az artması ya da eksi çıkmasından daha güzel malzeme mi olur! Aylardır enflasyonun beli, boynu; bir yerleri kırılmıyor mu zaten! Şimdi bu biraz daha güçlendirilecek bir söyleme dönüşsün isteniyor.
İşte ocakta bir yandan İstanbul'daki doğalgaz indirimi, bir yandan perakende fiyatları etkilemesi için sanayi için yapılan elektrik ve doğalgaz indirimleri, bir yandan zincir marketlerin fiyatlarını zorla sabitleme durumunda bırakılması...
Şimdi atılan tüm adımlar ocak ayı için. Önümüzdeki günlerde daha detaylı ele alacağımız bir konu da TÜFE'deki madde ağırlıkları. Oradan da ilginç sonuçlar çıkabilir...