CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısını düzenledi. Özkoç, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin “CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’nin adayı Akşener olmalı” ifadelerinin sorulması üzerine Özkoç, “Onlara ne, kime ne? Size mi düştü CHP kimi aday gösterecek?
İktidara mı, Recep Tayyip Erdoğan’a mı Bahçeli’ye mi, daha bilmediğimiz bir sürü siyasi partiye mi düştü? CHP’nin hiç adayını açıklamadığı aday çıkaramadığı oldu mu? Neyi merak ediyorsunuz? Bu ülkede seçim açıklandığı zaman CHP çıkar ‘adayımız budur’ der.
Kendinizden mi kuşku duyuyorsunuz? Niye rahatsızsınız? Nifak sokmak için içiniz içinizi yiyor, biliyoruz. Böyle yaparak bir siyasi parti iktidara gelemez. Devleti liyakat içinde yönetmeye talip olarak büyür. CHP’nin adayı yeri ve zamanı geldiği zaman ortaya çıkar. O zaman siz de önünüzü ilikler saygı gösterirsiniz'' ifadelerini kullandı.
Engin Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"ASGARİ ÜCRET, ÇİN’DEKİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA''
Merkez Bankası yönetiminin yarısı görevden alındı. Birileri zenginleşti. Milletimiz kaybetti. Dünyanın Recep Tayyip Erdoğan’a güvensizliği ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Recep Tayyip Erdoğan, öngörülemez şekilde davranıyor. Kararları danışmıyor. Milletimiz ceremesini çekiyor.
Merkez Bankası yönetiminin yarısı görevden alınmış. Böyle bir yönetim anlayışı olabilir mi? Ekonomi böyle bir yönetim anlayışına güven duyabilir mi? Asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşlarımızın bilmesi gereken; asgari ücret Çin’deki asgari ücretin altında. Tek çare var, hemen seçim, derhal seçim.
"83 MİLYON SENİN BEŞLİ ÇETE’NDEN BÜYÜKTÜR"
Genel Başkanımız tek tek açıkladı. Ucube sistemden Türkiye’nin derhal kurtulması gerekiyor. Güçlü parlamenter sisteme geçmemiz gerekiyor. Bu ülkenin kaynaklarının peşkeş çekildiği bir avuç zengin, vergi kaçırıyor. İşçi, esnaf, mühendis, köylü; Recep Tayyip Erdoğan’ın Beşli Çete’sinden daha büyük. Bizim insanlarımız, vergi kaçıramıyor. Kim kaçırıyor? Gazeteciler oturup çalışmışlar Off shore hesapları tek tek incelemiş. Kim bu kendi ülkesine ihanet eden. Türkiye’den de var. Mehmet Cengiz, Rönesans, Demirören, Çalık var. Bunlar iktidarın destekleriyle elde ettikleri servetleriyle, vergi ödememek için kaçırıyorlar. Biz gerçekleri görmek istiyoruz, neden yoksullaşıyoruz, kaynaklar nasıl tüketiliyor, bilmek istiyoruz. Kimlerin vergi cennetine milyar dolarlar aktardığını bilmek istiyoruz. Türkiye, vergi cehennemine döndü. Beşli Çete’ye yılda 128 kez vergi indirimi yapıldı. Vatandaşa soruyorum. Vatandaşa yüzlerce kez vergi artırımı yapıldı. İktidar vergi cenneti listesini onbeş yıldan beri açıklamıyor. Bu vergi cennetini, devlet açıklarsa, bu ülkelerde işlem yapan firmalardan yüzde 30 vergi kesecek dedi. Erdoğan açıklamıyor, Beşli Çete’yi koruyor, milleti korumuyor. İktidar, vergi cenneti listesindeki insanların arkasında dimdik duruyor, milletin arkasında durmuyor. Milletimiz daha da yoksullaşıyor. Milletimiz eziliyor, onlar semiriyor. Kendisi diyordu ya ‘dünya beşten büyüktür’ diye Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum. 83 milyon vatandaşımız senin Beşli Çete’nden daha büyüktür, daha değerlidir. Bunu unutma. Unutursan hatırlatmaya devam edeceğiz.
"KILIÇDAROĞLU’NUN ÇAĞRISINA KULAK VER"
Ekonomi bakanıyla altyapı oluşturuyorsun. Öncelikle sarayından çık, vatandaşın arasına katıl, evine ekmek götüremeyen insanları görürsün, dükkanında siftah bekleyeni görürsün, kileri boş çiftçiyi görürsün. Sarayından çıksan, milletin bu karakışta yoksulluk içinde bu karakışı geçirmesine izin vermezsin. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sana yaptığı çağrıya kulak ver. ‘Karakış Fonu’nu millet için oluştur. Millet bu kışı devletine dua ederek geçirsin. Devletine dua etmeyen insanların ahı, gelir senin yakana yapışır.
