Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink Cinayeti'ne ilişkin 2'si tutuklu 35 sanıklı davanın 8. duruşmasında dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı tutuksuz sanık Ercan Demir, 23 Haziran'da başladığı savunmasına bugün de devam etti.
"İstihbaratçı olarak iş yapıyoruz, karşımıza suç olarak geliyor,
hukuk devletindeyiz" diyen Demir, cinayetten bir saat 44 dakika
sonra Erhan Tuncel ile polis memuru Muhittin Zenit'in (sanık)
yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntılarına değindi. Erhan
Tuncel'in telefonda Sanık Zenit'e "Bizimkilerin alakası yok"
dediğini söyleyen Demir, "Ogün Samast'ın babası emniyete gidiyor ve
televizyonda gördüğü kişinin oğlu olduğunu söylüyor. Ogün Samast'ın
ismini bilsek onu neden aramayalım. Erhan Tuncel, Ogün Samast'ı
tanımadığını söylüyor. Dolayısıyla bizde böyle bir bilginin
oluşmadığı netlik kazanıyor" dedi.
"BU MIZRAK BU ÇUVALA SIĞMIYOR ARTIK"
Erhan Tuncel'den gelen bilgi akışının kesildiği iddialarını
reddeden Demir, "Bilgi akışı olmalı ki akış kesilsin. Bilgi akışı
yoktur" diye konuştu. 2009'da Tuncel'in "2-3 serserinin peşinde
gidip bilgi toplayamam, Herkesle ilişkiyi kestim" şeklinde
beyanlarda bulunduğunu söyleyen Demir, "Nisan'da Muhittin sorun
yaşıyor, ben gidiyorum, kör topalda olsa bu iş yürüsün diyorum.
Sonra bilgi akışını kesen adam oluyorum. İddianamede bilgi
verecekmiş kasten gitmemişim, bu nedenle tasarlamışım. Böyle birşey
olabilir mi? Saklanan bişiler var. Gündeme göre değişiyor. Bu
mızrak bu çuvala sığmıyor artık" şeklinde konuştu.
İZZETBEGOVİÇ'İN SÖZÜNÜ HATIRLATTI
Aliya İzzetbegoviç'in "Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar"
şeklindeki sözünü hatırlatan Demir, "Savcılık ve mahkeme heyetinizi
meşgul ediyorlar. Doneler yalan, sahte...Biz mağdur edildik.
Kamuoyunda beklenti oluşuyor. Bunun vebali fitil fitil çıkar"
dedi.
"MEVZUAT ÇIKARSA ONA GÖRE ÇALIŞIRLAR"
İstihbarat elemanı Erhan Tuncel'e az para verildiği iddialarına
da değinen Sanık Demir, "Neye göre az, neye göre çok. Azgari ücrete
göre mi, 6-7 bin TL'lik alınan maaşa göre mi az? Hangisini baz
alacağız. Bunun azlığına ya da çok olduğuna siz karar veremezsiniz.
Müfettiişler için söylüyorum. Çalıştıran kişinin kanaatidir.
Mevzuat çıkarsa ona göre çalışırlar. Bu kadar basit" dedi.
"İLAHİ ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUM"
İstihbaratın kaynağı, sahadaki personelin kaynağı olduğunu
söyleyen sanık Demir sözlerine şöyle devam etti: "Akan bir bilgi
olmadığı gibi kesilen bir bilgi akışıda yoktur. Personelin sahadaki
gözlemleri mevcuttur. Gayretlerimiz görülmemiştir. Art niyetimiz,
kastımız olmamıştır. Pozitif yaklaşımımıza rağmen, karşı tarafın
negatif yaklamışımı ortadadır. Yanlış düzlem üzerinde gidiliyor.
Hayatım boyunca çay içmediğim insanlarla aynı örgütte üye olmaktan
yargılanıyorum. Mağdur edilen benim. Bir tuhaflık olması lazım.
İlahi adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Bu işin doğru mecraya
zaman içinde oturacağına inanıyorum." Duruşma, Demir'in çapraz
sorgusuyla devam ediyor. (DHA)