Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun, "Televizyon izlerken mümkün olduğunca büyüklerden birisinin çocuğa refakat etmesi, onun yaşına uygun yorumlar yapması, hem çocuğun bilgisini artırır hem de anlam veremediği olayları yanlış algılamasını engeller" dedi.
Berksun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların televizyonda yaşlarına uygun programları, uygun sürelerle izlediklerinde zihinsel ve ruhsal gelişimlerinin olumlu etkileneceğini söyledi.
Uygun olmayan programların ise çocuklar üzerinde olumsuz hatta travmatik etkiler yaratabildiğini anlatan Berksun "Kendini tanımlamada güçlük, aile içi bağların gevşemesi, hayalle gerçeğin ayırt edilememesi, anlık gerginlik, korku ve daha sık şiddete başvurma eğilimleri görülmektedir. Bir anne baba çocuklarına kimseyi incitmemeyi öğretir, bu konuda ona örnek olurlarken televizyon karşısında çocuğun maruz kaldığı görüntüler onun zihninde şiddeti meşru kılmaktadır" diye konuştu.
Prof. Dr. Berksun, ebeveynlerin zaman zaman televizyonla ilgili olarak çocuğuna sınır koymakta güçlük yaşayabildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bir insan hayatı boyunca sadece birkaç şiddet ve ölüm olayına tanık olabilecekken, televizyon karşısındaki bir çocuğun her gün birkaç ölüme ve onlarca şiddet olayına şahit olması sık görülen bir durumdur. Tekrar tekrar verilen travmatik görüntüler çocuğu şiddete karşı duyarsız hale getirebilir. Televizyon karşısında çocuğu yalnız bırakılmamalı. Televizyon izlerken mümkün olduğunca büyüklerden birisinin çocuğa refakat etmesi, onun yaşına uygun yorumlar yapması, hem çocuğun bilgisini artırır, hem de anlam veremediği olayları yanlış algılamasını engeller."
"Okul başarısını da olumsuz etkiliyor"
Özellikle 7 yaşın altındakilerin medyadan iletilen mesajların içerikleriyle ilgili iyi-kötü ayrımı yapabilecek olgunlukta olmadığını vurgulayan Berksun, "Bu sebeple, ebeveynin gerekli sınırı koyması, şiddet ya da cinsel içerikli travmatik sayılabilecek görüntülerle karşılaşan çocuğuna, bunun kötü ve yanlış olduğunu mutlaka vurgulaması gerekir. Ancak dozu iyi ayarlanmadığı takdirde, uzaklaştırmak istediğimiz konuyu çocuk için daha çekici hale getirebiliriz. Bu noktada yapılması gereken, çocuğun sorularına kısa fakat tatmin edici cevaplar verdikten sonra, mevzuyu uzatmaktan kaçınmaktır" ifadesini kullandı. (AA)