Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında Beştepe'de toplandı. Toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor https://t.co/E2woCxANVt
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) September 5, 2022
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Anadolu'daki sarsılmaz kalemiz Ahlat'ı tarihi önemine yakışır bir şekilde yeniden ihya ediyoruz. Bu amaçla 25 Ağustos'ta Ahlat'ta çeşitli programlara katıldı. Malazgirt Zaferi'nin yıldönümünü, Sultan Alparslan ve ordusunun Cuma namazı kıldığı yerde bir kez daha coşkuyla kutladık.
Büyük Taarruz'un başladığı ve zafere ulaştığı Kütahya ve Afyonkarahisar'da vatandaşlarımızla kucaklaştık. Ordumuzun baş komutanı Mustafa Kemal Atatürk ve milli mücadele kahramanlarımızı bizzat yerinde yad ettik.
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Ankara'da bir dizi program gerçekleştirdik. Milli mücadele kahramanımızın yakınlarıyla bir araya geldik. Aynı gün Milli Savunma Üniversitemizin diploma ve sancak devir teslim törenlerinde ordumuzun saflarına yeni katılan teğmenlerimizin heyecanına ortak olduk.
Ülkemize yönelik tacizleri artıran Yunanistan ne siyasi ne ekonomik ne askeri bakımdan dengimiz olmadığı için muhatabımız da değildir.
Her yıl olduğu gibi 1 Eylül'de adli açılış törenimizi gerçekleştirdik. Geçmişten bugüne adalet arayışımızı, gelecekte hayata geçirmeye planladığımız yenilikleri yargı mensuplarıyla paylaştık.
Samsun'da 5. düzenlenen TEKNOFEST'te gençlerimizle bir araya geldik. Bir dünya markası haline dönüşün TEKNOFEST'te gençlerimizin bilgi, kabiliyet, azmine her şahit oluşumuzda geleceğimize güvenimiz artıyor.
Yarın Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan'ı kapsayan Balkan gezisine çıkıyoruz. Türkiye olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeyi sürdürüyoruz. Önümüzdeki hafta Özbekistan'da Şangay 5'lisinin toplantısına iştirak ediyoruz. Bir sonraki hafta da BM Genel Kurulu'na katılarak dünya ve bölge gündemine dair görüşlerimizi gündeme getireceğiz.
Türkiye güçlü olmak, gücünü sürekli artırmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde ülkemizi çevremizde sayısız örneğini gördüğümüz felaketlere sürüklemek isteyenlere fırsat vermiş oluruz.
Geçtiğimiz hafta açıklanan 2022 ikinci çeyrek büyüme rakamları Türk ekonomisinin yükselişine devam ettiğini göstermiştir. Bu tablo yatırım, istihdam, ihracat ve cari fazlayla büyüme esasına dayanan programımıza uygun şekilde yolumuza devam ettiğimizin işaretidir.
Her ne kadar salgın döneminde birileri bizi bu politikadan dolayı eleştirmiş olsa da ne kadar doğru karar verdiğimizi onlar dahi inkar edemiyor. Bizim mandacı iktisatçılar dediğimiz kesim bile artık eski görüşlerinde ısrar edemiyor. Sürekli bardağın boş tarafını göstererek olsa da farklı şeyler söylüyor. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 olan oran ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak gerçekleşmiştir. Hem OECD hem de G-20 içinde en yüksek büyüme kaydeden ikinci ülke konumundayız.
Dengeli büyümemizin içindeki makine teçhizat yatırımı harcamanın ortalamanın neredeyse iki kat olması gelecekte daha ileri seviyelere ulaşma umudumuzu güçlendiriyor.
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla Avrupa merkezli olarak başlayan, küresel etkilere sahip enerji krizinin derinleşme kaygısı Türkiye'nin üretim ve ihracat potansiyelini daha da önemli hale getiriyor. Turizmde de hamdolsun hedeflerin üzerinde bir gerçekleşeme doğru gidiyoruz. Ülkemizin her yerinde otellerde, uçaklarda, turizm tesislerinde boş yer bulmanın neredeyse imkansız olduğu sezon geçiriyoruz.
Yılın ilk 6 ayındaki cari işlemler dengemiz enerji hariç bakıldığında 8.1 milyar dolar fazla vermiştir. Enerji dahil cari fazla vermek için çalışmalarımızı artan bir şekilde sürdürüyoruz.
Ülkemizin enerji ihtiyacını yerli, milli, sürdürülebilir kaynaklardan teminine yönelik çok sayıda projeyi hayata geçiriyoruz. Yeni programımızı istihdam merkezli oluşturduğumuzu her fırsatta vurguluyoruz. Son 2 yılda net 5 milyon artışla tarihimizin en yüksek rakamı olan 31 milyon sınırına dayanmış olması bu alandaki hedefe ulaştığımızın ispatıdır.
