Hürriyet'e konuşan Dilek Dündar, gazeteci eşi Can Dündar'a saldırı anında saldırgan Murat Şahin'e müdahale etmişti. Bakın o anları nasıl anlattı...
İLK ÖNCE SİLAHI GÖRDÜM
“Mahkeme bir buçuk saatlik ara vermişti karar
için. Adalet Sarayı’ndaki bütün kafeteryalar da o saatte
kapandığı için dışarıdaki kafelerden birinde çay kahve içelim diye
çıktık. Biz önden çıktık. CHP Çanakkale Milletvekili
Muharrem Erkek, ben, Can ilerliyorduk. Adliye Sarayı’nın
meydanında gazeteciler ve kameramanlar bekliyorlardı. “Ne
oldu?” diye sorduklarında, Can cevap vermek için geride kaldı.
Gazetecilere, “Daha karar verilmedi, ara verildi” dedi. Biz de o
sırada biraz daha ön tarafa gittik. Ben ilk önce silahı gördüm.
Acaba Can’a mı bu silah diye arkamı dönüp Can’a baktım.
Refleks olarak adamın üstüne atladım. O sırada Milletvekili
Muharrem Erkek, arkadan koştu. Adam, “Vatan hainisin sen”
dedi. Adamın ağzına yapıştım elimle. O sırada galiba ateş açtı. Çok
farkında değilim olayların. İki el ateş açıldı. Can’ı
kaçırdılar.
‘VATAN HAİNİSİN’ DEDİ
Milletvekili ile polisi bekledik. Sivil polisler geldi, ellerinde
silahlarla. Adam zaten o kadar hazırlıklıydı ki. Polisleri görünce
hemen silahı yere bıraktı. Zarif bir şekilde yere yattı, üstünü
gösterdi, “Başka bir şeyim yok” diye. Can nerede, diye panikledim.
Can’ı götürmüşler. Oraya gittik, yaralandınız mı diye bakındık.
Hızlı gelişen bir olaydı.
SADECE O ALANDA POLİS YOK
Bir haksızlık, yanlışlık görürsem hemen öne çıkarım. Karakterim
böyle. Bir silah ve Can var. Direkt üstüne atladım. Ağzını
kapattım. Filmlerde polislerden öyle gördüm herhalde. Öyle bir
refleks oluşmuş. Ama şu tuhaftı: Adliye Sarayı ve etrafı polis
dolu. Kalkanları, bariyerleri ve gaz silahlarıyla Adliye
Sarayı’nı koruma altında tutuyorlar ama bir tek o bölgede polis
yok. Sivil polisler de silah sesini duyunca bariyerli alandan çıkıp
geldiler. Can’ın koruması yoktu, sanıyorum biz çok hızlı çıktık,
yetişemedi arkamızdan.
SÜREKLİ BİR GÖZDAĞI
Sonradan Cumhuriyet muhabirleri anlattı. Adam konuşmuş.
“Ben 06.30’dan beri buradayım. Otobüsle geldim. Vatan hainidir bu”
gibi konuşmalar yapmış. Meczup gibiymiş. Cumhuriyet muhabirleri de
yanından uzaklaşmışlar. Adam, belli bir şeyi yapmak için silahıyla
gelmiş oraya. Gazeteciliğe yapılıyor bunlar. Bu açıdan çok üzücü.
Daha önce Ahmet Hakan’a yapıldı. Sürekli bir gözdağı. Çok acı
bir durum Türkiye için.”