tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan konuk oldu.
Milli Savunma Bakanlığı'nın düzenlediği Pençe-Kılıç Harekatı değerlendiren Savcı Sayan'ın gündeme ilişkin tüm değerlendirmeleri şöyle:
Türkiye, bölgedeki başkentlerin huzurlu olmasını istiyor ama ABD gibi devletler bütün Orta Doğu’daki başkentlerin huzursuz olmasını istiyorlar, aramızdaki fark bu. O karıştırıcı gücü görmeyenler, birleştirici gücü Türkiye’yi eleştiriyorlar.
Bütün dünya Kürtleri kullanmaya çalışıyor. Bulundukları ülkeye baş kaldırmak için uğraşıyorlar. ABD ile Kürtlerin ne ortak özelliği var? Biz Türk kardeşlerimizle 1000 yıldır 2000 yıldır beraberiz.
ABD Irak'a demokrasi getireceğim diyordu, getirebildi mi? Suriye'ye getirebildi mi? Şimdi burada da Kürt hakkı diyorlar. Bu nedir bunu bize bir söyleyin.
Mert olun, yiğit olun, delikanlı olun. Ne istediğinizi söyleyin. ABD'nin kiralık askeri olmak dışında bir istek yok. Eskiden Kürtlere eziyet ediliyordu. 17/25 Aralık'ta anladığımız üzere bunları FETÖ yapıyordu. İşkence ediyorlardı. ABD'ye bağlı çalışıyorlardı. Çözüm sürecinde bile dağdan inmeyin diyerek engel oldular.
Bütün Kürtler HDP’li, PKK’lı söyleminde bulunan bazı arkadaşlar var. Ağrı yüzde 99 Kürt, ben HDP’ye 20 puan geride başladım, 20 puan fark attım, bana Kürtler oy verdi. Bunlar gidip halkımıza "Hakkınızı savunuyoruz" diyorlar.
ABD burada İstanbul'ı Ekümeniklik, Vatikan gibi bir şehir haline getirmek istiyor. Geri kalan toprakları Lazistan, Kürdistan gibi düzmece, kandırmaca modellere ayırarak bizim 100 yıl birbirimizle savaşmamızı istiyorlar.
Yeni bir açılım süreci başlar mı?
Ben açılım lafına inanmıyorum. Türkiye'de Kürtlerle ilgili, Alevilerle ilgili bir eksiklik varsa bunları gidermek mükemmel bir şeydir. Ama buna açılım deyip insanları ayrıştırmanın Türkiye'ye bir faydası yok.
‘Açılım’ dediler, adamlar geldiler dağda mahkeme kurmaya başladılar, sandıkları rehin aldılar, 100 kişinin oyunu 1 kişi kullandı bunları HDP yaptı, PKK yaptı. Bu nasıl bir açılım oluyor, nasıl bir demokrasi oluyor?
Ben HDP dahil hiçbir partinin kapatılmasından yana değilim. Çünkü partiyi ortadan kaldırmıyorsunuz. Tam tersine onlar da istiyor partinin kapatılmasını. Bazen bazı yerlerde HDP'nin belediye başkanları var şu anda ve diyorlar ki "Keşke bize kayyum atansa." Çünkü bir şey yapamıyorlar. Kayyum atandığı zaman bahaneleri hazır.
AK Parti'nin tartışma yaratan HDP ziyareti
Bu ziyaret bence bir bilgi ziyareti, AK Parti, HDP’den destek almaz.
Amerika'yla Rusya bir araya gelmiyorlar mı? Bunlar bir araya gelince işbirliği mi yapmış oluyorlar?Hayır. ABD ile İngiltere'nin bir araya gelmesi ayrıdır, Rusya'yla ABD'nin bir araya gelip bir şeyler konuşması ayrıdır. Böyle değerlendirmek lazım.
Ama Millet İttifakı'nın görüşmesi farklı. Onlar işbirliği yapıyorlar. Masada görünmüyorlar. Çünkü milliyetçileri, Atatürkçüleri, ulusalcıları ürkütmeyin aman diye masada gözükmüyorlar. Yoksa masanın tam ortasında.
"Baykal'a o zaman Kemal Bey'in organizasyonuyla bir komplo düzenlendi"
Aslı Baykal'ın nerede siyasete devam edeceğini, ne yapacağını bilmiyorum. Sorgulamak bana düşmez. Delikanlı bir kadındır. Aslı Baykal bunu daha önce yapacaktı. Babası izin vermedi. Babasına kurulan komplodan sonra o komployu kuranlardan intikam almak istiyordu. Aslı Hanım babasına yapılan komplodan sonra CHP’nin içindeki ihanetçileri yargılamak istiyordu. Kendi arkadaşını koltuk uğruna feda edenlerden ne bekliyorsunuz?
Kaset kumpasını kurdular. Ben o zaman yöneticiydim. Kimin ne konuştuğunu bilmiyor muyum. Hepsinin ismini biliyorum. Onların ne konuştuğunu biliyorum. ABD'yle nasıl işbirliği tuttuklarını biliyorum. Şu an CHP'nin yönetiminde olanları kastediyorum. Herkes suç duyurusunda bulundu. Sayın Erdoğan müdahale etmeyinceye kadar suç duyurusuyla ilgili bir arpa boyu yol alındı mı? Sayın Kılıçdaroğlu seçildiği kurultayda Baykal'a yapılanın peşini bırakmayacağım, bu işin hesabını soracağım dedi. Ne yaptı? Gitti, dosyayı kapattılar. Bunu yapanlardan bazıları hala CHP'de yöneticilik yapıyor. Baykal'a o zaman Kemal Bey'in organizasyonuyla bir komplo düzenlendi. Bu komploya Baykal'ın en yakın arkadaşları da dahil oldu. Amerika bağlantısı da var bunun.
Baykal yeni bir hareket başlatacaktı ya kongreyle Genel Başkan değişikliği yapılacaktı ya da ayrı bir parti kurulacaktı. Baykal bunları düşünürken FETÖ’cüler ikinci operasyonu yaptı, yanlış tedavi uygulandı.
17-25 Aralık olduktan sonra Baykal ‘Bu işten siyaset galip çıkmalı’ dedi yani Erdoğan’ı destekledi bir saat sonra köşkten telefon geldi randevu iptal edildi. Eğer Baykal hükümeti suçlamış olsaydı, Erdoğan’ı suçlasaydı belki de kabul edilecekti.
Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?
İmamoğlu’nun olacağını tahmin ediyorum. Akşener, Mansur Yavaş’la kazanamayacağını ama İmamoğlu’yla Karadeniz’de aşınma yaparak ‘Kazanabiliriz’ havasında. Kılıçdaroğlu karşı çıkarsa belki İYİ Parti’nin adayı olur.
Ağrı Belediyesi'nin borcu
Hepsi yalan. Bizim düşmanlarımız yapıyor bunu. Biz faizleri göstermemişiz. Biz borcumuzu gösterince o bana ne kazandıracak. Benim dönemime bile ait değil. Bu bütün belediyeler için var. 2021'de denetlemiş. 15-20 yıl önce alınmış olan borçlar var. TEDAŞ diye bir kurum bile yok bizde. Kaç sene olmuş kapanalı. Bunların tamamı yalan, tamamı iftira. Değilse hodri meydan. İstanbul Belediyesi'yle Ağrı Belediyesi aynı anda denetlensin.
iyaset bu kadar kirli olmamalı, hadi o zaman sesleniyorum Ankara Büyükşehir Belediyesi, İBB, Ağrı Belediyesi üçünü hesaplayalım bakalım kimin hesabında eksiklik var, kimde ihale yolsuzluğu var, hadi buyurun, hodri meydan!