BİLAL ERDOĞAN'A TÜGVA YANITI
Bilal Erdoğan’ın TÜGVA adında bir vakıfı desteklediği, kendini AKP Gençlik Kolları’na FETÖ tipi örgütlenme yaratarak, militan yarattığı, polis ile zabıtayı karşı karşıya getiren TÜGVA’yı oluşturdu. TÜGVA Genel Başkanı da açıklama yapıyor. ‘Bunlar torpil yapıyor’ demiştim. TÜGVA Genel Başkanı Enis Emiroğlu, torpil belgelerine önce ‘böyle bir şey yoktur’ diyor, bugün ‘böyle bir şey vardır, birisi sızdırmış’ diyor. Bunun duyurulması, ifşa edilmesi, açıklanması, bu ülkede suç. Kendileri bile savunamıyorlar. Kendi genel koordinatörlerini fişlemişler. Bilal Erdoğan onlara sahip çıkıyor. Tayyip Erdoğan’ın oğlunun başka işi yok, ‘çok başarılı olduğunuz için eleştiriyorlar’ diyor. Bilal Erdoğan, babanla uğraşıyoruz da seninle de uğraşmak istemiyoruz. İşin mi var işinle, gemin mi var geminle mi ilgilenirsin. Bana TÜGVA’nın başarısını göster, sen ne yaptıklarını biliyorsun.
"SOYLU DÖNEMİ KİRLİ VE SUÇLU BİR DÖNEMDİR"
Silivri Emniyet Müdürü’nün kuşkulu intiharıyla dosya açıldı. Bugün öğreniyoruz ki bu soruşturma kapatılmış. Sedat Peker, ‘bunları inceleyin’ diye kamuoyuna bilgi aktarımı dediği dönem içinde olmuş. O mafyadır güvenmeyelim, bir emniyet müdürü intihar etmiş. Siz bu dosyayı niye kapattınız? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dönemi; kirli, suçlu bir dönemdir. Bir dönem kurduğu çarkın parçası olan mafyalar, yandaşlar, çetelerin çarşaf çarşaf kirlilikleri çıkıyor ama Süleyman Soylu üstünü örtmeye çalışıyor. Şöyle bir yolsuzluk dosyası çıktı. İktidar duyar duymaz, İçişleri Bakanı emriyle, dosyalara el konuldu. Soylu yönetimindeki iktidar, suç dosyalarının açıklanmasını istemiyor, uyuşturucu baronların, kara para aklayanların açıklanmasını istemiyor. Hepsinin arkasında dağ gibi duruyor ama insanlarımızın arkasında tek duran var adı Millet İttifakı adı CHP. Soylu’nun atadığı tek tek FETÖ’cü çıkıyor. Yeni kadrolar oluşturuyorlar. Bir eski milletvekili dahi, isyana geliyor haykırıyor. ‘Bu FETÖ’leri görevden al Soylu’ diyor. Soylu, derhal koltuğu bırakmalıdır. İçişleri Bakanlığı’na dürüst, Türkiye’den yana olan, devletini seven biri gelmelidir.
“MHP, AKP İLE BİRLİKTELİĞİNİ AÇIKLASIN”
Siyasi cinayet kaygılarına ilişkin tartışması sonrası AK Parti’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade vermesini; MHP’nin ise Kılıçdaroğlu’nun fezlekesinin gelmesini istemesi ile ilgili soru üzerine Özkoç, şunları söyledi:
“MHP’ye bir tavsiyem var. Siyasette söylenen söz unutulmuyor. Yazıya dökülüyor. Hafızaya kazanıyor. ‘Türküm, doğruyum’ andını kaldıran AKP değil mi? Türklük ile ilgili sizin bir sıkıntınız var mı? Bu andı kaldıran bir AKP ile nasıl ittifak içerisinde olabiliyorsunuz? Milliyetçiyim diyorsunuz, Suriye topraklarında, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmak durumunda kalan Tayyip Erdoğan ile aynı masada nasıl oturuyorsunuz. Amerikan emperyalizmine karşıyım’ evet, fakat eş bakanı olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl kol kola yürüyorsunuz? Biz Anayasa’nın ilk dört maddesinin sahibiyiz. Türkiye Cumhuriyeti tabelalarından TC’yi kaldıran Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl hareket ediyorsunuz? Kemal Kılıçdaroğlu’nun fezlekesiyle uğraşacağınıza, AKP ile olan birlikteliğinizi açıkça anlatın. Kemal Kılıçdaroğlu, göreve geldiği günden beri söylediği her sözün arkasındadır. Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi provokasyonların olacağını söylüyorsa, açıklıyor. ‘Çubuk provokasyonunu örtbas eden kişi, ‘daha bunlar ne ki başınıza çok şey gelecek’ diyorsa, ne bildiğini açıklamalıdır. Meral Akşener’in başına, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başına daha ne gelecek? Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman dokunulmazlığının arkasına sığınmış değildir. O boş laflar yapmıyor. O ülkenin gerçeklerini sade ve sakin şekilde hem Devlet Bahçeli hem Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzüne karşı söylüyor. Tam da kendisinin sözüyle, ‘arkadaşlar dik durun, eğri belasını bulur’ diyor.''
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın “muhalefetin önerileri varsa tartışılır” ifadelerinin sorulması üzerine Özkoç, “Hemen incelemeye başlasınlar. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin derhal kaldırılmasını istiyoruz” dedi.