Hürriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu, 'uyuşturucu ticareti yapmak' iddiasıyla cezaevinde olan şarkıcı Deniz Seki'yle röportaj yaptı.
Semercioğlu'nun 45 dakika görüştüğü Seki, cezaevinde geçirdiği 11 aylık süreç ve Türkiye'deki adalet sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte, o röportaj:
* Sormaya bile çekiniyorum, ne kadar oldu
Deniz?
- 16 Kasım 2014'ten bu yana buradayım. Neredeyse bir yıl dolmak
üzere.
* Daha önce de 7,5 ay var, bu neyin cezasıdır
böyle?
- İnan ben de bilmiyorum... Neresinden baksan hukuksuzluk,
neresinden baksan adaletsizlik ama ben hâlâ buradayım. Beni günah
keçisi ilan ettiler. Ben aklanacağım günü bekleyerek hayata
tutunuyorum.
* Anayasa Mahkemesi de mahkûmiyet kararını yeniden
değerlendirmeyi reddetti...
- Bu süreçte şaşırmamayı öğrendim. Çok kırgınım adalete. Yeniden
yargılanmak istiyorum. "Hukuksuz yapılan dinlemeler ve atılan
iftiralarla benim yıllarımı harcamayın" diyerek Anayasa
Mahkemesi'ne başvurdum. Düne kadar merakla AYM kararını
bekliyordum. Burada umut her şeydir. Şimdi umutlarımı bir ileriye
taşımam gerekiyor.
* Bütün iç hukuk yolları tükendi. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne mi gidiyorsun?
- Elbette gideceğim... Ben de, dünya dönüyor dediği için mahkûm
edilen Galile'nin söylediği gibi suçsuzluğumu haykırıyorum: Dünya
hâlâ dönüyor! Ne yaparsanız yapın ben suçsuzum. Bu cezayı alacak
bir suç asla işlemedim. AYM'nin ret kararına karşı AİHM için bütün
hazırlıkları yapmıştık zaten, şimdi başvuracağız...
BURADA BAYRAMLAR BURUK GEÇER
* Peki en kötü senaryoya göre tahliyen ne zaman
gözüküyor?
- 2017 Haziran.
* 1,5 yıldan fazla zaman var. Bir yıl denetimli
serbestlikten sonra kalan bu mu?
- Evet... Denetimli serbestlik 2 yıla çıkarılırsa Haziran 2016
gibi, 3 yıla çıkarılırsa da hemen çıkabilirim. Ama bu benim davamla
ilgili bir durum değil, bütün mahkûmları ilgilendiren bir
durum.
* Bu kaçıncı bayramın olacak cezaevinde?
- Kasım 2014'ten sayarsan ikinci bayramım. Bir de yılbaşı yaşadım
burada...
* Seni burada ayakta tutan nedir?
- Beni hayata bağlayan, sevenlerimin vicdanındaki aklanmamdır.
Sevenlerim bu iftiranın, bu çamurun bana yapışmadığına inanıyor.
Yüzlerce mektupla bana bunu iletiyorlar. Yoksa ayakta duramazdım.
Bana yazan, cevap verip veremediğim herkese teşekkür ediyorum. Ne
olur devam etsinler. Bunlar bir bardak su gibi ama çölde kalmış
olana...
Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN...