CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Bartın Amasra'daki madende, Sayıştay'ın uyarıları, sendikaların taleplerine rağmen alınmayan önlemler, düzeltilmeyen hatalar nedeniyle "bir katliam yaşandığını" söyledi.
Kazanın üzerinden 12 gün geçtiğini ve şüphelilerin hala belli olmadığını ileri süren Özkoç, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın "iş kazaları yaşanan ocaklardaki sorumlular bu işin bedelini ödesin." dediğini aktardı.
Türkiye'deki en büyük sendikalardan birinin başkanının, firmaların başka adlar altında ihaleler aldığını söylediğini ve bu konuda uyarılarda da bulunduğunu dile getiren Özkoç, "Bunu Türk-İş Genel Başkanı biliyor, bakanlıkların hayli hayli bilmesi gerekir. Demek ki burada bir suistimal söz konusu, bakanlıkların kayırdığı firmalar söz konusu. Başka isimler altında, tekrar tekrar usulsüz yollarla açılan bu ocaklarda katliamlar yaşandığı artık açıkça gözüküyor." diye konuştu.
Mecliste konuyla ilgili bir komisyon kurulduğunu hatırlatan Özkoç, AK Parti'lilerin kendi arasında bir toplantı yapıp komisyon başkanı ve başkan yardımcısını seçtiğini, bugün yapılacak toplantı için de 2 saat önceden kendilerine bilgi verildiğini aktardı. Özkoç, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, komisyonun şimdiden taraflı bir yaklaşım içinde olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.
"CHP'nin önerileri TBMM'de"
TBMM Genel Kurulunda bu hafta bir "torba yasa" görüşüldüğünü dile getiren Özkoç, "Torba yasada CHP'nin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP Grup Başkanvekilleri ve milletvekillerinin bugüne kadar toplumu rahatlatmakla ilgili önerileri, biraz daha farklı bir şekilde TBMM'nin gündemine getiriliyor." dedi.
Sicil affı ve stopaj vergisinin kaldırılmasını istediklerini, "kara kış fonu" önerdiklerini, ödenmemiş elektrik, doğal gaz ve su borçlarının yapılanmaya tabi tutulmasını istediklerini anımsatan Özkoç, AK Parti'nin bunlara "kulak tıkadığını" ancak seçimlere 7 ay kala bunları getirdiğini, bunun seçim yatırımı anlamına geldiğini savundu.
Kanun teklifinde 15 Ağustos 2022'den önce icra takibine alınan 2 bin liranın altındaki elektrik, su, doğal gaz faturalarıyla ilgili borçların silinmesinin önerildiğini anlatan Özkoç, "Bizim önerimiz çok net ve açık, 5 bin 500 ve onun altındakiler... Esnaf, çitçi ve vatandaş, bankalara ve kooperatiflere olan borçlarının yapılandırılmasını istiyordu. Faizlerin silinmesi, ertelenmesi için defalarca kanun teklifi verdik. AKP kulak tıkadı, şimdi CHP'nin dediğini yapıyor." diye konuştu.
CHP söylediği için KYK borçlarının da AK Parti'nin gündemine geldiğini öne süren Özkoç, bu borçların toptan kaldırılması gerektiğini ifade etti.
"AK Parti'nin vatandaşını düşünen bir siyasi parti olmadığını" ileri süren Özkoç, şunları söyledi:
"AKP sıkıştığı zaman milletten yana önlem almaya çalışan, kendi koltuğuyla ilgili sıkıntıları bertaraf etmek için tedbir almaya çalışan bir siyasi partidir. AKP'nin bugüne kadar kullandığı dil, Tayyip Erdoğan'ın kullandığı dil ile aynıdır; barış dili değildir. Onların dili çatışma ve ayrıştırma dilidir. AKP için özgürlük, yasaların istediği gibi çarpıtılmasıdır, mahkemelere müdahale edilmesidir, suç baronlarının özgürce kendileri tarafından savunulmasıdır, terör örgütleriyle iş birliğidir. AKP için özgürlük, meslek odalarının, STK'ların, iş insanlarının, emekçilerin tehdit edilmesidir "
AK Parti Grup Başkanvekili Ünal'a tepki
AK Parti iktidarının her zaman tavır ve söylemleriyle cumhuriyetin karşısında olduğunu iddia eden Özkoç, son noktayı da AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın koyduğunu ileri sürdü.
Özkoç, "'Cumhuriyet, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünce setimizi yok etmiştir' deme cüretinde bulunmuştur. AKP iktidarının grup başkanvekiline soruyoruz: Sizin alfabeniz Türkçe değil mi? Sizin diliniz Türkçe değil mi? Sizin düşünce setiniz cumhuriyet değil mi? Biz olmadığını biliyoruz. Biz, ayrıştırma diline karşıyız. Biz barış dili istiyoruz. Biz kardeşlik dili istiyoruz. Biz kucaklaşma istiyoruz, değerlerimizi ve cumhuriyetimizi var sayanlarla birlikte." ifadelerini kullandı.
Engin Özkoç, AK Parti'nin 20 yılda en çok aile birliğine zarar verdiğini, uygulamalarının aile birliğini paramparça ettiğini savundu.
Fincancı'nın gözaltına alınması
Özkoç, gazetecilerin, TOGG'un üretim tesisinin açılışına ve AK Parti'nin 28 Ekim Cuma günü yapılması planlanan vizyon toplantısına katılım gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkin sorusuna "Hayır, gerçekleşmeyecek." karşılığını verdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili bir soruya Özkoç, şu yanıtı verdi:
"Adli makamların yürüttüğü işlemleri yakından takip ediyoruz. Adalet herkese eşit şekilde uygulanmalı ancak bir sivil toplum örgütünden, meslek örgütünden bahsediyoruz. Adli soruşturma yürütülmesi bahane edilerek orada bir atama yapılması, kayyum atanmasının doğru olmadığı kanaatini taşıyoruz. O sivil toplum örgütü, meslek odası kendi içinde iç tüzüğü gereği yapılması gerekeni yapar. Bazı şeyleri fırsata dönüştürüp bu tür kuruluşların yukarıdan, kendi iradeleriyle yönetilmesinin tamamen karşısındayız."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in katıldığı bir programda yaptığı açıklamaların, ittifaktan ayrılmak istiyormuş gibi yorumlandığı belirtilerek değerlendirmesi sorulan Özkoç, "Akşener'in daha önceden de bir televizyon programında 'masadan kalkar mısınız' sorusuna, 'hayır, biz kesinlikle masadan kalkmayız' yanıtını hatırlatmak isterim." dedi.
Özkoç, bu masada farklı ideolojileri olan siyasi partilerin bulunduğunu ifade ederek, "Bütün siyasi partilerin bizim söylemlerimizi birebir destekliyor olması gibi bir şeyi zaten talep etmiyoruz, böyle bir şeyin doğru olduğunu da düşünmüyoruz." diye konuştu.