Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof Dr. Fahrettin Altun dezenformasyonla mücadeleyi anlattı: Gazetecilere yüzlerce bilgi notu ulaştırdık. Veba benzetmesi yaptı

TV100 Haber Araştırma Servisi Müdürü, Özkan Tamirak, tv100.com'daki yazısında dezenformasyonla mücadele konusunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof Dr. Fahrettin Altun'un özel demecine yer verdi. Altun, dezenformasyonun veba gibi tüm toplumu etkilediğini söyledi. Altun, "Dezenformasyonun önüne geçmek için doğrudan kamuoyuna yüzlerce bilgilendirme yaptık, medya ve gazetecilere meselelerin aslını izah eden yüzlerce bilgi notu ulaştırdık." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof Dr. Fahrettin Altun dezenformasyonla mücadeleyi anlattı: Gazetecilere yüzlerce bilgi notu ulaştırdık. Veba benzetmesi yaptı

TV100 Haber Araştırma Servisi Müdürü, Özkan Tamirak, tv100.com'daki "12 bin yalanla nasıl mücadele edilir?" başlıklı yazısında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın dezenformasyonla mücadelesini kaleme aldı.

Tamirak yazısında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof Dr. Fahrettin Altun'un kendisine özel yaptığı açıklamaya da yer verdi.

İşte Tamirak'ın o yazısı:

Türkiye Yüzyılı aynı zamanda bir iletişim yüzyılı olacak. Şüphesiz ki en büyük mücadelelerden biri de yalan haberler ve dezenformasyonlar olacak. Peki bu yalan haberlerin önüne nasıl geçilecek? Beş ayda kaç tane yalan ihbarı yapıldı?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 6 Şubat depremlerinden iki seçime kadar önemli bir performans ortaya koydu. Özellikle Türkiye’yi sarsan iki depremin ardından milyonlarca paylaşım dolaştı sosyal medyada. Bazıları hayat kurtarırken bazıları da açıkçası pes dedirtti.

Günümüzde doğru bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmek hayat kurtarıyor. Prof. Dr. Fahrettin Altun başkanlığındaki İletişim Başkanlığı’nın en önemli operasyonlarından biri yalanla mücadele oldu. Bu yüzden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kuruldu. Çünkü ülkemizin üzerinde oynanan yalanların ardı arkası kesilmiyor. Kesilecek gibi de değil. Çünkü hâlâ seçim sonuçlarını hazmedemeyen kocaman bir dünya var karşımızda.

12 BİN YALAN İHBAR

Depremin ikinci günü Dezenformasyon Bildirim Servisi’ni açan İletişim Başkanlığı, bu sayede birçok yalan ihbarın önüne geçti. Bu kapsamda, Şubat'tan bu yana sisteme 12 bin yalan ihbar yapıldı. Bu çalışmalarla Başkanlık hem sosyal medya ağlarının hem de şirketlerin gerçek yüzünü ortaya koyan çalışmalar yaptı. Bu platformlarda dezenformasyon yayan kullanıcılara karşı yasal süreçlerde de ilgili kurumlara destek sağladı.

“AT YALANI BİR ŞEY OLMAZ” DİYEMEYECEKLER

Yani, “Zaten bana bir şey olmaz. At yalanı” zihniyetiyle kaos yaratmaya çalışanlar artık rahat değiller. Yalanlarla ülkenin huzurunu bozamayacaklar. İletişim Başkanlığı, yeni çalışmalarında yapay zeka da kullanacak. Yapay zeka yalanla mücadelede önemli bir rol üstlenecek bence.

CİMER’E 6 MİLYON BAŞVURU

En önemsediğim yerlerden biri de Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER). Vatandaşlar devletin zirve kurumuna sorunlarını rahatlıkla iletebiliyorlar. CİMER’e geçen yıl 6 milyon 180 bin başvuru yapıldı. Deprem döneminde CİMER bünyesinde Deprem Acil Hattı kuruldu ve vatandaşlardan gelen 1,5 milyona yakın başvuru ivedi bir şekilde cevaplandırılarak, başvuru sahiplerinin mağduriyetleri giderildi.

