Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dnemde danışmanlığını yapan Hürriyet yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı'nın spor ve sanat dünyası için verdiği iftar yemeğine davet edilen isimlerin, sanatta sığlaşmanın baş sorumluları olduğunu ifade etti. "Çıtayı ortalamanın altına düşüren bu iftar kadrosunu Cumhurbaşkanı’na rağmen kim yaptı?" diyen Beki, "Erdoğan’ın gidişattan samimiyetle rahatsız olduğundan eminim" diye yazdı.
Akif BEKİ / HÜRRİYET
Sanatçı iftarındaki terslikler
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, sık sık kültür ve sanat ortamındaki sığlaşmadan yakınıyor.
Huber Köşkü’ndeki sanatçı iftarında da aynı sorundan dert yandı.
Devleti kültür ve sanatın işverenliğinden çekip nitelikli işlerin destekçisi, teşvikçisi yapmayı savundu.
Sanatçıyı memurluktan kurtarıp sanatı özgürleştirecek bu reformları, 14 yıldır bekliyor Cumhurbaşkanı.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da dinleyiciler arasındaydı, mesajı almıştır.
Fakat devletin ağzına bakmaya alışmış, iktidardan siparişlerle geçinen bir kültür-sanat esnafı da var. O kesim de üstüne alınmış mıdır?
BEŞTEPE’NİN POLİTİKASI KİMLERE EMANET?
Maalesef, şikâyetlerini haklı çıkaran bir davetli profiline konuştu Cumhurbaşkanı.
İstisnalar tek tük denecek kadar azdı, yine de üstatları tenzih ederim...
Ancak kültürde çoraklaştığımızı somut örnekle göster deseniz, ‘İşte kanıtı bu’diyeceğiniz bir görüntü çizdi çoğunluğu.
Sanatta sığlaşma deseniz, baş sorumlularını yine o listede bulursunuz.
Kültür ve sanat ortalamamız, oradaki çoğu katılımcının üstünde.
Çıtayı ortalamanın altına düşüren bu iftar kadrosunu Cumhurbaşkanı’na rağmen kim yaptı?
Erdoğan’ın gidişattan samimiyetle rahatsız olduğundan eminim.
Her defasında duyduğu derin üzüntüyü güçlü ifadelerle ortaya koyuyor.
Beştepe’nin kültür-sanat programlarını planlayan arkadaşlar, hiç mi etkilenmiyor dinlediklerinden?
Kültür deyince akıllarına magazin şöhretleri... Sanat deyince akıllarına gele gele pop ve taverna müziği, vurdulu kırdılı dizilerin çatapat artistleri gelse yine lafım yok.
Yüzeyde ne görüyorlarsa kültür ve sanattan onu anlıyorlar derim.
Ama o bile değil. İftar kadrosunda ağırlık, bir eğlence kanalındaki yarışmaların jüri üyeleriyle bir müzik şirketinin şarkıcılarında.
Çarkın dışından gelenlerin katılımı ya numunelik ya da göstermelik. Ahbap-çavuş ilişkilerini kamufle etmek için seçilmiş, çeşni olsun diye araya serpiştirilmiş gibi...
Sanki belirleyici kriter, hatır ve çıkar ilişkileri.
Mesela Mustafa Ceceli, özel hayatındaki çalkantı yüzünden diskalifiye oldu deniyor.
İftar kadrosundan çıkarılma nedeni buysa... Popülerliğini özel hayat skandallarıyla gündemden düşmemesine borçlu olan diğerleri neden elenmedi? Belli bir ekibin parçasıysanız size her şey serbest, vazgeçilmezlik mi kazanmış oluyorsunuz?
Yazının devamını BURADAN okuyabilirsiniz.