Vatandaşlarımıza yaptığımız kendi paramız TL'ye güvenme ve sahip çıkma çağrımız hamdolsun önemli karşılık bulmuştur. Kur korumalı mevduata gösterilen ilgi sayesinde 239 milyar dolar seviyesine uzanan geçtiğimiz ay sonu 212 milyar dolara kadar gerilemiştir.
Bu fotoğraf içinde enflasyon hala en ciddi sorunumuz olmayı sürdürüyor. Dünyanın her ülkesi kendi ekonomik gerçekliğine göre son 40-50 yılda eşi benzeri görülmemiş enflasyon tehdidi ile mücadele ediyor.
Türkiye olarak inşallah yılbaşından sonra ülkemizdeki enflasyonun hızlı bir şekilde inişine şahitlik edeceğiz. Önce 40'lı ardından 30'lu yıl sonuna kadar da 20'li rakamlarla çıkmayı planlıyoruz.
Asgari ücretten emekli ve memur maaşlarını yükseltmeye, sosyal yardım programlarını yeni bir anlayışla ele alarak pekçok tedbiri adım adım hayata geçireceğiz. Dünkü Resmi Gazete'de yayınlanan orta vadeli program bu mücadelenin yol haritasıdır.
Tüm bakanlıklarımızın, kurumlarımızın katılımıyla hazırlanan orta vadeli program 2023-2025 yılları arasındaki çalışmalarımızın rehberi olacaktır. Ülkemizin kalkınma potansiyeli, istihdamı artıran, ihracat temelli büyümeyi hedef alan strateji uygulayacağız. Hizmet gelirlerindeki artışın düzenli şekilde sürmesini bekliyoruz.
İhracatımızı ülke ve ürün çeşitliliğiyle sürdüreceğiz. Enerji dahil her alanda ülkemizin imkanlarını harekete geçirecek projelere öncelik vereceğiz. Finansal ve fiyat istikrarını hedeflediğimiz seviyeye getirmek istiyoruz. Gençlerimiz ve kadınlarımız başta olmak üzere çalışmak isteyen herkese istihdam sağlayacağız. Bütçe disiplininden taviz vermeyeceğiz.
Kamu açıklarını azaltma, bütçe dengelerini güçlendirme yönünde sürekli tahkim edeceğiz. Yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi de orta vadeli programın önemli unsurları arasındadır. Program sonunda milli gelirimizi 1 trilyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.
Her şeye rağmen satın alma paritesi itibarıyla ülkemizin dünya milli gelir sıralamasında 11'inciliğe yükselmesini önemli başarı olarak görüyoruz. Toplam milli gelir sıralamasında dünyada ilk 10'a gireceğimizin çok uzak olmadığına yürekten inandığımı söylemek isterim.
Yeni girişimcilerimizin önünü açmak, cesaretlerini artırmak için pekçok farklı program uyguluyoruz. Bu girişimler arasında enerji arz güvenliğimize katkıda bulunacak projeleri daha güçlü destekleyeceğiz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesiyle ürünleri geliştiren projeleri özel olarak teşvik edeceğiz.
Afetlere hazır, enerji verimliliği yüksek, kültürel değerlerimizi koruyan, yatay mimariyi esas alan kentsel dönüşüm programlarımızın arasındadır.
Meclisimizin de takdiriyle yürürlüğe girecek 2023 bütçemizi ülkemizin hedeflerine doğru atmış olduğumuz yeni ve önemli adımların zemini kılmak istiyoruz. Ne seçim süreci ne iç ve dış gelişmenin 85 milyon geleceği bakımından kritik öneme sahip programı ve bütçe dengelerini bozmasına rıza göstermeyeceğiz.
Türkiye dünyanın neresinde olursa olsun mağdur ve mazlum duruma düşmüş herkesle dayanışma içinde olmayı, medeniyetin ve tarihinin üzerine yüklediği sorumluluk olarak görmektedir. İlgili resmi kuruluşlarımız, sivil toplumla milli gelirine kıyasla dünyanın en çok insani yardımı yapan ülkesi haline geldik.
Tüm mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdüreceğiz Pakistan'da yaşanan sel felaketi karşısında aynı tavrı gösteriyoruz. Pakistan asırlar öncesinde aynı devlet köklerine sahip olduğumuz kardeşlik hukukumuza sahip çıkmıştır.
