Muhteşem Yüzyıl dizisinde canlandırdığı Behram Paşa karakteriyle dikkatleri üzerine çeken oyuncu ve ses sanatçısı Adnan Koç, 5 aydır cezaevinde...
Kardeşleriyle beraber tutuklu yargılanan Koç, Rusya'da başrolünü oynadığı ve izlenme rekorları kıran "Doğu Batı" dizisinin de yeni sezon anlaşmasını yapamamıştı. Oynadığı diziden sonra Rusya'nın Kıvanç Tatlıtuğ'u olarak lakap takılan oyuncu, 15 Mart'ta polise direnmesiyle başlayan ve cezaevinde son bulan olaylarla ilgili bir mektup kaleme aldı.
İşte, o mektup:
Dostlarım,
"Kul kurar, kader gülermiş." Sevdiğim ve çokça dile getirdiğim bir
sözle açılışı yapmak istedim. Nazara inanır mısınız bilmiyorum
fakat ben inanmaya başladım. Bir anlık yanlış anlama, basiret
bağlanması yüzünden ben ve kardeşlerim yaklaşık beş aydır Maltepe
cezaevinde tutukluyuz.
Beni ve ailemi tanıyanlarınız var. Fakat tanımayanlar için biraz
kendim ve ailemden söz etmek istiyorum.
Merhum babamız Mehmet Koç, 28 yıl önce aramızdan ayrıldı. Çok şükür
bir tanemiz, rahmetli babamın yadigarı, annemiz Hasine sağ.
3 kız, 6 erkek olmak üzere 9 kardeşiz.
En büyük ağabeyim Vahap Koç bir dahi zekâsına sahiptir. Vinç
tamircisi olan oğlu, yeğenim Mehmet Koç'a destek olmak için şu an
Mardin Kızıltepe'de zamanını geçiriyor. Bir küçüğü Cemal ağabeyim
ailemizde doğa ile en uyumlu olanımız. Kendisi gerçek bir
hayvansever. Küçük bir çiftliğe sahip, hayvancılıkla uğraşıyor. Bir
küçüğü arkadaş gibi büyüdüğümüz Ahmet ağabeyim. Şu an yanımda,
cezaevinde. Normalde Mardin'de rahmetli babamdan kalan tamir
atölyesinde oğlu, yeğenim Emir Koç'la tamir işi yapıyor.
Yaş sıralamasına göre sıra bana geldi lakin kendimi sona
bırakıyorum :)
Benim bir küçüğüm, fedakar kardeşim Şeyhmus şu anda Ataşehir Mey ve
Mey Baykuş'un işletmeci ve ortaklarından.
En küçüğümüz, ailemizin en yakışıklısı, Mehmet Hayri, Baykuş'un
ortaklarından, aynı zamanda dizi ve sinema oyuncusu. O da şu anda
Maltepe cezaevinde bizimle beraber tutuklu.
Ablalarıma gelince, üçü de İzmir'de yaşıyor. Kıymetli eniştelerimle
evli, mutlu, çocuklu bir hayat sürüyorlar. :)
Özetle ailem!
Şimdi sıra bana geldi...
Hayatımda babamın vefatıyla başlayan ilginç serüven zaman zaman bir
tılsıma dönüştü.
Darwin ile Kur'an arasında savaştığım 10'lu yaşlar! Felsefe, müzik,
bilim ve din... Hep sorguladım ve hep araştırdım. Önyargılardan
arınmanın yollarını aradım. Bu yollara ulaşmak için çok sınandım.
Algılarımızın önyargılarımızın önüne geçtiği bir dünya
diliyorum...
37 yaşındayım, sigara kullanmıyorum, içki içmeye 33 yaşında
başladım. O da sahne aldığım zamanlarda bir iki kadehi geçmez.
Askerlik dönemim ve oynadığım filmler dışında elime silah almadım.
Hayatım boyunca kardeşlerime ve çevreme örnek olmak için çaba
harcadım. Yakından tanıyanlarınız bilirler, hayat felsefem iyiliği
çoğaltmak. Bu geçici dünya hayatında para hırsım yoktur.
Şarkı söylemeyi severim. Radyo programcısı, dizi ve sinema
oyuncusu, işletmeci ve hocayım. Hangi mesleği icra etmeye çalışsam
başarı kadar hakkaniyete önem veririm.
Türkiye'yi Rusya, Ukrayna ve beş ayrı ülkede temsil ettiğim bir
dizide başrol oynadım. Dizi iki sezon çekildi ve yayınlandı.
Türkiye ile Rusya uçak krizindeyken 2016 Mart ayında Türkiye'den
diplomat Rusya'ya giriş yapamazken ben ülkem için iyi niyet
elçiliği yaptım ve konsoloslukları buluşturup turist ve domates
krizi çözümü için Ankara'da bakanla buluştum. Ama gelin görün ki
ayağınız bir kere kaydımı, Allah muhafaza sırtınıza vurup ahınızı
alanlar sıraya giriyor.
Rusya'da yılın en iyi erkek oyuncu adayı olduğumda beni
konuşmayanlar, magazin haberlerinde bir parmak bilgiyle gıybet
sanatı icra ettiler.
15 Mart akşamı kader döngüsü, basiret bağlanması ve bir anlık
yanlış anlaşılma yüzünden bir anda her şey tersine döndü.
Sivil polisi gaspçı zannedip karşı koyduk, durum aydınlanınca
şeytan sarmalının ortasında kaldık. İfademi internetten
okuyabilirsiniz. Benim burada diyeceğim şu! Rabbime şükürler olsun
ki; ölüm yok! Ağır yaralı yok! Basit bir yanlış anlaşma ve kavga
dışında hiçbir şey yok! Fakat gelin görün ki, Allah korkusu
olmayan, vicdansız birilerinin olayı büyütüp medyaya yayma şekli
durumun toparlanma ve adaletin tesiri gecikti, gecikiyor.
İnşallah buradan çıktığımızda bir basın toplantısı ile her şeyi
daha net anlatacak ve sizleri bilgilendireceğim.
Her şerde bir hayır vardır ve lütfen yanlış anlaşılmasın, burada
olduğum için isyan etmiyorum, tam aksine o kadar çok şey öğrendim
ki... Bunların başında kendim ve gerçek dostlarımın kıymetini,
telefonsuz eski zamanları, eski aşklar tadında mektup yazıp
beklemeyi...
Rabbim bazı kullarını tekamüle erdirmek için ağır sınar!
Rabbime hamd olsun ki; ciddi bir sınavı İnşallah alnımın akıyla
veriyorum, veriyoruz! Bu hayatta bazı şeylerin birçok sebebi var. O
çok sebeplerden en hayırlısına ulaşmak için bazen ateşin üzerinden
geçmek gerekiyor.
Öldürmeyen yara güçlendirir... Güçlenip döneceğim zamanlarda
buluşup, omzunda ağlamaktan çekinmeyeceğim gerçek dostlarla güzel
anlarda görüşmek dileğiyle... Allah'a emanet olun!
ADNAN KOÇ
Birsen ALTUNTAŞ
[email protected]