TRT, 16 saat neyi bekledi? / Cengiz Semercioğlu
Dün gece Filenin Sultanları hepimizin göğsünü kabartan bir zafer daha kazandı, Avrupa Şampiyonası’nda Polonya’yı yenerek yarı finale kaldılar.
Ne yazık ki bu zafer TRT’nin sporcularımızın söylediği İzmir Marşı’nı sansürlediği iddiasıyla gölgelendi.
Biz Medyatava olarak maç sonrası sosyal medyada çıkan bu iddiayı sayfalarımıza taşımadık bile... Farkındaysanız Medyatava, 7 gün 24 saat haber giriyor artık.
Editörlerimiz dün gece de bu son dakika haberini sadece “Filenin Sultanları, zaferi İzmir Marşı’ya kutladı” diye verdi. TRT’nin sansür iddiasını haberleştirmedik bile…
Çünkü yayıncı kuruluş Bulgaristan’dı ve TRT oradan aldığı sinyali aktarıyordu.
Sonra gece bitti, sabah oldu, TRT’den ses yok. Bugün öğlen oldu TRT’den hala ses yok.
Merakla bekliyorum TRT yönetimi konuyla ilgili bir açıklama yapacak mı diye? Yok… Hiç böyle bir şey yaşanmamış gibi davranıyorlar.
Bugün öğleden sonra oturdum TRT’yi eleştiren bir yazı yazdım, tam siteye koymak üzereydim ki Genel Müdür Zahid Sobacı’nın açıklaması düştü posta kutuma.
Açıklamanın tamamını link olarak bırakıyorum buraya:
Kısaca Sobacı;
“O sırada yayıncı kuruluşun verdiği maç grafikleri vardı ekranda, İzmir Marşı da alttan ses olarak duyuluyordu” diyor açıklamasında. Grafikleri ekrandan çekip İzmir Marşı'nı gösterme yetkisi TRT'de değil.
Televizyonculuk açısından mantıklı bir açıklama. Peki bu açıklamayı yapmak için TRT neden 16 saat bekledi Sayın Sobacı…
Dün gece boyunca binlerce insan TRT’yi yerden yere vurdu kurumdan ses çıkmadı. Sabah oldu TRT sus pus. Sükut ikrardan gelir misali öğlen oldu TRT’de yine çıt yok…
Ta ki 15.30’a kadar… TRT Basın Müşavirliği’nden konuyla ilgili açıklama 15.30’da gönderildi. 15.15’te de TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı kendi twitter hesabından paylaştı aynı açıklamayı…
Peki dün gece kaçta bitti maç ve kaçta başladı İzmir Marşı tartışması… 23.30’da… 23.30’dan bir gün sonra 15.30’a 16 saat var… TRT 16 saat boyunca iki satır yazı yazmak için neyi bekliyor?..
Bu hız çağında TRT’nin yapması gereken dün gece anında sosyal medya hesabından açıklama yapmak olmalıydı… Devlet televizyonu da haksız yere yıpranmamış olurdu. Kusura bakmayın da siz açıklama yapmak için 16 saat beklerseniz iddialara “mesnetsiz” demeye de, insanları kınamaya da hakkınız olmaz…
İzmir Marşı üzerinden “Toplumun sinir uçlarıyla oynanmasının” bir nedeni de sizin 16 saatlik suskunluğunuz Sayın Sobacı…
Size ve ekibinize naçizane tavsiyem bir daha böyle durumlarda çok hızlı aksiyon alınız. Konuyla ilgili kamuoyunu hızlıca bilgilendiriseniz, toplumun sinir uçlarıyla oynamaya meraklı olanların ekmeğine yağ sürmemiş olursunuz…
Ferhan Şensoy…
Türk tiyatrosunun temel direklerinden birini daha yarın son yolculuğuna uğurluyoruz.
Ferhan Şensoy, yarın hayatını adadığı Ses Tiyatrosu’ndan 13.00’te uğurlanacak.
Teşvikiye Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından bir büyük ustaya daha veda edeceğiz…
Pazartesi akşamı Netflix’te Metin Akpınar belgeselini izlerken karşıma çıkınca, “Sağlığı nasıl acaba” diye aklımdan geçirdim Ferhan Şensoy’u.
Devekuşu Kabare’yi ve Metin Akpınar’ı anlatıyordu belgeselde…
Gece onu düşünüp, sabah tüm Türkiye’yi sarsan ölüm haberiyle uyandım.
Türk tiyatrosu, yazın ve kültür-sanat hayatı için büyük kayıp.
Ben Ferhan Abi’nin en çok kalemini ve zekasını severdim. Lise yıllarımızdan beri takip ettiğimiz bir efsaneydi o bizim için…
Kitapları, yazdıkları, oyunları, 2000’in üzerinde oynadığı Ferhangi Şeyler’i unutmak mümkün mü…
Ölümü sonrasında bir takipçim bu fotoğrafı gönderdi.
1995 yılında Hürriyet’in haftalık televizyon dergisi Teleskop’a kapak yaptığımız Rasim Öztekin ve Ferhan Şensoy fotoğrafı…
Kanal D’ye Boşgezen ve Kalfası adında hazırladıkları dizi için bize bu pozu vermişlerdi.
Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin’i yanağından öpüyor…
Şimdi buluştular gökyüzünde… Neşeli bir meyhanede…
Teşekkürler hayatımıza kattığınız renkler ve güzellikler için.
Cengiz Semercioğlu / 1 Eylül 2021 @Medyatava