DEZENFORMASYON BİR VEBA GİBİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a bu mücadeleyi sordum. Şunları anlattı:

Bugün içinde yaşadığımız dönemin maalesef bir gerçeği olan dezenformasyon son dönemde adeta bir veba gibi tüm toplumları etkiliyor. Türkiye dünyada en fazla dezenformasyona maruz kalan ülke konumunda bulunuyor.

Dezenformasyon her şeyden önce hakikati, demokrasileri, toplum barışını tehdit altına alıyor. İnsanlarımız artık yalanın sıradanlaştığı, hakikatın önemsizleştiği bir dünyada yani post-truth dediğimiz hakikat ötesi çağda mücadele veriyor.

Sosyal medyanın, yapay zekanın da yaygınlaşmasıyla yalan bilgiye ulaşmak, doğruya, hakikate ulaşmaktan daha kolay hale geldi ve maalesef dezenformasyon süreci, yalan siyaseti bir şekilde başladığında, kontrolsüz bir şekilde bu sarmal herkesi içine almaya başlıyor.

Ne kadar çok çarpıcı yalan söylerseniz o kadar çok etkileşim alıyorsunuz. Bunun örneklerini ne yazık ki deprem sürecinde acı bir şekilde gördük. Ülkemizin yaşadığı ve asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depreminde sosyal medya üzerinden yayılan yalan yanlış bilgi dezenformasyon nedeniyle birçok insanımıza zamanında ulaşamadık.

Seçim döneminde ise “Kazandık” açıklamalarıyla bambaşka bir yalan siyasetine, senaryoya tanık olduk.

Bugün Türkiye’de dezenformasyonun bu kadar yoğun olduğu bu dönemde biz ne olursa olsun hakikat mücadelesi vermenin önemine inanıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi mücadelesinde en başından beri en temel dayanaklarından biri hakikat vurgusu olmuştur.

Biz de hakikat eksenli bir siyaseti iletişim alanına da taşıyoruz ve vatandaşımızın doğru bilgiye, şeffaf, hızlı bir şekilde ulaşması için uğraş veriyoruz.

Başkanlığımız ilk kurulduğu günden bu yana dezenformasyonla mücadeleyi en temel görevimiz olarak gördük.

Kurduğumuz Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizle de bu alanda diğer devletlerin de gıptayla baktığı bir mücadele başlattık.

Yaklaşık altı aydır faaliyet gösteren bu merkez bugüne kadar binden fazla yalanı çürüttü. 77 adet kapsamlı dezenformasyon bülteni yayımladık. Topyekûn dezenformasyonla mücadele yaklaşımımızın bir girişimi olan Dezenformasyon Bildirim Servisi'nden 12 bin "dezenformasyon ihbarı" aldık. Dezenformasyonun önüne geçmek için doğrudan kamuoyuna yüzlerce bilgilendirme yaptık, medya ve gazetecilere meselelerin aslını izah eden yüzlerce bilgi notu ulaştırdık.

Yapay zekanın da hem dezenformasyon üreten hem de dezenformasyonla mücadele için kullanılabilecek bir yanı olduğunun farkındayız. Yapay zekayla dezenformasyon bağlamında ilgilenen iki, üç ülkeden biriyiz diyebilirim. Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda İletişimin Yüzyılı olacağından hareketle yeni dönemde hakikat mücadelemizden taviz vermeyeceğiz.

Dezenformasyonla etkin mücadele ile hakikatin savunucusu olmayı sürdüreceğiz.

Diğer taraftan Cumhurbaşkanımız liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye vizyonunda Türkiye İletişim Modeli ile stratejik iletişim çalışmalarımızı artırmaya, Türkiye’nin kamu diplomasisi faaliyetlerimizi güçlendirmeye, ülkemizin marka değerini ve itibarını yükseltmeye devam edeceğiz.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin