“Plastik Dalgalar” İstanbul Boğazı’nı tehdit eden kirlilikle mücadele için 2022 yılının Temmuz ayında Bebekliler tarafından denizden karaya çıkarılan atıkların görsel kaydını izleyicilerle buluşturuyor.
Deniz yatağındaki plastik atıklar, atılmış şişeler ve diğer çöplerle dünyanın en özel ekosistemlerinden birini barındıran Boğaz’ın uğradığı insan kaynaklı kirlilik istilana dikkat çekmeyi amaçlayan “Plastik Dalgalar”, bu vesileyle denizlerimizi bekleyen geleceğe de ayna tutuyor.
Jacques-Yves Cousteau'nun, "Denizler yaşadıkça insanlık yok olmayacaktır sözleri", “Plastik Dalgalar” sergisine etkileyici bir anlam katıyor. Doğanın ve insanlığın birbiriyle iç içe geçtiği sembiyotik ilişkisine dikkat çeken Cousteau’nun bu sözüne karşın günümüzde dengenin giderek daha fazla sarsıldığı ve İstanbul Boğazı gibi iki kıtayı ayıran büyülü bir su yolunda çevresel tehditler kendini gösterdiği de göz ardı edilemeyecek bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Bebek sahilindeki kıyı çizgisi, bir zamanlar adeta masallardan çıkmış güzellikteki manzaralara ev sahipliği yapsa da içinde gizlenen bu acımazız gerçeklik de gün be gün kendini bize hatırlatıyor. Boğaz’ın güzelliğini gölgeleyen plastik atıklar, denizlerdeki yaşamı da etkisi altına alıyor.
İstanbul Boğazı'nda var olan deniz kirliliğinin yıkıcı etkilerini, deniz suyunun altında ve üstünde
yansıtarak bize gösteren “Plastik Dalgalar” sergisi, plastik dalgaların doğanın sessiz çığlığını temsil ettiğini vurguluyor. Toplumların denizlerin geleceğini şekillendirebileceğini ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma sorumluluğu taşıdığına işaret eden sergi, “Bir adım atmak, büyük bir toplumsal bilinçlenme hareketi başlatabilir; birlikte ‘Plastik Dalgalar’ı durdurabiliriz” diyor.