TBMM Başkanvekili ve CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar; Yalova Belediyesi’nde geçtiğimiz yıl, kendisinin şikayeti üzerine başlayan zimmet ve usulsüzlük soruşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan CHP’li Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ı ziyaret etti. Akar, burada gazetecilerin sorularına yanıt verdi:
Akar, seçim barajının düşürülmesi ile ilgili soruya yanıtında; kendisinin konumu itibariyle Türkiye’de siyaset yapamayacak beş kişiden biri olduğunu hatırlattı. Akar, “Ama Cumhurbaşkanı bu ülkede siyaset yapabiliyor. Hatta muhalefet partilerine en ağır hakaretleri yapabiliyor” dedi.
“BİRİLERİ KENDİNİ SAĞLAMA ALSIN DİYE”
“Ne zaman gitmek üzere olan iktidarlar varsa mutlaka seçim kanununu değiştirirler. Şimdi sadece bence seçim barajını düşürmekle kalmayacaklar başka şeyler de getirecekler” diyen Akar, henüz ellerine ulaşmış bir kanun teklifi olmadığını kaydetti. Akar, şunları söyledi:
“Muhtemelen bir daraltılmış bölge de gelecek. Yüzde 7’nin ittifak modelinde çok kıymeti yok. Peki buna niye ihtiyaç duyuldu? Yarın ittifaklar bozulduğunda birileri kendilerini daha sağlama alsın diye, bu yüzde 7 oranı. Bana göre yüzde 1 veya yüzde 2’nin üzerinde bir seçim barajı koymayı doğru da bulmuyorum. Herkes parlamentoda, her fikir her düşünce parlamentoda temsil edilmeli. Fikir eğer temsil edilmezse illegalleşir. Kim ne söylüyorsa o parlamento kürsüsünde orada söyleyebilmeli. Eğer orada izin vermezseniz başka yerlerde söylemeye çalışır.”
“İNŞALLAH ONLARIN SONUNUN BAŞLANGICI OLUR”
Haydar Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eskiden bu barajı HDP için tutuyorlardı ama artık HDP o aşamayı geçtiği için HDP için bu barajı ısrarla savunanlar kendilerini kurtarmak için barajı tutmaya çalışıyorlar. Bir kanun teklifi halinde gelecek. Daraltılmış bölge üzerinde yoğunlaşacaklar. Çünkü seçim bölgelerini ona göre ayarlayacaklar. Beş milletvekiline bir bölge diye düşünüyorlar. Yani İstanbul’da atıyorum 20 bölge olacak. Kocaeli’nde en az üç bölge olacak. Seçim bölgelerini ayarlarken giden iktidarlar böyle yaparlar, ‘Daha çok nasıl milletvekili çıkartırız daha çok nasıl oy alırız’ bunun mantığıyla hareket ederler. İnşallah bu da onların sonunun başlangıcı olur.”
SALMAN’IN GÖREVE İADE EDİLMEMESİ
Akar, görevden uzaklaştırılan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın ödüllendirilmesi gerekirken cezalandırıldığını söyledi. Sayıştay ve müfettişler tarafından tespit edilemeyen bir yolsuzluğun, belediyenin bir iç denetimiyle orta çıkarıldığını ve Başkan Salman tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, mahkemeye ve savcılığa delilleri de sunduğunu anımsatan Akar, şöyle konuştu:
“Ben uzun yıllardır Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) Komisyonu üyeliği yaptım. Sayıştay raporu ne demek çok iyi bilirim. Sayıştay raporu üzerinden değerlendirmelerin, suçlamaların nasıl olduğunu çok iyi bilirim. Sayısız genel müdür, KİT bürokratları hakkında suç duyurusunda bulunmuşluğumuz var. Bu sürecin nasıl yürütülmesi gerektiğini de bilenlerdenim ama son zamanlarda bu süreç siyasallaştığı için kamuda kendilerinden olanlara asla bir suç isnat edilmiyor. Sayıştay raporlarında tespit edilmiş olsa bile yargılama veya onun soruşturulmasına izin verilmiyor.
Yalova örneğine bakıldığında bugün 956 ilçe belediyesi, 30 tane büyükşehir, 51 tane il belediyesine baktığımızda bu olayların az da olsa çok da olsa yaşandığını görüyorsunuz. Bu soruşturmalar açıldığında, halk tarafından seçilen belediye başkanları görevden alınmış olsa şu anda Türkiye’de halk tarafından seçilen belediye başkanı olmaz. Bunu A Partisi, B Partisi olarak tanımlamıyorum. Mutlaka soruşturmalar var.
“YARGIYI YAVAŞ İŞLETİYORLAR”
O zaman göreve iade edeceksiniz. Niye etmiyorlar biliyor musunuz? Vefa Salman görevden alındığında bu ülkeyi yönettiğini iddia eden kişi, kendi partisinin grup toplantısında iki ay için atanmış bir vatandaşı bir il belediye başkanı olarak takdim etti. Demek ki nedir? ‘Evet, kardeşim Yalova, siz bunu seçebilirsiniz. 2014’te seçtiniz, ben ikinci seçimi yaptırttım orada. Bana inat yine seçtiniz. 2019’da yine bana inat seçtiniz’ dedi. ‘Ben de intikamımı bu şekilde alırım’ dedi.
Peki yargı niye bu kadar yavaş işliyor. Yavaş işletiyorlar. Umarım kısa zamanda sonuçlanır. Adil, vicdan sahibi yargı mensupları vardır. Siyasallaşmamış, cesur yargı mensupları vardır. Bir an önce karara bağlarlar. Maalesef HSYK’nın yapısından dolayı, onların gelecekle ilgili bireysel beklentilerini karşılamakla ilgili sıkıntıları olduğundan dolayı bunların da bağımsız bir şekilde yürümediğini, yargının görüyorum. Bilirkişi raporundan da ne umuyorlar bilmiyorum ama insan suçlu olsa kendi kendini delilleriyle beraber savcılığa vermez.”