İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin evsizler için bir sığınak haline getirdiği Zeytinburnu’ndak spor kompleksini ziyaret eden Meltem Yılmaz'ın yazısı şu şekilde:
"İstanbul sokaklarının farklı köşelerinde yaşayan evsizler için oluşturulan merkezlerden birindeyim. Kapıların açılmasıyla birlikte yüzüme çarpan, buradaki hiçbir şeyin başka bir yerdekine benzemediği hissi: Ortama hakim olan sessizlik, ölümüne bir kavganın aniden son bulmasıyla havada asılı kalan sessizlik gibi. Atmosfer, havanın nefes alışverişlerle ısınmış hali. Renkler, gerçekte öyle oldukları için değil, oradaki insanlarla zıtlık oluşturduğu için çok parlak. 2 bin metrekarelik salon florasan ışıklarla aydınlatılmış, sağdaki duvara devasa Türk Bayrağı ve Atatürk posterleri asılı, tek tip kıyafet giymiş insanlar yan yana yemek yiyor. Yalnızca uzun bir masa ve sedye tipi yataklar var, çünkü yalnızca en temel ihtiyaçların var olduğu ve insanların donmamak için bir arada bulunduğu bir mekandan söz ediyoruz. Kısa bir tura koyuluyorum, banyo, depo, giyinme odasından geçtikten sonra, kadınlar için oluşturulmuş ayrı bir bölüme varıyorum. Şimdilik iki kadın var, beyaz plastik sandalyelere oturmuş usul usul etrafa bakıyorlar. “Merhaba” diyorum ama selamım sanki onlara çarpıp bana geri dönüyor, yüzlerindeki ifade donuk ve beklentisiz.
Burada konuştuğum görevli, evsizlerin genellikle zabıta aracılığıyla getirildiğini anlatıyor: “İçeri girişleri yapılır yapılmaz eski kıyafetlerini çöpe atıyoruz, tıraş ve banyo yaptırıp yeni kıyafetler veriyoruz. Sonra da yemek yiyorlar, günde 3 öğün yemek mevcut. Gece ise kendilerine sağlanan yataklarda uyuyorlar. İstedikleri kadar, isterlerse kış boyunca burada kalabiliyorlar”
Yazının tamamını okumak için tıklayınız