Cumhuriyet tarihi boyunca başımız her sıkıştığında Pakistan halkını ve devletini yanımızda bulduk. Pakistan'da etkili olan ve ülkenin önemli kısmını sular altında bırakan sel felaketi sonucu hepimizin yüreğini dağlamıştır. Muson yağmurlarının etkisi, küresel ısınma sebebiyle yüksek dağlardaki buzulların erimesiyle ülke toprakları sel suları altında kalmıştır.
Sağlıktan gıdaya, altyapıdan iskana kadar Türkiye ve Türk milleti olarak kayıtsız kalmadık. İçişleri, Çevre ve Şehircilik bakanlarımız bizzat bölgeye giderek yerinde gördü ve incelediler. AFAD Başkanlığımızın koordinasyonluğunda 50 bin çadır ve 100 bin gıda ve temizlik kolisi hazırlandı.
Oluşturulan hava köprüsü, iyilik trenleriyle Pakistanlı kardeşlerimizin yaralarını sarana kadar elimizdeki imkanları kendileriyle paylaşmayı sürdüreceğiz.
Toplam 500 bin gıda kolisini her hafta 2 tren kaldırarak 14 seferde Pakistan'a ulaştırmak hedefimizdir.
Türkiye'nin son 20 yılında gerçekleştirdiği kalkınma devriminin en iftihar verici sonuçlarından biri de sağlıkta yaşanmıştır. Genel sağlık sigortası sistemimizin dünyada eşi benzeri yoktur. En ücra köşelere kadar yayılan tam teşekküllü hastanelerimiz, teşhis, tedavi, ilaç temini mekanizmalarımızla en yaygın ve kaliteli sağlık hizmetini sunuyoruz.
Şehir hastanelerimiz salgın döneminde önemi daha iyi anlaşılan benzersiz bir yeniliktir. Sağlık çalışanlarımızın, doktorlarımızın özlük haklarıyla ilgili tartışmalar sağlıktaki bu güzel tabloyu gölgelemeye başlamıştı. Sağlık çalışanlarımıza tüm sorunlarını çözme sözü verdik. Sabit ek ödemelerini merkezi yönetim bütçesine alarak yaşanan karmaşa ve memnuniyetsizliği ortadan kaldırdık.
Emeklerine de yansıyacak şekilde özlük haklarında yaptığımız iyileştirmelerin sağlık çalışanlarımız tarafından büyük memnuniyetle karşılandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde çalışanlar, doktorlarımız arasında ortaya çıkan farkı kapatmış oluyoruz. Hayata geçirdiğimiz beyaz reformun meyvelerini 6 bin hekimimizin kamuya dönmek için müracaatıyla almaya başladık. Amacımız 85 milyona sağlık hizmeti vermek sağlık çalışanlarımızın huzur içinde görevini yerine getirmeyi temin etmektir.
İcra takibine düşmüş, dosyası bulunan vatandaşlarımızla ilgili müjdeli haberimiz var. Altyapı ve üstyapı yatırımları yaparken, refahı artırmak ve artan refahı adil dağıtmak için çalışıyoruz. Can ve mal emniyeti, huzur, refah, barış ve güven içinde yaşaması birinci önceliğimizdir.
İşçilerimizin, emeklilerimizin, memurlarımızın ücretlerine önemli iyileştirmeler yaptık. Buğday, arpa, çay, fındık, üzüm başta olmak üzere tüm ürünlere hakları olan fiyatları vererek çiftçilerimizi memnuneden adımları attık.
Vatandaşlarımızın bir kısmını icra takibine uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçları tasfiye ediyoruz. 15 Ağustos 2022 tarihinden önce icra takibi başlatılmış 2 bin lira ve altındaki alacakların gider gösterilerek vergiden düşürülmesi ve tasfiyesini sağlıyoruz.
Varlık yönetim şirketlerine devredilmiş alacaklar da buna dahildir. Yaklaşık 10 milyon dosya ve 5,5 milyon vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır.
Aldığımız bu kararın yasal düzenleme boyutunu Ekim ayında meclisin açılmasıyla birlikte Cumhur ittifakının meclis grupları adımını atacaktır.
2022-2023 eğitim öğretimle ilgili hazırlıklarını yürüten ihtiyaç sahibi ailelerimize, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarımıza ilave kaynak aktarımı yaptık. İhtiyaç sahibi ailelerimizin ilçelerindeki vakıflara başvurmaları gerekiyor. Doğalgaz tüketim desteği programını bu yıl da sürdüreceğiz. Ev sahibi veya kiracı, tüm vatandaşlarımız 5 Eylül'den itibaren e-devlet üzerinden başvurularını yapabilirler.
.