Hataylı çiftçiler, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yaşadıkları kayıplar ve üretimi olumsuz etkileyen durumlar nedeniyle zor günler yaşıyor. Depremlerde ağır yara alan Hatay'da bazı çiftçiler yaşamını yitirdi, yakınlarını ve evlerini kaybedenler oldu. Enkaz altından yaralı çıkarılan ya da deprem sonrası endişeye kapılan kimi çiftçiler de şehri terk etti.
Şehirde kalmaya devam eden çiftçiler ise günlerce tarlalarına gidemedi, elektrik kesintileri dolayısıyla tarlalarını sulayamadı, hasat zamanı gelen marul ve şalgam gibi ürünlerini satamadı. Gübreye de ulaşamayan çiftçiler, işçi bulmakta da zorluk yaşıyor.
"NE OLACAK BİLMİYORUM"
Çiftçilerden Selda Akkaya, tarlada marul, kabak, patlıcan gibi ürünleri bulunduğunu söyledi. Akkaya, deprem sonrasında yaşadıkları zorluklar ve belirsizlikler nedeniyle zamanı gelmesine rağmen biberleri ekemediklerini belirtti. Akkaya, şöyle konuştu:
"Depremden dolayı ne olacağını bilemiyoruz. Bir belirsizlik içindeyiz. Satabilecek miyiz, ne olacak, bunu bilmiyoruz. Şalgamı satamayınca tarlayı sürmek zorunda kaldık. Marul da aynı durumda. Sebze hali açılamadığı için ürünümüzü satamadık. Birkaç gün içerisinde satamazsak orayı da sürmek zorunda kalacağız. Bu sene domates ekeceğiz, kavun ekecektik. Patatesimiz var ama ne olacak bilmiyorum. Çünkü gübre, ilaç alabilecek yer yok, her yer yıkıldı. Her şey mahvoldu, tepetaklak oldu."
"ÇİFTÇİ DESTEK İSTİYOR"
T24 haberine göre, hasadını yaptıkları ürünleri sebze hali üzerinden sattıklarını anlatan Akkaya, deprem sonrasında halin çalışamadığını ve faaliyetlerinin durduğunu ifade etti.Civar illere destek çağrısında bulunan Selda Akkaya, "Gaziantep'e Adana'ya sesleniyorum. Civardaki iller yardımcı olabilir, buradaki malları satın alabilir. Bize yardım etsinler." dedi. Akkaya, tarım yapabilmekte zorlandıklarına işaret ederek, şunları kaydetti: "Gübre, ilaç, maddi destek lazım. İşçi de bulamıyoruz, çok sıkıntı. Şu anda Suriyeliler çalışıyor. Bizimkilerden kimse kalmadı, herkes gitti. Çoğu fideleri bıraktı gitti, ekmediler. Biz bırakamıyoruz. Nereye gideceğiz ki? Yılın geri kalanı için de bir planımız yok. Her şeyi akışına bıraktık artık. Ne olacak bilmiyorum. Yaklaşık 20 dönüm çileğimiz var. Budaması yapılıyor, 20 güne kadar yetişecek. Gereken bakım yapılırsa, en az 50 ton çilek çıkar. Bu çileği ne yapacağımızı inanın bilmiyorum. Yardım etsinler istiyorum. Yetiştirdiğimiz bu çilekleri, sebzeleri alsınlar, elimizde kalmasın. Üretmeye devam edelim, bu şehri kalkındıralım."