Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP teşkilatı ile videokonferans yoluyla bayramlaşmasında konuştu.
“Kısıtlamalardan etkilenen esnaflarımızın bir kısmı ile turizm sektörümüze de bu zor dönemde ayakta kalabilmeleri için her türlü desteği vermenin gayreti içindeyiz” diyen Erdoğan, “Buna rağmen sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
* Vaka, ağır hasta ve vefat sayılarındaki belirgin düşüşle gördük, görüyoruz. İnşallah tedbiri elden bırakmadan bu sayıları çok daha aşağılara çekmeyi umuyoruz.
* Milletimize söz verdiğimiz şekilde pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Detayları kabine toplantısının ardından milletimizle paylaşacağız.
* Niyetimiz Mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmektir. Haziran ayıyla birlikte günlük hayatı daha da rahatlatacak şekilde tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz.
* Milletimin şundan emin olmasını istiyorum. Salgının ülkemize sirayet ettiği 2020 Mart ayından beri aldığımız tedbirlerin, özellikle de kısıtlamaların tek amacı 84 milyon vatandaşımızın her birinin sağlığını, hayatını, geleceğini korumaktır. Mecbur olmadığımız hiçbir tedbire başvurmadık, başvurmayacağız.
* Bununla kalmıyor aldığımız tedbirleri vatandaşımızın işine aşına, ekmeğine zarar vermeyecek esneklikte uygulamaya özen gösteriyoruz.
* Amacımız dünyanın tamamıyla birlikte yaşadığımız bu sıkıntılı sürecin en az hasarla atlatılabilmesini sağlamaktır. Üretim tarafında bunu başardığımızı memnuniyetle görüyoruz.
'HELALLİK İSTİYORUZ'
* Sanayi üretimi ve yeni ihracat rakamları her ay yeni rekorlar kırarak olumlu yönde ilerliyor. Kısıtlamalardan etkilenen esnaflarımızın bir kısmı ile turizm sektörümüze de bu zor dönemde ayakta kalabilmeleri için her türlü desteği vermenin gayreti içindeyiz.
* Buna rağmen sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız çalışanımız olduysa, hepsinden helallik istiyoruz.
'SOSYAL DESTEKLERİ CİDDİ ORANDA ARTIRDIK'
* Hiçbir vatandaşımızın kendini sahipsiz hissetmemesi için devletimizin tüm imkanlarını seferber ederek sosyal destekleri ciddi oranda artırdık. Salgın döneminde vatandaşlarına en yaygın ve etkin sosyal destek sağlayan ülkeler arasında yer alıyoruz.
* Sağlık hizmetlerindeki başarısını sosyal ve ekonomik desteklerle taçlandıran Türkiye kendini, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin çoğunda gözlenen kriz ikliminin dışında tutabilmiştir.
* Yeni yatırım ve istihdam arayışlarındaki yükseliş başta olmak üzere pek çok gösterge ülkemizi aydınlık yarınların beklediğine işaret ediyor. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız sürece bizi bekleyen güzel günlere ulaşmamıza hiç kimse mani olamayacaktır.”
'İSRAİL’İN ZULMÜNE EYVALLAH ETMEYECEĞİZ'
* Filistin topraklarında ve özellikle Kudüs’te yıllardır devam eden Ramazan ayının son günlerinde ise iyice yoğunlaşan saldırılar nedeniyle bayrama buruk girdik. Dertliyiz, derdimiz var. Gücü sadece sabilere, mazlumlara yeten terör devleti İsrail’in zalimlikleri karşısında hem üzüntülü, hem öfkeliyiz.
* Türkiye’nin bu konudaki tavrı tamamen ilkeseldir. Dün Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesini hangi şevkle desteklemişsek, bugün Kudüs'te ve Filistin şehirlerinde yaşanan zulme karşı da aynı hissiyatla harekete geçiyoruz.
* Dün Suriye sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna nasıl izin vermemişsek, bugün de Mescidi Aksa’ya uzanan ellere aynı şekilde karşı çıkıyoruz.
* Daha geçen yıl Libya'nın bölünmesine nasıl müsaade etmemişsek, herkesin sırtını döndüğü Somali’nin kaderine terk edilmesine nasıl göz yummadıysak, Kırım'ın ilhakına nasıl müsamaha göstermediysek, geçmişte Bosna'da işlenen vahşete nasıl sesimizi yükselttiysek, bugün tüm dünya görmezden gelse bile İsrail’in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz.
'19 ÜLKENİN DEVLET BAŞKANIYLA TELEFONDA GÖRÜŞTÜM'
* Yoğun bir diplomasi faaliyeti yürüttük. 19 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Kendileriyle hem bayramlaştık hem de Kudüs’te ve diğer Filistin şehirlerinde yaşanan hadiseler konusundaki endişelerimizi paylaştık.
* Kısacası bir diplomasi yürüttük. Muhataplarımızla benzer hissiyatlarımızı paylaştığımızı gördük. Uluslararası toplumun bu konudaki duyarsızlığından üzüntü duyuyoruz.
* Siyasi kaygılarla, şu veya bu sinsi hesapla İsrail’in döktüğü kanlara, yaptığı saygısızlığa sessiz kalarak veya açıkça arka çıkarak ortak olanlar bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmelidir.
* Eğer İsrail’in Filistin’de bilhassa Kudüs’te sergilediği saldırganlığı derhal durdurmazsak yarın herkes kendini bu vahşi zihniyetin hedefinde bulacaktır.
* Bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır. Üç dinin mukaddeslerine ev sahipliği yapmasının ötesinde Kudüs, tüm insanlığın ortak mirasıdır. İşte bunun için Kudüs tüm dünyadır.
* Oradaki Müslümanlar da tüm insanlıktır diyoruz. Türkiye olarak BM bünyesinde bu doğrultuda başlatılacak her girişime aktif destek vermeye, barış için sorumluluk üstlenmeye ve fedakarlık yapmaya hazırız.