Yazer Kakınç, Çerkeslerin vatan hasretini ve Ebruz ile Blena’nın aşkını, tarih ve metafiziğin içe içe olduğu “Çerkes Aşkı” adlı yeni kitabıyla okuyucularını buluşturdu. Çerkes kültürü eşliğinde kitabını tanıtan Kakınç, Çerkes soykırımının tanınması için Çerkes halkının aktif olması gerektiğini söyledi.
Kakınç, kaleme aldığı “Çerkes Aşkı” isimli yeni
kitabıyla Çerkeslerin dinmeyen vatan hasreti Çerkesya’nın hazin
hikâyesini, 1860’lı yıllarda Çerkesya’da Elbruz ve Blena arasında
başlayan aşkın İstanbul’a taşınışını belgesel roman tadında
okuyucularıyla buluşturdu. Elbruz ve Blena’nın aşkının anlatıldığı,
tarih ve metafiziğin iç içe olduğu kitap, Çerkeslerin Ruslar
tarafından maruz kaldığı soykırımın bilinmeyenlerini de gün ışığına
çıkartıyor. Destek Yayınları tarafından çıkartılan Çerkes Aşkı
kitabının Çerkes yemekleri ve müzikleri eşliğinde düzenlenen
kokteylle tanıtıldı. Davette astrolog Ata Nirun, Çerkes
araştırmacı yazar Cevdet Yıldız, Destek Yayınları’nın sahibi Yelda
Cumalıoğlu ve çok sayıda Çerkes dostu yazar Kakınç’ı yalnız
bırakmadı.
“ÇERKESLERİN BİRAZ AKTİF OLMASI LAZIM”
Yazar Halit Kakınç, kitaba destek veren Ata Nirun ve Cevdet Yıldız’la birlikte kitabın içeriğini konuklarla paylaştı.
Çerkes soykırımının dünyada yeni yeni tanındığını ifade eden
Yazar Kakınç, Çerkeslerin daha aktif olmaları gerektiğini söyledi.
Kakınç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Mutlaka Osmanlı’nın ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin bir takım noksanları vardır. Çerkeslerin biraz
aktif olması lazım. Rusya konsolosluğu önünde her ayın 21’inde
yapılan eylemlere katılmaları lazım. Seslerini duyurmaları lazım.
Eğer bir kültür varsa, yasal engelleri kaldırarak tekrar
canlandıramazsınız. Türkiye Cumhuriyeti elinden geleni yapsa da
Çerkeslerin bilinçlenmesinde yatıyor. O yüzden biraz aktif
olsunlar.”
“ÇERKESLER YENİ YENİ DUYULUYOR”
Çerkes Araştırmacı Yazar Cevdet Yıldız, Çerkeslerin Rusya
tarafından büyük bir soykırıma maruz kaldığını ifade ederek,
“Çerkesler yeni yeni duyuluyor. Dünyanın birçok yerlerinde bu
konuda bir uyanma var. Şu anda bile Rusya Federasyonu hükümeti bu
olayı bastırmak, duyulmasını önlemek için elinden gelen her şeyi
yapıyor. Rusya bir ülkeyi yok etti. Bütün bunları dünyadan
gizlemeye çalışıyorlar” diye konuştu.
ÇERKES AŞKI, YENİ BİR EDEBİYAT TÜRÜNÜ ORTAYA
ÇIKARDI
Kitapta metafizik olaylarına da yer verildiğini ifade eden Kakınç, “Roman içinde Çerkes soykırımını vermemiz lazımdı. Onu verirken, olayın bugüne de yansıması lazım. Metafizik boyutlar devreye girmek durumunda kaldı” derken, Astrolog Ata Nirun, “Bu yeni bir yaklaşım türü. Belgesel roman içine artık metafizik unsurları katmak bizde pek yapılmıyordu. Ben bu yeni tür edebiyatı sevdim” dedi.
“Destek Yayınları bana çok güzel bir şans oldu” diyen Halit
Kakınç, yayıneviyle çalışmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade
etti. Kakınç, Sevgili Ata Nirun tanıştırdı. Deyim yerindeyse iki
tane kadın baskısı var. Biri evde eşim, Struma’yı roman yapsana
diyordu. İkincisi bu işin patroniçesi.. Belgesel roman olayı
oturunca arkasından da bu geldi. İyi de oldu. Ben, maksimumum dört
ayda yazarım dedim. 3 ayda getirince Yelda hanım gözlerine
inanamadı” şeklinde konuştu.
“HALİT KAKINÇ, DİSİPLİNLİ VE ÇALIŞKAN BİR
YAZAR”
Destek Yayınları’nın sahibi Yelda Cumalıoğlu, Halit Kakınç’ın
yazdığı Struma’nın insanlar tarafından çok beğenildiğini dile
getirdi. Struma’dan sonra “Çerkes Aşkı”nın da Destek Yayınları’ndan
çıkarıldığını belirten Cumalıoğlu, Kakınç’ın derin bir bilgi
birikimine sahip olduğunu söyledi. Cumalıoğlu, şunları söyledi;
“Halit bey o kadar disiplinli, çalışkan bir yazar ki, kendine
bunu görev edindi ve o akşamdan itibaren yazmaya başladı. Bizim de
düşüncelerimizden ötesinde Struma çok sattı, çok beğenildi. Ondan
sonra dedik ki, insanlar sizden drama tarzı belgesel romanı çok
sevdiler. Sizinle yeni bir proje yapalım dedik. Halit bey benim
eşim Çerkes dedi. Ben Çerkesleri çok iyi tanıyorum, Çerkes Aşkı’nı
yazayım dedi. Bu kitap böyle doğdu. Halit Bey, bu
kitapta da metafizik, aşk, parapsikolojiyi bir araya
getirdi.” Cumalıoğlu, yazılan bir kitabın tutulması için
öncelikle yayınevi yetkililerinin beğenmesi gerektiğini belirtti.
Cumalıoğlu, Destek Yayınları olarak başarılarının sırrını, “Ben
karşımdaki yazarla konuşurken ‘Ben bu kitabı okumak ister miyim,
ben istiyorsam başkaları da ister diye düşünüyorum” sözleriyle
açıkladı.