Basın Konseyi, Diyarbakır'da İHYA-DER'in Başkanı Aytaç Baran'ın ve ardından çıkan olaylarda 2 kişinin öldürülmesi olayını takip eden olaylarda gazetecilerin darp edilmesini kınayan bir açıklama yaptı.
Konsey açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Seçim gerginliğinin bittiği, yeni hükümetin kurulacağı, halkın iradesinin tecelli ettiği böylesi günlerde, gazetecilerin yine hedef alınması kabul edilemez.
İhya- Der Şube Başkanı Aytaç Baran'ın ölümü üzerine uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmesinin ardından olay yerine giden gazetecilerin, bir grup gösterici tarafından özellikle hedef alınması ürkütücüdür.
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan basın özgürlüğüne yönelik bu tür girişimler, halkın haber alma hakkını engellemektir, yok saymaktır.
Basın Konseyi olarak bu olayın faillerinin bir an önce tespit edilip, haklarında gerekli işlemlerin yapılmasını istiyoruz.
Hunharca yapılan saldırıda ağır yaralanan DHA muhabiri Canan Altıntaş’ın bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyor, ayrıca olayda yaralanan kameraman Serdar Sınar ile İHA muhabiri Burak Emek’e geçmiş olsun diyoruz.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen de bir açıklama yaparak şunları söyledi:
Haziran günü iyi bir demokrasi sınavı vererek ülkemizin yeniden demokratik, sağduyulu yönetilmesi gerektiği yönünde önemli bir adım atıldı. Ancak seçimlerinin üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen karanlık odaklar tarafından uzlaşı ikliminin sonlandırılmasına yönelik 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan çirkin bir saldırı meydana geldi. Aytaç Baran’ın öldürülmesinin ardından başlayan olayları görüntülemek isteyen gazetecilere de saldırıda bulunulmuş, meslektaşlarımız adeta linç edilmek istenmiştir. Halkın haber alma hakkı için her türlü tehlikeyi göze alarak görev yapan gazetecilere saldıranları kınıyorum.
Olaylarda DHA muhabiri Canan Altıntaş, kameraman Serdar Sınar ile İHA muhabiri Burak Emek yaralanmıştır. Hastaneye kaldırılan Canan Altıntaş’ın durumunun iyiye gittiğini öğrenmek üzüntümüzü hafifletse de gazetecilere yönelik bu saldırı asla kabul edilemez. Beklentimiz bu kirli tezgahı kuranlar ve meslektaşlarımıza linç girişiminde bulunanların biran önce bulunması ve gerekli cezaya çarptırılması yönündedir. Meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, demokrasi sınavından başarıyla çıkan Diyarbakır’da ve ülkemizde tekrar barış rüzgarlarının esmesini diliyoruz