Bugünkü Aydınlık gazetesinde, Sabahattin
Önkibar köşesinde, "Fethullah Gülen cemaati ile HDP'li
bazı belediyelerin, Cumhuriyet gazetesine gizli kaynak takviyesi
yaptığı" şeklindeki iddiasına gazeteden sert bir açıklama
geldi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bugünkü Aydınlık gazetesinde, Sabahattin Önkibar isimli gazetecinin
köşesinde, kirli bir iftira gündeme getirilmiştir. Meçhul birine(!)
atıf yapılarak, "Fethullah Gülen cemaati ile HDP'li bazı
belediyelerin, Cumhuriyet gazetesine gizli kaynak takviyesi
yaptığı" şeklindeki iftirayı normal koşullarda hiç kaale almaz,
böylesine dayanaksız, abuk sabuk bir iddiayı cevap vermeye değmez
görürdük. Bir lafa bakardık laf mı diye, bir de söyleyene bakardık
adam mı diye, üzerinde durmaz, adı geçen gazetecinin sıradan hale
gelen zırvalarından biri daha diyerek gülüp geçerdik.
Ancak, ülkemizin içinde bulunduğu kritik bir seçim sürecinin
içindeyken bu türden kirli, kara propagandaların, özel amaçlı
yalan-yanlış bilgilerin dolaşıma sokulması manidardır. Tam da basın
üzerindeki sansür, baskı, tehdit, yıldırma, el koyma iddialarının
ve bu yöndeki somut faaliyetlerin gündemde olduğu bugünlerde
böylesi yalanların ortaya atılması, basit bir olay olarak
görülemez. Eskiden beri kullanılagelen kirli bir yöntemdir. Özel
görevli, kullanışlı kişiler aracılığıyla gazetecilik kisvesi
altında bu türden saldırılar, Cumhuriyet gazetesinin yeni tanıştığı
bir olgu da değildir. Cumhuriyet gazetesini beğenmeyebilir,
yayıncılık politikasını, siyasi duruşunu yanlış bulabilirsiniz,
eleştirebilirsiniz. Ama, büyük bir iddiayla ve meydan okuyarak
söylüyoruz, mali açıdan üstüne tek bir toz konduramazsınız. Çamur
at izi kalır anlayışıyla atacağınız her iftira, döner sizi vurur.
Bu gazete son 15 yıldan bu yana düzenli ve sürekli olarak devletin
mali denetim kurumlarının tam denetiminden geçmektedir. Bu
denetimlerde, üzerine kondurulacak hiçbir yanlış, kayıt dışı ya da
usulsüz işleme rastlanmadığı halde, muhalif ve dik duruşu
nedeniyle, siyasi husumet kaynaklı olarak birçok haksız muameleye,
cezaya, mağduriyete katlanmak, yargı organları önünde hak aramak
durumunda bırakılmıştır. Halen de, bu ağır ekonomik ve siyasi
baskılar, uygulamalar, şartlar kapsamında ve doğru bildiği yolda
yayımcılığa, okurlarına doğru bilgi verme görevini yerine getirmeye
çalışmaktadır.
SOMUT İFTİRAYA GELİRSEK
Fethullah Gülen veya herhangi bir dini cemaatten, onlarla doğrudan
ya da dolaylı ilişkisi bilinen bir başka kurum ya da kuruluştan ya
da HDP'li bazı belediyelerden bırakınız gizli kaynak aktarılmasını
bir yana, usulüne uygun (yani birilerinin yaptığı gibi kitabına
uydurularak yapılmış), yasal da olsa tek kuruşluk bir kaynak
aktarılması bile söz konusu değildir, olamaz da. Cumhuriyet, -bu
iftiranın yayınlandığı Aydınlık gazetesi de dahil olmak üzere-
basındaki bir çok kuruluştan kat be kat şeffaf bir mali yapıya
sahiptir. Bu gazetede çalışan her gazetecinin gerçek ücretleri
üzerinden bordrosu düzenlenir, vergisi, sigorta primleri ödenir.
Devlete, tek kuruş borcu yoktur. Gazetenin gelir kaynakları,
-rakiplerinden en yakınındakinden bile %50 fazla olan satış
fiyatıyla- gazete satışlarından elde ettiği gelirler ile gazetede
yayımlanan ilan/reklam gelirlerinden ibarettir. Bütün gelir ve
giderleri kayıt altında olup, bankacılık sistemi üzerinden
gerçekleştirilmektedir. Acaba, aynı şeyleri bu iddiayı
yayınlayanlar kendileri için de söyleyebilirler mi?
Mesele sicili, çapı belli bir kişinin tezviratı değildir; herkesin
acaba bunu da yaparlar mı diye tedirginlikle beklediği Cumhuriyet'e
yönelik çok daha büyük bir projede piyon olarak kullanılanları aşan
bir durumdur.
Bu nedenle, okurlarımızı ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek, bu
yalanların gerçek amacını göstermek amacıyla açıklama yapılmasının
yararlı olacağı düşünülmüştür.
Cumhuriyet'ten o köşe yazarına sert yanıt!
Aydınlık gazetesinde, Sabahattin Önkibar'ın köşesinden yazdığı o iddiaya gazeteden açıklama geldi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin