Cumhuriyet gazetesi bugünkü sayısında 5 tane 'cevap ve düzeltme' yayınladı.
Tarihinde ilk defa aynı gün 5 ayrı tekzip metniyle çıkan gazete, bu durumu da gazetesinin bugünkü sayısında ve cumhuriyet.com.tr'de yayınladığı bir yazıyla tepki gösterdi.
Yayınladığı yazıda; tekzipleri Basın Yasası'nın ağır parasal yaptırımları nedeniyle yayınladıklarını ancak haberlerinin, muhabirlerinin ve yazarlarının arkasında oldukların ifade eden Cumhuriyet, haberlerinin gerçeğe dayandığını ve kişilerin haysiyetin kırıcı ifadeler yer almadığını buna rağmen yaptıkları itirazların reddedildiğini ifade etti.
İktidarın yargıya baskı uyguladığını ve sulh ceza mahkemelerinin kapatılarak yerlerine yeni yargıçlarla yeni yetkilere sahip sulh ceza hâkimliklerinin kurulmasından sonra daha çok tekzip yayınlar olduklarını ve internet sitelerinden haberlerinin kaldırılmasına dair kararların çıktığını belirtn Cumhuriyet, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bugün gazetemiz tarihinde ilk kez aynı gün 5 ayrı cevap ve düzeltme metnine birden yer veriyoruz.
Bu kararların tümü İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verildi. Bu kararlara yaptığımız itirazlar ise İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedildi. Basın Yasası’nın çok ağır parasal yaptırımları nedeniyle tümü belgelere dayalı, gerçek haberlerimize karşı verilen bu kararlara uymak zorundayız. Ancak okuyucularımızın bilmesini isteriz ki; sonuna kadar haberlerimizin, muhabirlerimizin ve yazarlarımızın arkasındayız.
Gerçekten de basının hak ve sorumluluk ilkelerine bağlılığımız nedeniyle, gazetemiz aleyhine yargı kararı verilmesi 17 Aralık sürecine kadar son derece nadirdir. Ancak iktidarın, 17 Aralık soruşturması sonrası yargıya yaptığı akıl almaz müdahalelerden sonra, basın ahlak esaslarına, gazetecilik hak ve sorumluluk ilkelerine bağlılığın, yargıçlar yönünden pek bir anlam taşımadığı görülmektedir. Örneğin 2013 yılında yayımladığımız toplam cevap ve düzeltme sayısı 4’ten ibarettir. 2014’te hazirana kadar İstanbul Adliyesi’nden verilen cevap ve düzeltme kararı sayısı ise sadece 3’tür. Ancak 16 Haziran’da sulh ceza mahkemeleri kapatılarak, yerlerine yeni yargıçlarla yeni yetkilere sahip sulh ceza hâkimliklerinin kurulmasından sonra, kararlarda adeta patlama yaşanıyor. Bu tarihten günümüze kadar geçen yaklaşık 6 aylık sürede sadece İstanbul Adliyesi’nden verilen cevap ve düzeltme kararının sayısı 13’ü buldu. Bunlara ek olarak da aynı hâkimlikler tarafından gazetemizin internet yayını aleyhine de 17 adet erişimin engellenmesi kararı verildi. Bu 30 karara yaptığımız itirazların tek biri dahi kabul edilmedi, tamamı İstanbul Adliyesi sulh ceza hâkimlikleri yargıçları tarafından reddedildi.
Hukuki gerekçe yok
Bu kararların bir ortak noktası daha var; bugün örneklerini
sunduğumuz üzere bu kararların hiçbirinde hukuksal bir gerekçeye
rastlamak mümkün değil. Basın Yasası’na göre cevap ve düzeltme
verilebilmesi için bir yayının ya gerçeğe aykırı olması ya da
kişilerin şeref ve haysiyetlerini gerekir. İstanbul sulh ceza
hâkimliklerinden gelen kararlarda ise haberlerimizin neresinin
gerçeğe ya da kişilerin şeref ve haysiyetlerine aykırı olduğu asla
belirtilmemektedir. Bugüne kadar yaptığımız itirazlarda, kararları
veren yargıçlara ısrarla gerekçelerini sormamıza rağmenhiçbir cevap
alabilmiş
değiliz. Çok ağır yaptırımların baskısıyla yayımlamak zorunda
kaldığımız metinlerin hiçbirinden de haberlerin neresinin yasaya
aykırı olduğunu anlamak mümkün değildir.
Tamamını okumak için tıklayınız