2010 yılından itibaren Kafkas ülkeleri, Rusya ve Finlandiya’da aile köklerini araştıran Kurbanzade, birçok akademik çalışma, fotoğraf ve gazete arşivlerini inceleyerek son romanını kaleme almıştır.
Rus asıllı babaannesi Lütfiye Güler’in hayatından yola çıkan Deniz Kurbanzade, dördüncü romanı 'Leanora: Bitmeyen Göç'te, son Rus Çarı II. Nikolay’a yakın bir aileye mensup Leanora’nın, 1917 Rus ihtilali sonrasında Yalta’dan, Tiflis’e, Bakü’ye ve Tebriz üzerinden İstanbul’a yolculuğunu konu alıyor.
Yakın Türk ve Rus tarihine ışık tutan kitabın önemli bir bölümü de Finlandiya’da geçiyor. Bu yönü ile 'Leanora: Bitmeyen Göç' Türk edebiyatında bir ilk olma özelliği taşıyor.
Kurbanzade, romanında Mustafa Kemal Atatürk’e milli mücadelede Rusya’dan getirdiği mühimmat ile destek olan dedesi Aydınlı Eminzade Mustafa Bey’in Tiflis’te ilk görüşte aşık olduğu büyükannesi ile evliliğini, ve döneme damgasını vuran Suadiye Oteli’nin kuruluş hikayesini anlatıyor.
Kitabında Kurbanzade, sonradan 'Lütfiye' ismini alan büyükannesine, Leanora karakteri ile hayat veriyor. Leanora, İstanbul’da Musa Bey ile yeni bir hayata başlasa da vatanına, geçmişine ve ilk sevdasına olan özlemi asla tükenmeyecektir.
'Leanora: Bitmeyen Göç' romanında esasında yolculuk çift yönlüdür; biri bilinmeyen diyarlara, diğeri ise Leanora’nın iç dünyasına.
Kitapta ayrıca Deniz Kurbanzade’nin arşivininden döneme ait aile fotoğrafları bulunmaktadır.