Cumhuriyet gazetesi yazarı, araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'te Ankara'daki evinin önünde bulunan arabasına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirmişti.
Uğur Mumcu, öldürülüşünün 22. yılında çeşitli törenlerle anılırken Cuöhuriyet gazetesinin yazarları da bugünkü köşelerinde Mumcu'ya yer verdiler.
Usta gazetecinin oğlu da olan Özgür Mumcu öldürülen diğer gazetecileri de anarak 'Ocak ayını hiç sevmem' başlıklı bir yazı kaleme aldı:
Özgür Mumcu'nun yazısı şu şekilde:
Ocak ayını hiç sevmem. 22 sene önce bir Ocak ayında babamı
öldürdüler. Ondan evvel Ocak’la aramızda bir husumet yok idi. Hatta
yılbaşı eğlencesi ve okulun tatile girmesi sebebiyle sempatik bile
bulduğumu söyleyebilirim. Hele bir de kar yağıyorsa daha da iyi.
Karda top oynamak pek neşeliydi.
O gün bir konsere gidecektim. Babamın arabası muhtemelen ben
otobüste konser yolundayken patladı. Bir önceki akşam, Şili’de
cuntanın işkence ederek öldürdüğü müzisyen Victor Jara’nın
hikâyesini okumuştum bir yerlerde. Yol boyu bir albümünü nereden
bulabileceğimi düşünüyordum. 1993’te bir albümü bulmak kolay iş
değildi.
Bundan üç sene evveli. İyice çocuğum. Yine okullar tatil yine bir
Ocak ayı. Teyzemlere tatile gitmişiz. Burhaniye’de. Bir telefon
çaldı. Evde bir kargaşa. Muammer Aksoy’u vurmuşlar. 31 Ocak’mış.
Tatilde günler birbirine giriyor, o an farkında değilim. Farkına
varsam belki Ocak ayıyla ilişkim o gün değişecek.
Özgür Mumcu'nun yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ
Emre Kongar da, Uğur Mumcu için şunları yazdı:
Bugün, iyi yetişmiş bir aydının, atak ve başarılı bir
gazeteci-yazarın, demokrat bir Atatürkçü’nün, bir Cumhuriyet
yazarının, sevgili Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü:
Kendisini saygı ve özlemle anıyoruz; kişiliğinin gençlere esin
kaynağı olmasını diliyoruz!
Son günlerde AKP iktidarının, din üzerinden “algı operasyonu”
yaparak düşmanlaştırmaya çalıştığı Cumhuriyet gazetesinin tarihi,
öldürülen yazarlarla doludur!
Bu yazarların tümü, kendilerine “İslamcı” diyen, ama
Müslümanlıkla ilgisi olmayan fanatik teröristlerce
öldürülmüştür:
Emre Kongar'ın yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ
Hikmet Çetinkaya da, köşesinde Uğur Mumcu'yu andı:
Aradan 22 yıl geçmiş.
Daha dün gibi anımsıyorum o günü.
Ankara karlı, hava soğuk!
Katiller, Uğur Mumcu otomobiline binerken uzaktan
kumandalı bombayı patlatıyor...
O günden bugüne ne değişti? Katiller yakalanıp bu
vahşi cinayet aydınlatıldı mı?Kimdi bu vahşetin arkasındaki
büyük patron?
Aracına kurulan bombalı tuzak sıradan değildi
ve arkasında derin güçlerin olduğu bir
eylemdi!
24 Ocak 1993...
Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önü...
Katliam Türkiye’yi ayağa kaldırdı, devleti yönetenler söz
verdi:
“Bu cinayeti çözmek namus borcumuzdur!”
O namus borcu yerine getirilmedi 22 yıl
boyunca.
Hikmet Çetinkaya'nın yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ
Orhan Erinç, Mumcu'yu şu ifadelerle andı:
Sevgili Uğur’un öldürülüşünün yıldönümündeyiz. Araştırmacı
gazeteciliğin öncülerinden biri olan Uğur Mumcu, aradan
22 yıl geçmesine karşın unutulmak bir yana, özlemle
anımsanıyor.
Uğur pek çok konu üzerinde araştırma ve soruşturma yapmış, bunları
Cumhuriyet’te dizi yazıya dönüştürdükten sonra
kitaplaştırmıştı.
Gelecekte de başvuru kaynağı olma özelliklerini koruyacakları
anlaşılan yapıtlarının yolsuzluk, usulsüzlük gibi günümüzde sıkça
yaşanır olan konulara ilişkinleri, iz sürmenin önemli ipuçlarını da
yansıtıyor.
Alçakgönüllüğü nedeniyle Ankara büromuzdaki
numarasına “Yolsuzluk masası” gibi sıradan bir tanım
yakıştırması, günümüzden bakınca daha da önem kazanıyor ve
büyüyor.
Bizler de “Tam Uğur’a ve yeni Uğur’lara gereksinim duyulan bir
süreçten geçtiğimizi”düşünüyoruz.
Orhan Erinç'in yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar da köşesinde, Uğur Mumcu'nun öldürülüşüne yer verdi ve Mumcu'yu andı. Mumcu'nun kendisine çok destek verdiğini belirten Dündar, yazısında şu ifadelere yer verdi:
Bugün,22 yıl önce evinin önünde park ettiği aracına
yerleştirilen patlayıcıyla şehit edilen, Türkiye’nin gelmiş
geçmiş en büyük soruşturmacı gazetecisi, basınımızın efsane ismi
Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü.
Ne mutlu bana ki, sağlığında onu yakından tanıma fırsatını buldum
ve sevdiği, değer verdiği meslektaşlarından biri olmanın
ayrıcalığını yaşadım.
Uğur Mumcu, güç odaklarının gerçeklerin ortaya çıkarılmasını hiç
istemediklerini çok iyi bildiği için, benim haberlerime
kızanların, “itibarsızlaştırma amaçlı” saldırıları
karşısında hep yanımda durdu. Destek verici, yüreklendirici
yazıları, hem çocuklarımın onur duyacakları bir miras, hem de
hayatımın en değerli ödülleri oldu.
Uğur Dündar'ın yazısının devamını okumak için TIKLAYINIZ