Psikiyatrist yazar Prof. Dr. Yankı Yazgan, sadece depremi yaşayan veya deprem bölgesinde kayıpları olan vatandaşlarımız için değil, tüm Türk halkı olarak psikolojilerimizi nasıl yönetebileceğimizin de yollarını tv100'ün ses getiren programlarından Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum'da anlattı.
"Deprem sonrası oluşan psikolojik sorunlar neler? Kaygı, endişe, depresyon, deprem anksiyetesi gibi sorunlara karşı nasıl çözümler bulmalıyız? Deprem travması yaşayan çocuklara nasıl yaklaşılmalı? Normal denilen rutin yaşamlarımıza ne zaman ve nasıl dönmeliyiz?" soruları tv100'de yanıt buldu.
"PUSULALARIMIZ ŞAŞMIŞ VAZİYETTE"
Şu anda birçok duygunun hakim olduğunu belirten Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Acı, korku şu anda birçok duygu hâkim. Korku duygusu birçok kişinin davranışlarını etkiliyor. Korku hepimizin içinde olan bir duygudur. İnsanın temel duygularından birisidir. Şu andaki bu kaybın yüksekliği, her tekrarlamada da şok kendini tekrardan hissettiriyor. Pusulalarımız şaşmış vaziyette. Her zaman işleyen mekanizmalarımız işlemiyor. Bu çerçevede sosyal medya paylaşımlarını birbirimize yardım çağrıları olarak görüyorum. Ben bazı sosyal medya paylaşımlarını yardım çağrıları olarak görüyorum. Çünkü tek başına başa çıkmayacağımız durumlarda başkalarıyla beraber başa çıkabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
AFETLERE KARŞI NE KADAR DUYARLIYIZ?
Prof. Dr. Yazgan, sözlerinin devamında, “Konuyla ilgili bir şey yapılamayacağı duygusu arttıkça, yalnız ve desteksiz kalma duygusunu veren bir durum ortaya çıkınca, o zaman ilginiz kayboluyor. İnkâr insanın en önemli başa çıkma kapasitelerinden bir tanesidir” dedi.
"OKULLAR AÇILMALI VE ÇOCUKLARIN BİR ARADA OLMAYA İHTİYACI VAR"
Okulların çocukların en önemli rutini olduğunu ifade eden Yazgan, “Çocukların ruh sağlığına bakarsanız pandemi döneminde bunu çok net gördük. Okullarda çocukların bulunması, öğretmenlerin ruh sağlığının korunması bir birinci derecede öncelik olması gerekiyor. Bunun için okulların varlığı ilk şart. Güvenle çocukları gönderebileceğimiz okulların varlığı en önemli adımlardan birisi olacak. Okullar açılmalı ve çocukların bir arada olmaya ihtiyacı var. Okul da çocukların en önemli rutini. Burada çocuklara destek olmayan birçok insan olduğunu biliyoruz. O nedenle gruplar şeklinde öğretmenlerin, psikolojik danışmanların çalışmasını tavsiye ediyoruz. Öğrencilerle ilgili yapılacak şeylerden birisi çocuğun becerikli olduğu konuda alan açmaktır. Çocuklar açısından yaralıları görmüş olmak, ilk günleri çadırsız geçirmek riski çok artırıyor. Bu çocuklara ruh sağlığıyla ilgili öncelik vermek şu anda alanda yapılan işlerden bir tanesi. Geçmiş travmaları olanlar da bu olaylar vesilesiyle tetiklenmiş durumda” şeklinde konuştu.