Yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan eski Ekonomi Bakanı Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan meclis yolsuzluk soruşturma komisyonuna ilişkin haberlere getirilen yayın yasağıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Başta CHP’liler olmak üzere bu karara itirazlar yapıldı. Ancak, 7. Sulh Ceza Hakimliği CHP'nin başvurusunu reddetti ve yasağın hukuka uygun olduğuna hükmetti.
CHP'nin başvurusunun ardından Basın Konseyi de bu sabah 8. Sulh Ceza Hakimliği'ne yayın yasağının kaldırılması için başvuruda bulundu.
Peki Basın Konseyi'nin başvurusu kabul edilecek mi? Konsey, mahkemeden nasıl bir sonuç bekliyor.
Medyatava, yayın yasağı konmasının ardındaki nedenleri ve kararın iptali için yapılan başvurudan beklenen sonucu Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'e sordu.
MT: Yolsuzluk soruşturma komisyonuna yayın yasağı konmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yasağın kaldırılması için yaptığınız başvurudan nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Pınar Türenç: Yayın yasağının durudurulmasını siyaseten alınmış bir karar olarak görüyorum. Neden diye soracak olursanız; daha önce de bir çok olayda meclis yolsuzluk soruşturma komisyonları kuruldu. Sadece yolsuzluk da değil bir çok konuda soruşturma komisyonları kuruldu. Bu komisyonlardan hiçbirinde, meclisten millete haber akışı engellenmedi. Neden sadece dört bakan hakkında soruşturmanın gelişimiyle ilgili engelleme geldi, bunu anlamak gerçekten zor.
Bu sabah 8. Sulh Ceza Hakimliği'ne kararın iptali için başvuru yaptık. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse mahkeme, halkın haber alma, ifade ve basın özgürlüğüne saygılı olacaktır diye düşünüyorum.
Canan Kaya / Medyatava